Özgür Özel, Brüksel’de Türkiye’yi eleştirdi
Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’yi Eleştirdi
Brüksel’deki Konuşmasında Yargı ve Demokrasi Vurgusu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk alanındaki sorunlarına dikkat çekti. Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) Grubu toplantısında konuşan Özel, Türkiye’nin AB üyeliği sürecindeki kararlılığına vurgu yaparak, gençlerin büyük çoğunluğunun AB üyeliğini desteklediğini belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin yalnızca stratejik değil, toplumsal bir tercih olduğunu dile getirdi.
Yargı Hakkında Eleştiriler ve “İtirazla Başkaldırıyoruz” Mesajı
Özel, Avrupa Birliği’nin Türkiye’deki yargı sürecine ilişkin eleştirilerini yineleyerek, “Ülkemizde yaşanan yargı tacizlerini, hukuksuzluklarını yakından takip ediyorsunuz. Biz bu sürece edilgen bir direniş yerine, meydan okuyan bir ayağa kalkma ve itirazla başkaldırıyoruz.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin, Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Özel, ülkenin stratejik önemine dikkat çekti ve küresel jeopolitik dengelerde Türkiye’nin daha fazla rol oynaması gerektiğini belirtti.
AP Raportörü Nacho Sanchez Amor ile Görüşme
Özel’in Brüksel ziyaretinde bir diğer önemli temas, Avrupa Parlamentosu Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor ile gerçekleşti. Görüşme, AP binasında basına kapalı olarak yapıldı. Görüşmede, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Dışişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ve eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç da yer aldı.
Hikayeye Tepki Olmaması Dikkat Çekti
Görüşme esnasında, Özel’in Amor’a verdiği mesir macunu hediyesi üzerinden anlattığı hikayeye heyet üyelerinin hiçbir şekilde tepki vermemesi ise dikkat çeken anlardan biri oldu. Özel’in esprili yaklaşımı, dinleyenlerden herhangi bir tepki almadı ve bu durum basına yansıdı.
Özgür Özel’in Brüksel’deki temasları, Türkiye’nin AB ile olan ilişkileri ve demokrasi konularındaki duruşunu vurgulayan önemli bir dönemeç olarak öne çıkıyor.
