Kanunda yer alanın aksine, görme engellilerden noter işlemlerinde iki tanık isteniyor. “Eşit muamele istiyoruz” diyen İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Başkanı avukat Hüseyin Varol, duruma tepkili.
Noterlik Kanunu’nun 73. maddesindeki “Noter, ilgilinin işitme, konuşma veya görme engelli olduğunu anlarsa, işlemler engellinin isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır” maddesine karşın, görme engelli kişilerin, noterde işlemlerini iki tanık ile yapılması uygulaması dayatılıyor.
Şikâyetler üzerine konuyla ilgili tüm noterliklere yazı gönderen Türkiye Noterler Birliği Başkanı Dursun Cin, “Engelli vatandaşlarımızın noterliklerde işlemlerinin sıra bekletilerek yapıldığı, az da olsa kendilerine kötü muamelede bulunulduğu, tarafımıza iletilmektedir. Tüm çalışanlarımızca gerekli duyarlılığın gösterilmesini rica ederim” ifadelerine yer verdi.
EYLEM YAPACAKLAR
İstanbul Barosu Engelli Hakları Merkezi Başkanı avukat Hüseyin Varol, gönderilen yazının engelliler için rencide edici olduğunu söyleyerek “Eşit kanun eşit muamele istedik. Hak temelli bir şekilde Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Nihai Gözlem Raporu’nun gereğini yapın dedik. Onlar noterlerine yazı yazmışlar. Engellilere öncelik tanıyın. Kötü muamelede bulunmayın diye. Bilinçaltlarını dışavurmuşlar” dedi. Varol, engelli haftasında Türkiye Noterler Birliği önünde eylem yapacaklarını belirtti.
Hüseyin Varol
Görme Engelli Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın Adalet Bakanlığı’na konuyla ilgili yaptığı başvuruya 6 Mayıs’ta yanıt geldi. Yanıtta, “Engellilerin haklarına ilişkin sözleşme” anımsatıldı. Yanıtta, “Görme engelli bir bireyin, ilgisi olduğu düzenleme şeklinde bir noterlik işlemi yapılırken iki tanık bulundurulmasını arzu etmemesi ve imza atabilmesi durumunda, noterin ilgilinin gerçek isteği hakkındaki beyanını yazdıktan sonra görme engelli vatandaşın hazırlanan işlemin içeriğine teknolojik imkânlardan faydalanarak vakıf olması sağlanıp bu hususun da tutanağa geçirilmesi haline, işlemin iki tanık huzurunda yapılması uygulamasına gerek bulunmadığı gibi bu yönde mevzuat değişikliğine de ihtiyaç olmadığı değerlendirilmektedir” denildi.
