Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suriye’nin resmi televizyon kanalı El İhbariye TV ve Suriye Arap Haber Ajansı (SANA) aracılığıyla Suriye’deki gelişmelere ait röportaj verdi.
Dış ilgilerini kendi egemenliği, bağımsız karar alma ve ülke çıkarlarını önceliklendirme temelinde kurmayı hedeflediklerini tabir eden Cumhurbaşkanı Şara, “Suriye’nin bölünmeyi kabul etmeyeceğini ve tek bir karış toprağından bile vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, ülkesinin dünyadaki hiçbir ülkeyle gerginlik içinde olmak istemediğini” kaydetti.
‘TEK BİR ZERRE TOPRAK DAHİ VERİLMEYECEK’
Suriye Lideri, terör örgütü PYD/ YPG’nin çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yürütülen müzakerelere ait de konuştu.
SDG’nin Kürt halkının sesi olmadığını vurgulayan Şara, şunları söyledi:
Süveyda’da Bedevi aşiretleri ile Dürzî topluluğu ortasında çıkan uyuşmazlıkta tüm tarafların yanılgıları vardır. Öncelikli olarak kan akışını durdurmak, akabinde gerçekleri araştırma komiteleri kurmak ve yanılgısı olanların hesap vermesi gerekmektedir.
TÜRKİYE’Yİ DE BÜYÜK ÖLÇÜDE ETKİLER
Birtakım taraflar ya Süveyda içinde ya da dışarıdan, bilhassa İsrail içinden, durumu fırsata çevirmeye çalışmakta. Suriye, bölünmeyi kabul etmeyecek! Bölünme bulaşıcı bir tesir yaratacaktır, örneğin kuzeydoğunun bölünme eğilimine girmesi halinde bu Türkiye ve Irak’ı da büyük ölçüde etkileyecek; dünya genelinde de yankılar yaratacak.
“SDG ile yürütülen müzakereler ilerleme kaydetti fakat uygulama gecikmeler ve milletlerarası müdahaleler nedeniyle aksıyor. Aralık ayında tamamlanması hedeflenen mutabakat, SDG güçlerinin Suriye Arap Ordusu’na katılmasını ve mahallî idare düzenlemelerini kapsıyor. Bilhassa Şam’a bağlı Arap aşiretleri olmak üzere kuzeydoğu halkı, sorunun süratli çözümünü talep ediyor.
SDG KÜRTLERİ TEMSİL ETMİYOR
“Suriye’nin kuzeydoğusunda ademimerkeziyetçilik yahut bölünme eğilimi gösteren ögeler SDG’dir. Bölgedeki Arap ögesi, nüfusun yüzde 70’inden fazlasını temsil ediyor. Ayrıyeten SDG, Kürtleri temsil etmiyor ve bu nedenle bölgenin tek sesi olarak bedellendirilemez. Süveyda ve kuzeydoğu Suriye’nin çıkarları Şam’dadır ve bu, Suriye’nin yaralarını sarması ve yeni bir yola girmesi için bir fırsattır.
“Bu sorun savaş yahut çatışmayla değil, barışçıl yollar ve müzakerelerle çözülmelidir. SDG ögelerinin Suriye Arap Ordusu’na iştiraki konusunda mutabakatlar yapıldı. Kürt bölgelerine özel statüler ve kimi mahallî liderlik durumları verilecektir. Devletin halktan süreklilik talep etmesi de anlaşılır bir durumdur.”
“Suriye tek bir zerre toprağını bile vermeyecek. Halkın huzuru ve ülkenin birliği için her türlü önlemi alacağız. Bu hususta verdiğimiz ‘and’, yani halk önündeki yeminimiz sağlamdır.”
‘İSRAİL SURİYE İLE SAVAŞ DURUMUNDA’
“İsrail, Suriye’yi bölgesel bir çatışma alanı hâline getirmek istiyor. İsrail’in Suriye’yi bölme planları vardı; lakin rejimin devrilmesiyle bu planlar şaşırdı. Kimi meselelerini ise ‘kasıtlı güç gösterileri’ ile örtmeye çalışıyor. Şu anda İsrail ile güvenlik görüşmeleri yürütüyoruz. Bu görüşmeler, 8 Aralık öncesi duruma dönülmesini öngören bir çerçevede sürüyor; fakat henüz sonuçlanmış değil.
“BM ve UNDOF (Birleşmiş Milletler Ayrılma Müşahede Gücü) güçlerinin eski mevzilerine dönmesini talep ettik. Suriye’nin güneyindeki Mavi Sınır çöktü ve İsrail onun yerine geçti. İsrail, Suriye’nin 1974 ayrışma muahedesine bağlı kalmasına karşın, kurtuluştan sonra Suriye ile dolaylı bir savaş durumuna geri döndü. 1974 muahedesinin tekrar uygulanması için müzakereler sürüyor; kurtuluştan evvelki hudutlarımız tekrar tesis edilmelidir.”
‘RUSYA’NIN ROLÜ STRATEJİK İRAN’LA KALICI KOPUŞ YOK’
Suriye’nin tüm ülkelerle huzur ve sükûnet içinde bağlantı kurmayı hedeflediğini söyleyen Şara, Rusya’nın stratejik kıymetine dikkat çekti. Şara, Rusya’nın Suriye ile Osmanlı devrinden bu yana süren alakaların bulunduğunu hatırlattı. Geçmiş bağların korunması gerektiğini, geçmişe takılı kalmanın ilerlemeyi engelleyeceğini belirten Şara, “Önemli olan münasebetlerin Suriye egemenliği, bağımsız karar alma ve ülke çıkarı önceliği üzerine kurulmasıdır.” dedi. Değerlendirmelerinde İran’a karşı temkinli sözler kullanması dikkat çeken Şara, Tahran’a da açık kapı bıraktı. İran ve Rusya için şunları tabir etti: “Rejimin düşmesi, bölgeden İran yanlısı ögelerin çıkarılmasına yol açtı ve Suriye, İran ile bağlarında bir soğukluk periyodu yaşadı. İran’ın 8 Aralık’tan sonra Suriye’yi kaybetmesi, bölgedeki en büyük gerilemesiydi. İran için yara biraz daha derin oldu. Lakin biz, İranlılarla ortamızda kalıcı bir kopuş olacağını söylemiyoruz.
