-
Haber7
Türkiye’nin dijital kamu altyapısını maksat alan organize sahtecilik teşebbüsü, devletin koordineli ve süratli müdahalesiyle çökertildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı uyumunda yürütülen düzmece e-imza ve diploma soruşturmasında 199 kuşkulu hakkında kamu davası açıldı, 37 kişi tutuklandı. Toplam 220 kişi hakkında isimli süreç yapıldığı açıklandı.
Operasyonun akabinde toplumsal medyada birçok temelsiz tez sirkülasyona sokuldu. Bağlantı Başkanlığı Dezenformasyonla Gayret Merkezi (DMM), hem operasyonun detayları hem de bu argümanlar hakkında süreçle ilgili bilgilendirme yaptı.
Gazi Üniversitesi Siber Olaylara Müdahale Grubu ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), 2024 Ağustos’unda kamu sistemlerine yönelik kuşkulu teşebbüsleri tespit etti. Soruşturmada düzmece kimliklerle üretilmiş nitelikli elektronik sertifikalar (NES) üzerinden kamu sistemlerine yetkisiz erişim sağlandığı, 57 düzmece üniversite diploması, 4 geçersiz lise diploması ve 108 uydurma şoför dokümanı üretildiği ortaya çıktı. Bu evrakların sadece ikisinin mesleksel faaliyette kullanıldığı, oburlarının resmî süreçlere yansımadan fark edilip sistemden çıkarıldığı açıklandı.
Operasyonun akabinde toplumsal medyada “400 akademisyen geçersiz diplomayla atandı”, “ÖSYM puanları değiştirildi”, “Narkotik sistemine torbacı atandı” üzere temelsiz tezler paylaşıldı. Resmî açıklamalara nazaran, hiçbir akademisyen yahut MEB öğretmeni soruşturmada yer almadı, ÖSYM ve Emniyet sistemlerinde dış müdahale yahut puan değişikliği tespit edilmedi, Narkotik sistemine geçersiz e-imza ile erişim ise teknik olarak imkânsız. DMM bilgilendirmesinde, bu içeriklerin kamuoyunda güvensizlik yaratmayı hedefleyen dezenformasyon olduğunu vurguladı.
BTK, İçişleri, Adalet, Etraf ve Şehircilik Bakanlıkları ile YÖK ve ÖSYM başta olmak üzere tüm ilgili kurumlar, sürecin başından itibaren tam uyum içinde hareket etti. DMM’nin bilgilendirmesinde, operasyonun muvaffakiyetinin toplumsal medyadaki manipülatif savlarla gölgelenmek istendiği, soruşturmanın şeffaf ve koordineli bir halde yürütüldüğü ve kamuoyunun sadece resmî açıklamalara prestij etmesinin büyük değer taşıdığı vurgulandı.
SAHTE E-İMZA SÜRECİYLE İLGİLİ TEZLER VE GERÇEKLER
İddia 1: “Türkiye genelinde yüzlerce geçersiz diploma üretilmiştir.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında 57 geçersiz üniversite diploması, 4 geçersiz lise diploması
ve 108 geçersiz şoför evrakı tespit edilmiştir. Savlarda belirtilen “yüzlerce
uydurma diploma” tabiri, yanlışsız değildir. Süreç, ilgili kamu kurumlarının
uyumuyla denetim altına alınmıştır. Bu dokümanların -ikisi hariç- herhangi
bir mesleğin ifasında kullanıldığına dair bir tespit bulunmamaktadır.
İddia 2: “400 akademisyen adapsız biçimde atanmıştır.”
Gerçek: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada şu ana kadar 220 kişi hakkında süreç yapılmış, 199 kuşkulu hakkında kamu davası açılmıştır.
Lakin Türkiye’de misyon yapan hiçbir akademisyen yahut MEB öğretmeni bu
şahıslar ortasında değildir. DMM tarafından yapılan açıklamada, “400
akademisyen” argümanının kamuoyunu yanıltma emeli taşıdığı
vurgulanmıştır.
