Yedioth Ahronoth ve Maariv gazetelerinin haberine nazaran, Netanyahu, Batı Kudüs’teki ofisinde basın toplantısı düzenledi.
Netanyahu, Katar’a yönelik sert tenkitlerinin olduğunu ve “bunları savaş sırasında ortaya koyduğunu” söyledi.
‘KATAR İSTESEYDİ YARDIMCI OLABİLİRDİ’
“Katar isteseydi çok daha güçlü bir baskı kurabilir ve kaçırılan tüm insanlarımızı (İsrailli esirleri) özgür bırakmamıza yardımcı olabilirdi” savında bulunan Netanyahu, Katar’ın, Hamas’la kontaklı olduğunu, Hamas’ı desteklediğini, Hamas’a mesken sahipliği yaptığını ve Hamas’ı finanse ettiğini ileri sürdü.
Netanyahu, Al Jazeera televizyonunu izleyen insanların orada antisemitizm, antisiyonizm ve yıllardır süren anti-Amerikancılığı göreceğini savundu.
SALDIRIYI LEGALLEŞTİRMEYE ÇALIŞTI
Ülkesinin Katar’a yönelik saldırganlığını yasallaştırmaya çalışan Netanyahu, 11 Eylül 2001 olaylarından iki hafta sonra yayınlanan 1373 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu (BMGK) kararı olduğunu lisana getirdi.
BMGK’nın, 11 Eylül akınlarının akabinde teröristler “nerede olursa olsun onların etkisiz hale getirilmesi” kararı aldığını ve kararda, teröristlerin, rastgele bir devletin topraklarından sığınma, fon yahut müdafaa alsalar bile terörist muamelesi görmesinin öngörüldüğünü tabir eden Netanyahu, ABD’nin, bu karara dayanarak, terörist olarak nitelendirdiği bireylerin içinde yaşadığı Afganistan’ı, akabinde da Pakistan’ı bombaladığını söyledi.
Ortada net bir sonuç olduğunu, Katar’da harekete geçtiklerini ve Hamas’ın sığınacak bir yer bulamadığını ileri süren Netanyahu, bunun, Hamas’ın önderlerine ve İsrail’in her yerdeki düşmanlarına çok güçlü bir bildiri olduğunu lisana getirdi.
Netanyahu, Katar’la hiçbir ticari bağının bulunmadığını ve bu mevzuyla hiç ilgilenmediğini kaydetti.
İSRAİL’İN KATAR’A SALDIRISI
İsrail ordusu, 9 Eylül’de Doha’da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla hücum düzenlemişti.
Hamas’ın başkan takımının kurtulduğu atakta, Hamas Siyasi Ofis üyesi Halil el-Hayye’nin oğlu ile 4 Hamas mensubu ve bir Katar polisi olmak üzere 6 kişi ömrünü yitirmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 10 Eylül’de yaptığı açıklamada, Katar’a, “Ya onları hudut dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Bunu yapmazsanız, biz yapacağız.” tabirleriyle yeni hücum tehdidinde bulunmuştu.
