SON DAKİKA HABERİ: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla gönderilen tezkerede, Türkiye’nin güney kara sonlarına mücavir bölgelerde terör tehdidinin sürüyor olması ve kalıcı istikrarın şimdi tesis edilememesinin, ulusal güvenlik açısından risk ve tehdit oluşturmaya devam ettiği belirtildi.
‘ULUSAL GÜVENLİĞİMİZE VE SİVİLLERE YÖNELİK TEHDİT OLUŞTURMAYA DEVAM EDİYOR’
Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünün, ulusal birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük değer atfettiğine dikkat çekilen tezkerede, “Diğer taraftan, Irak’ta PKK ve DEAŞ ögelerinin varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik teşebbüsler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine direkt tehdit oluşturmaktadır. Suriye’de PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, terör örgütleri mevcudiyetini sürdürmekte ve ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir. ” ifadesine yer verildi.
IRAK VE SURİYE TEZKERESİ KABUL EDİLDİ
Tezkerede, PKK/PYD-YPG’nin, Suriye merkezi idaresine entegre olmaya yönelik adım atmayı ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi hasebiyle reddettiği, ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesini de engellemeye çalıştığı vurgulandı.
Tezkerede, “Diğer taraftan, Suriye’de mevcut idarenin beklenti ve ihtiyacı doğrultusunda ülkenin terörle çaba imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, sivillerin günlük ömürlerini ve geri dönüşlerini olumsuz etkileyen mayınların temizlenmesi, ülkedeki kimyasal silahların yerlerinin tespiti ve imhası süreçlerinde de ulusal uğraşlara eşlik eden milletlerarası çalışmaların desteklenmesi gereksinimi bulunmaktadır.” denildi.
Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya, istikrar ve güvenlik tesisi gayretlerini sekteye uğratmaya ve alanda gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve harekete karşı, memleketler arası hukuktan doğan haklar doğrultusunda gerekli tedbirlerin alınması ve Suriye’deki istikrarın tesisine dair uğraşların pekiştirilmesinin ulusal güvenlik açısından hayati değer arz ettiği belirtildi.
SINIR ÖTESİ HAREKAT MESAJI
Tezkerede, şunlar kaydedildi:
“Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve tekrar 2170 (2014) sayılı Kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak DEAŞ ve gibisi terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve memleketler arası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun halde gerekli önlemleri alma davetinde bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye’nin DEAŞ ve öteki terör örgütleriyle uğraş maksadıyla oluşturulan memleketler arası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de kıymet taşımaktadır.
Bu mülahazalarla, Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı memleketler arası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü önlemi almak, Irak ve Suriye’deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek taarruzları bertaraf etmek ve kitlesel göç üzere başka olası risklere karşı ulusal güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye’nin güney kara sonlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü teşebbüsler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler karşısında Türkiye’nin menfaatlerini tesirli bir formda korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine nazaran ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için hızlı ve dinamik bir siyaset izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, ölçü ve vakti Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak biçimde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde hudut ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve birebir maksatlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği temellere nazaran kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü önlemin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek asıllara nazaran yapılması için 2.10.2014 tarihli ve 1071 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile verilen ve son olarak 17.10. 2023 tarihli ve 1395 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Kararı ile uzatılan müsaadenin mühletinin 30 Ekim 2025 tarihinden itibaren 3 yıl uzatılması konusunda gereğini Anayasa’nın 92. unsuru uyarınca bilgilerinize sunarım.”
LÜBNAN TEZKERESİ DE TBMM’DE
Birleşmiş Milletler Süreksiz Vazife Gücü (UNIFIL) kapsamında Lübnan’da bulunan Türk askerinin misyon müddetinin 2 yıl daha uzatılmasına ait Cumhurbaşkanlığı tezkeresi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan tezkerede, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) 11 Ağustos 2006’da kabul ettiği 1701 sayılı karar ve TBMM’nin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla 1 yıl için verdiği müsaade çerçevesinde Türkiye’nin, Lübnan’da konuşlu UNIFIL’e Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ögeleriyle katkı sağladığı, müsaadenin mühletinin son olarak TBMM tarafından 31 Ekim 2024’ten itibaren 1 yıl uzatıldığı hatırlatıldı.
Türkiye’nin, UNIFIL’e yaptığı katkılarla barışı müdafaa harekatının faal biçimde icrasında kıymetli bir fonksiyon üstlendiği belirtilen tezkerede, “Bu çerçevede Türkiye’nin katkısı gerek Birleşmiş Milletler sistemi içinde, gerek bölgesel ve global ölçekte, gerek kapsamlı sivil-asker işbirliği faaliyetleri vasıtasıyla Lübnan toplumunun her bölümü nezdinde görünürlüğünün artmasına, ayrıyeten barış ve istikrarın korunmasına yönelik siyasetinin sürdürülmesine hizmet etmiştir. Bu prestijle UNIFIL’e katkımızın sürdürülmesinin değer arz ettiği kıymetlendirilmektedir.” tabirlerine yer verildi.
UNIFIL’in vazife müddetinin BMGK kararıyla 31 Aralık 2026’ya kadar son defa uzatıldığı belirtilen tezkerede, 2027 yılına kadar UNIFIL’in tedricen tasfiyesine başlanmasının kararlaştırıldığı aktarıldı.
Tezkerede, şunlar kaydedildi:
“Lübnan ile ikili bağlantılarımız ve bölgedeki güvenlik şartları da göz önünde tutularak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun UNIFIL’in vazife mühletinin uzatılması ve tedricen tasfiyesi tarafındaki 2790 Sayılı Kararı uyarınca hudut, şümul ve ölçüsü Cumhurbaşkanınca belirlenecek Türk Silahlı Kuvvetleri ögelerinin 1701 Sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararı ve 880 Sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla tespit edilen prensipler kapsamında 31 Ekim 2025 tarihinden itibaren 2 yıl daha UNIFIL’e iştirak etmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanınca yapılması için gereğini Anayasa’nın 92’nci hususu uyarınca bilgilerinize sunarım.”