Hakikaten soruşturma makamları tarafından yapılan bilgilendirmede söz
konusu iddiayı destekleyen rastgele bir resmi doküman, atama kaydı ya da
isimli tespit bulunmadığı vurgulanmıştır.
İddia 3: “Çok sayıda kamu yöneticisi ve pek çok üniversite çalışanının
e‑imzaları kopyalanmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında e-imzasının kopyalandığı tespit edilen toplam kişi
sayısı 35’tir. Bu süreçte isimli makamlar tarafından titiz bir araştırma yapılmış ve
her bir argüman kapsamlı olarak incelenmiş; ilgili sistemler işletilerek yapılan
tüm yasa dışı süreçler tespit edilmiştir. Başka yandan düzmece e-imzalarla oluşturulan
dokümanları -iki kişi hariç- kimsenin rastgele bir mesleğin ifasında kullanmadığı
öğrenilmiştir.
İddia 4: “Bazı üniversitelerde ve MEB sistemlerinde düzmece diplomalar ve
akademik dereceler oluşturulmuştur.”
Gerçek: Kamu kurumları, dijital sistemlerine yönelik yasa dışı teşebbüsleri tespit edilmiş; bu müdahalenin sonlu olduğu, resmî süreçlerde kullanılmalarına fırsat verilmeden fark edildiği ve akademik derece oluşturulmasının kelam konusu olmadığı
öğrenilmiştir.
İddia 5: “Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Hatalarla Uğraş Başkanlığı
sistemine düzmece e-imza ile girilerek uyuşturucu torbacısı ataması
yapılmıştır.”
Gerçek: Narkotik ünitelerinin kullandığı sistemler, kapalı devre ve çok katmanlı
güvenlik tedbirleri ile korunmakta olup dış erişime büsbütün kapalıdır. Bu
ünitelerde yapılan atamalar, merkezi insan kaynakları sistemlerinden bağımsız,
çoklu onay düzeneklerine bağlı olarak yürütülmektedir. Geçersiz eimzaların, bu tıp sistemleri aşarak atama üzere yüksek güvenlik gerektiren
süreçleri yapabilmesi teknik olarak mümkün değildir.
Ayrıca yürütülen soruşturmada, bu istikamette bir hareketin gerçekleştiğine dair
rastgele bir kanıt ya da bulgu kelam konusu değildir. Savın, kamuoyunda
tedirginlik yaratmaya yönelik manipülatif bir telaffuz olduğu
kıymetlendirilmektedir.
İddia 6: “ÖSYM sistemine girilerek adayların puanları değiştirilmiştir.”
Gerçek: Bu tez, hem Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) hem de Emniyet
üniteleri tarafından yapılan teknik kontrollerle açıkça yalanlanmıştır.
ÖSYM’nin imtihan ve sonuç sistemleri kapalı devre ve çok katmanlı güvenlik
altyapısına sahiptir. Bu sistemlere sadece makul IP aralıklarından,
yetkilendirilmiş kullanıcılar erişim sağlayabilmektedir.
Yürütülen kapsamlı incelemede, aday puanlarında rastgele bir dış müdahale,
sahtecilik teşebbüsü yahut data sızıntısı tespit edilmemiştir. Ayrıyeten, kamuoyunda
lisana getirilen “puanı değiştirilen aday” argümanlarına yönelik rastgele bir resmi
şikayet yahut yargı süreci bulunmamaktadır.
Hasebiyle bu çeşit savlar, imtihan güvenliği konusunda kamuoyunda
güvensizlik oluşturmaya yönelik dezenformasyon faaliyetleri kapsamında
bedellendirilmektedir.
İddia 7: “Çete lideri olduğu belirtilen Ziya Kadiroğlu, evrakta sahtecilik
kabahatlerinden kaydı olmasına karşın kamu sistemlerine geçersiz diplomaları
kaydedebilmiştir.”
