MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki tarihi davetiyle başlayan ve dün terör örgütü PKK’nın Türkiye’den çekilme kararı ile devam eden Terörsüz Türkiye süreçte kıymetli adımlar atıldı.
PKK’nın Türkiye’den çekilme kararını dün açıklamasının akabinde Terörsüz Türkiye maksadında yeni bir eşiğe geçildi. PKK, ülke içindeki silahlı ögelerini Türkiye hudutları dışına çekme kararı aldı.
DEM PARTİ’DEN BİRİNCİ AÇIKLAMA GELDİ
Terör örgütünün 12. kongresinde alınan ve dün açıklanan kararın akabinde siyasi isimlerden de peş peşe açıklamalar gelmişti. Bugün DEM Parti mevzuya ait birinci açıklamasını yaptı.
DEM Parti Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, basın toplantısı düzenledi.
ERDOĞAN’IN EL SIKIŞMASINI HATIRLATTI
Tuncer Bakırhan konuşmasında, barışa atıfta bulundu ve ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’te DEM Parti sılarına gelmesini hatırlattı.
Bakırhan şöyle konuştu;
- “1 Ekim 2025’te Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partimizin sıralarına gelerek, el sıkışması barış iradesine olan itimadı tazeledi. Dün ülke olarak çok kritik ve manalı adımlardan birine tanıklık ettik. Fesih kararı alan PKK, güçlerini Türkiye alanından çektiğini açıklayarak, barış konusunda ısrarcı olduğunu dünyaya deklare etti.
“GERİ ÇEKİLME BARIŞ YOLUNDAKİ KARARIN EN SOMUT İFADESİ”
Geri çekilme kararı, barış yolundaki kararın en somut tabiri. Yeni bir periyoda yeni bir ruha en güçlü davettir. Dünkü karar bu iradenin somut delilidir. Bu adım gelecek yüzyılı kazanma adımıdır. Bu fırsatı heba etmemeliyiz.
“YENİ BİR SAYFA AÇILMIŞTIR”
- Bu süreci gerçek yönetirsek, Türkiye geleceğe ışık tutan bir örneği Türkiye’ye armağan edecektir. Artık kardeşlik vaktidir. Gelinen noktada sürecin birinci etabı kapanmıştır. Kongre kararları, silahların yakılması ve çekilme ile yeni bir sayfa açılmıştır.
Süreç maddelerle, haklarla gelişmeli. Siyaset ve demokrasi lisanı güçlendirilmelidir. Adalet geleceğin temeli olmalıdır. Öcalan, büyük bir kararlılık vizyonu ortaya koymuştur. Daima siyasi tahlilden yana hal geliştirmiştir.
Öcalan’ın öngörüsü, ısrarı belirleyicidir. Bu bakımdan kendisinin daha fazla inisiyatif alabilmesi için yollar açılmalı, imkanlar sağlanmalıdır. Diyalog alışverişi olabilmelidir. Özgür çalışma şartları oluşturulmalıdır.
“TBMM BU TARİHİ SÜREÇTE SORUMLULUĞA UYGUN DAVRANMALI”
TBMM bu tarihi süreçte sorumluluğuna uygun davranmalıdır. Meclis çatısı altında alınacak kararlar, tarih kitaplarında okunacaktır. Meclis bu süreci kolaylaştırmalıdır. Bunların barışın yapı taşları olacaktır.
Türkiye’nin demokratikleşmesi için bunlar gereklidir. Türkiye demokratikleşirse herkes kazanır, hepimiz kazanırız. Bu süreçte yalnızca bir taraf değil devlet, yargı sistemi, herkes sorumludur.”
