İstanbul başta olmak üzere ağır nüfusa sahip kimi kentlerde birçok kafe ve restoran tüketiciye “taksimetre” uygulamasını dayatıyor.
30 DAKİKADA BİR SİPARİŞ ŞARTI
Sosyal medyada da yayılan argümana nazaran kimi kafelerde gelen müşteriye 30 dakikada bir yeni sipariş vermesi kuralı sunulurken, sipariş vermeyen müşterilerden yarım saatte bir “işgal bedeli” ismi altında 50 TL fiyat alınıyor.
“HERHANGİ BİR HİZMETİ OLMAYAN BEDEL İÇİN PARA ALINAMAZ”
Konuyla ilgili Türkiye Gazetesi’ne konuşan Tüketiciyi Muhafaza Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, “Bu tıp hizmet yerleri tıpkı vakitte halka açık kamusal hizmet yerleridir. Dolayısıyla hizmet verilmeyen, yani rastgele bir hizmeti olmayan bedel için para alınamaz. Orada oturmakla kafe bana bir hizmet vermiyor. Bir çay yahut kahve içersem bedelini alacaklar. Kaldı ki Ticaret Bakanlığı’nın etiket yönetmeliğinde dışarıda bir fiyat tarifesi asılı olması gerekiyor. Bu fiyat tarifesinde de ne yazılıysa, hangi hizmetin karşılığında ne meblağ yazıyorsa tüketici bunu ödemekle mükellef.” dedi.
“ÖĞRENCİLER DE RENCİDE EDİLİYOR”
“Fiyat tarifesine ‘Bir saate kadar oturursan ekstra bu kadar para’ yazılması ticari ahlakla da bağdaşmıyor.” diyen Koçal, “Elbet oraya oturan bir çay kesinlikle içiyor. Ancak ‘Bir çay için iki saat masamı işgal ettin’ üzere tüketiciyi horlayan, küçük gören uygulama çok yanlış. Bilhassa öğrenciler sorun yaşıyor. Aslında küçük paralarla okumaya çalışıyorlar. Bir de ‘Çok oturdunuz kalkın’ ya da ‘Oturma bedeli ödeyin’ üzere tabir edilen fiyatla öğrenci hem rencide ediliyor hem de motivasyonu bozuluyor.” sözlerini kullandı.
“TALEP EDİLEN FİYATIN YASAL KAYNAĞI YOK”
Olaya iki cepheden bakılabileceğini ve talep edilen fiyatın yasal bir kaynağı olmadığını vurgulayan Koçal, “Bana masayı ya da sandalyeyi satmıyor. Oturduğum masa ve sandalye için bir hizmet de vermiyor. Yer yalnızca oturduğum masada hizmet alırsam çay yahut kahve üzere bunların fiyatını istemekle mükelleftir. Yapılan iş birebir vakitte ticari ahlaka sığmayan bir uygulamadır.” diye konuştu.
“ÖDEMEK ZORUNDA KALIRSANIZ FİŞ İSTEYİN”
Tüketicinin ödemek zorunda kalırsa fiş istemesi gerektiği ikazını yapan Koçal şunları söyledi:
“Bu tıp işletmeler açılışında kamu faydası gözetmesi gerekmesi ortadayken bunun şuurunda olmayarak büsbütün ranta dayalı bir sistem uyguluyorlar. Aslında burada bir ayıplı hizmet kelam konusu. Bu nedenle ödeme istenen yerlerde bilhassa oturma bedeli üzere, masa sandalye üzere bir bedel talep ediliyorsa ve ödemek zorunda kalıyorsa tüketici, bunun fiş ya da faturasını kesinlikle istemeli. Fişte yiyecek ya da içecek biçiminde değil, masa sandalye, oturma bedeli üzere yazmalı. Aksi takdirde ödemesinler. Gerekli yansıyı versinler.”
“FİŞTE YAZARSA İADE TALEP EDİLEBİLİR”
“Çoğu işletme yapmaz lakin birtakım iş yerleri fişlerde ‘oturma bedeli’ üzere yazabilir.” diyen Koçal, “Tüketiciler fişte yazması halinde Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurup bu bedelin iadesini talep edebilir.” ifadelerini kullandı.