Gerçek: Ziya Kadiroğlu’nun kamu sistemlerine direkt erişerek uydurma diploma kaydı
yaptığına dair somut bir kanıt yoktur. Bununla birlikte Kadiroğlu’nun suç
şebekesi ile birlikte hata işlediğinin devlet makamlarınca tespit edilmesi üzerine
acilen yasal süreç başlatılmıştır. Soruşturma kapsamında çeşitli illegal
süreçlerin, uydurma e-imza üretimi yoluyla üçüncü bireyler ismine sistemlere
erişim sağlanarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
İddia 8: “Devlet kurumları sürece geç ve yetersiz müdahale etmiştir.”
Gerçek: Bu argüman, soruşturma sürecinin gerçekleriyle örtüşmemektedir. Sahtecilik
teşebbüslerine ait birinci kuşkulu teşebbüs Ağustos 2024’te tespit edilmiş, ilgili
kurumların uyumuyla yürütülen isimli soruşturma kapsamında ilk
operasyon dalgası Ocak 2025, ikinci dalga operasyon Mayıs 2025’te
gerçekleştirilmiştir.
İki etaplı operasyon sonucunda toplam 220 kuşkulu hakkında isimli işlem
yapılmış, 199 kişi hakkında kamu davası açılmış, 37 kişi tutuklanmış ve 150
kişi hakkında isimli denetim kararı verilmiştir. Ayrıyeten, isimli sürece dahil edilen
şahıslara ilişkin dijital malzemeler ayrıntılı halde incelenerek gereken tüm
adımlar atılmıştır.
Siber güvenlik, iç kontrol ve istihbarat kurumlarının eşgüdümüyle
yürütülen bu operasyon, Türkiye’nin siber tehditlere karşı operasyonel
refleksinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. Süreç sırf isimli bir
soruşturma değil; birebir vakitte kamu kurumlarının bilgi güvenliği
sistemlerinin yine gözden geçirilmesini ve dijital dayanıklılık seviyesinin
yükseltilmesini sağlayan bütüncül bir müdahaledir
İddia 9: “E‑Devlet üzerinden görünür halde düzmece diplomalar sisteme
yüklenmiş; bu dokümanlar, atama ve noter süreçlerinde kullanılmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında kimi uydurma evrakların dijital ortama yüklendiği tespit
edilmiştir. Lakin bu dokümanların hiçbir kamu süreci ya da resmi süreçte
kullanılmadan fark edilip sistemden çıkarıldığı belirlenmiştir.
Bu dokümanların noter süreçleri, kamu vazifesi atamaları yahut diploma teyit
süreçlerinde kullanıldığına dair rastgele bir resmi bulgu yoktur.
Sisteme yüklenen dokümanlar, çoğunlukla farklı kişi bilgileri ve fotomontaj
yollarıyla üretilmiş olup, teknik denetimler sayesinde geçerli işlem
yapılmadan sistemden temizlenmiştir.
İddia 10: “Şüpheliler, not ortalaması yükseltme ve transkriptlerde
değişiklik üzere süreçler yaptırmıştır.”
Gerçek: Soruşturma kapsamında hudutlu sayıda not yükseltme ve transkript değişikliği
teşebbüsü tespit edilmiştir. Lakin bu teşebbüslerin hepsi fark edilmiş ve gerekli
süreçler tesis edilmiştir.
Bazı yükseköğretim kurumlarında tespit edilen bu girişimlere, Yükseköğretim
Kurulu ile eşgüdüm içinde yürütülen teknik kontrollerle müdahale edilmiş
ve sorumlular hakkında süreç başlatılmıştır.
İlgili süreçlerin hiçbirinin kamu vazifelisi ataması, yüksek lisans başvurusu,
denklik süreci yahut yurt dışı tahsil başvurusu üzere süreçlerde geçerli
doküman olarak kullanılmadığı net bir halde belirlenmiştir.
