Son dakika… Slovenya, İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu’yu istenmeyen kişi ilan etti.
SLOVENYA BASININDAN FLAŞ AÇIKLAMA!
Slovenya ulusal yayıncısı Radiotelevizija Slovenija’ya nazaran, ülkenin Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Neva Grašič, “halkın Netanyahu’nun savaş cürümleri ve insanlığa karşı cürümler işlediği için hakkında yargılama süreci başlatıldığını bildiğini” söyledi.
Grašič, “BM’nin İsrail’in Gazze’deki hareketlerini soykırım olarak nitelendirdiğini” de kelamlarına ekledi.
SLOVENYA CUMHURBAŞKANI MUSAR: “ARTIK HİÇBİR MAZERETİMİZ KALMADI, GAZZE’DEKİ SOYKIRIMI DURDURMALIYIZ”
Slovenya Cumhurbaşkanı Natasa Pirc Musar, İsrail’in Gazze’deki soykırımına dikkati çekerek, “Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze’deki soykırımı durdurmalıyız.” dedi.
Musar, ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Heyeti’nde konuştu.
Dünyada, “güçlü haklıdır” anlayışının hakim olduğunu aktaran Musar, bu durumu gelecek jenerasyonlara açıklamakta zorlanacaklarını belirtti.
Musar, Gazze konusunda tarihin yanlışsız tarafında yer almaları gerektiğini lisana getirerek, şunları tabir etti:
“Gelecek kuşakların hatırına, gerçek olanı yapmak için insan olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek ismine, tarihin hakikat tarafında yer almak için elimizden geleni yapmalıyız. Biz, Holokost’u durdurmadık. Biz, Ruanda’daki soykırımı durdurmadık. Biz, Srebrenitsa’daki soykırımı durdurmadık. Artık hiçbir mazeretimiz kalmadı, Gazze’deki soykırımı durdurmalıyız.”
“ULUSLARARASI HUKUKUMUZU SAVUNMAKLA SORUMLU YARGIÇLAR BUGÜN YAPTIRIMLAR VE TEHDİTLERLE YÜZ YÜZE”
BM’nin kurulma maksadı olan kalıcı barış ve güvenlik üzere mevzuların bugünün dünyasında gerçekleşmediğini belirten Musar, durumun daha da berbata gittiğini söyledi.
Musar, memleketler arası hukukun geçersiz olduğu bir devirde olduklarını lisana getirerek, şöyle devam etti:
“Seçilmiş milletlerarası yargıçların bağımsızlığı, insan hakları kurumlarının bütünlüğü, insan hakları savunucularının güvenliği ve bu örgütün (BM) otoritesi atak altında. Soykırım Mukavelesi geçmişin bir kalıntısı haline gelme riskiyle karşı karşıya. Birtakım devletler, Milletlerarası Ceza Mahkemesi’ni bugüne kadarki en büyük sınavıyla karşı karşıya bırakmış durumda, adaleti aramakla vazifeli savcılar, milletlerarası hukukumuzu savunmakla sorumlu yargıçlar bugün yaptırımlar ve tehditlerle yüz yüze. Güya bu yaptırımları uygulayan devletler, gerçeklerle yüzleşmek ve adaleti sağlamak yerine işlenen vahşetlerin faillerini muhafazayı tercih ediyorlar.”
Açlığın bir silah olarak kullanıldığını lisana getiren Musar, bayan ve çocukların da legal maksatlar haline getirildiğini, buna müsaade vermemeleri gerektiğini kaydetti.
