Karahan, Milletlerarası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarının yapıldığı Washington’daki Atlantik Kurulu’nda düzenlenen programda Türkiye’nin para siyasetine ait açıklamalarda bulundu.
ÜÇ TEMEL ÖNCELİK BELİRLENDİ
Türkiye’de iki yıl evvel makro finansal istikrar konusunda üç temel öncelik belirlediklerini anımsatan Karahan, bunların milletlerarası rezervlerin yeterliliği, kur muhafazalı mevduat hesaplarının neden olduğu merkez bankası bilançosundaki önemli yükümlülükler ve fiyat istikrarı olduğunu belirtti.
Karahan, kelam konusu periyottaki sıkıntıların temel nedeninin ülkenin içinde bulunduğu yüksek enflasyon ortamı olduğuna işaret ederek, “Bu nedenle, fiyat istikrarını en değerli maksat olarak görüyoruz. Bunu ele aldığımızda, öbür tüm meseleler da çözülecektir. Birinci günden beri, fiyat istikrarını sağlamak için enflasyonu düşürmeye odaklandık.” tabirini kullandı.
Rezerv yeterliliği ve kur muhafazalı mevduat hesaplarının bilanço yükümlülükleri mevzularını büsbütün ele aldıklarını vurgulayan Karahan, piyasaların artık Türkiye’nin rezerv ölçüsünden kaygı duymadığını, kur muhafazalı hesapların bakiyesinde de değerli ölçüde düşüş olduğunu söyledi.
‘FİYAT İSTİKRARINA HAKİKAT KAT EDİLEN ARAYI ÇOK DEĞERLİ VE CÜRET VERİCİ BULUYORUZ’
TCMB Başkanı Karahan, bu adımları attıkları devirde 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli sarsıntılar yaşandığını anımsatarak, zelzelenin kamu harcamaları ile enflasyon beklentilerinin artmasına, sıcak bir iktisada ve döviz kurunda bedel kaybına neden olduğunu tabir etti.
Bu durum karşısında, para siyasetini sıkılaştırmaya başladıklarını bildiren Karahan, şunları kaydetti:
“Sonuç olarak, enflasyonu yüzde 75 ile sınırlamayı başardık ve o vakitten beri enflasyon düşüş eğiliminde. Son sayı yüzde 33 ve düşüş eğilimi son vakitlerde biraz yavaşladı. Bunu da not ediyoruz. Bu kıymetli, lakin fiyat istikrarına hakikat kat edilen arayı de çok değerli ve cüret verici buluyoruz. Şu anda orta vadede yüzde 5’lik maksadımıza ulaşmaktan uzağız. Bu da yapmamız gereken daha çok iş olduğu manasına geliyor. İstikametimiz aşikâr. Fiyat istikrarını sağlamaya kararlıyız. Bunu başarana ve yüzde 5’lik enflasyon gayemize yaklaşana kadar sıkı para siyaseti duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz.”
Karahan, bu süreçte orta gayelerle tek haneli enflasyona ulaşmayı başaracaklarını belirterek, Türkiye’nin fiyat istikrarı yolunda ilerlemeye devam ettiğini vurguladı. Karahan, enflasyon oranı düştükçe enflasyon beklentilerinin de gerilediğine dikkati çekti.
“Güvenirliği kazanmak vakit alan bir süreçtir ve biz önemli ilerleme kaydettik” diyen Karahan, dengeli, devamlı ve uyumlu siyasetler uyguladıklarını anlattı.
‘TÜRK LİRASINA İNANÇ ARTTI, DOLARİZASYONDAN ÇIKIŞ YAŞANDI’
Karahan, son periyotta Türk lirasına inancın arttığını ve dolarizasyondan çıkış yaşandığını belirterek, “İki yıldan biraz daha uzun mühlet evvel bankacılık sistemindeki lira mevduatlarının hissesi yaklaşık yüzde 30’u buluyordu. Bu şu anda yüzde 60 civarında seyrediyor. Bu, Merkez Bankasının para ünitesini savunmada âlâ bir iş çıkardığını ortaya koyuyor” dedi.
Son devirde pek çok farklı varlık ve ödeme seçeneği ortaya çıktığını tabir eden Karahan, şöyle devam etti:
“Biz bunlara, rastgele bir merkez bankasının fiyat istikrarı ve finansal istikrar perspektifinden yaklaştığı üzere yaklaşıyoruz. Kripto varlıklarla dünyada büyük popülerlik kazandılar ve Türkiye bu mevzuda bir istisna değil. Türk halkı, dünyadaki ortalama vatandaştan biraz daha istekli. Değişken yapıları, bunları finansal sistem için biraz riskli hale getiriyor. Kripto dünyası ile bankacılık bölümü ortasındaki temaslar o kadar yüksek değil, fakat artıyor. Yani, takip edilmesi ve endişelenmeye, düşünmeye başlanması gereken bir husus.”
