BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Kıbrıs’ta kim seçilirse seçilsin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle hükümetiyle uyumlu olmak zorundadır. Bu onun için bir sorumluluktur.” dedi.
Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçim sonuçlarının, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk dünyası için iyi olmasını dileyen Destici, Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman’ı tebrik etti.
Mustafa Destici, Kıbrıs Türk halkının tercihine hürmet duyduğunu, nasıl Türkiye’de ulusal irade savunuluyorsa Kıbrıs’ta da birebir şeyi savunduklarını belirtti.
KKTC’nin, Türkiye’deki üzere bir sistemle değil, parlamenter bir sistemle yönetildiğinin altını çizen Destici, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanının Kıbrıs’la ilgili en kıymetli vazifesi nedir? Kıbrıs’la ilgili dış müzakereleri yürütme yetkisi de ona verilmiştir. Kıymetli kılan en değerli vazifesi budur. Seçilen Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman seçim akşamı yaptığı açıklamada, bütün bu görüşmelerde Türkiye’yle istişare halinde olacağını, Türkiye’den habersiz ya da konuşmadan öbür bir görüşmede bulunmayacağını açık bir halde tabir etti. Hasebiyle da İnşallah bu açıklamasına uygun biçimde Cumhurbaşkanlığı yapmasını bekliyoruz. Zira Kıbrıs Adası’nda yaşayan Türkler bizim vazgeçilmezimizdir. Ankara’daki, Sivas’taki neyse oradakiler de odur.”
Kıbrıs’ın bağımsız olarak yola devam etmesinden yana olduklarını vurgulayan Destici, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin garantörlük hakları elbette ki devam edecektir. Bundan vazgeçileceğini ya da bunun sona ereceğini hiç kimse aklından geçirmesin. Bu türlü bir ihtimal yüzde 1 dahi değildir. Kıbrıs’ta kim seçilirse seçilsin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle hükümetiyle uyumlu olmak zorundadır. Bu onun için bir sorumluluktur. Ne için? Hem Kıbrıs Türk halkının memnunluğu ve refahı, en kıymetlisi de güvenliği için hem de Türkiye’nin ve bütün Türk milletinin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması için bu bir zorunluluktur. Tercih sorunu değildir.”
Bir hafta evvel Mısır’da ABD, Türkiye, Mısır ve Katar’ın garantörlüğünde bir ateşkes muahedesi imzalandığını anımsatan Destici, mutabakattan birkaç gün sonra İsrail’in Gazze’de tekrar katliamlara başladığını ve ateşkesten sonra 100’ün üstünde insanın katledildiğini söyledi.
Bütün Orta Doğu ülkelerinin, İsrail’in tehdidi altında olduğunu belirten Destici, buna karşı İslam İşbirliği Teşkilatının hemen toplanarak bir direniş göstermesi gerektiğini tabir etti.
Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesine ait davaya da değinen Destici, “İki sanığa 24 yıl mahpus cezası verildi, iki sanık da beraat etti. Öncelikle beraat kararlarını yanlışsız bulmuyoruz. Bu beraat kararlarına itirazın kesinlikle kıymetlendirilerek onların da hak ettiği cezaları almasını bekliyoruz.” diye konuştu.
