Katıldığı bir yayında gündeme dair kıymetli bilgilendirmelerde bulunan Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, milyonların beklediği prim gününün 9000’den 7200’e düşürülmesi konusuna ait çalışmaların sürdüğünü belirterek tarih verdi.
Uzun yıllardan beri ülke gündeminde yer tutan Erken Yaşta Emeklilik (EYT) ile ilgili konuşan Işıkhan, taban fiyattan bayram ikramiyelerine kadar pek çok değerli mevzuda açıklamada bulundu.
EYT İLE 2,5 MİLYON KİŞİ EMEKLİ OLDU
Bakan Işıkhan, EYT kapsamında 2025 prestijiyle 2,5 milyon vatandaşın emekli olduğunu tabir ederek, EYT’yi hak etmesine karşın emekli olmayan 2,5 milyon vatandaşın olduğunu kaydetti ve cümlelerini şu biçimde sürdürdü:
“Toplamda 5 milyona yakın EYT’li olduğunu varsayıyoruz. EYT’li olanların büyük bir kısmı da çalışmaya devam ediyor. Bir yandan emeklilik maaşını alırken bir yandan da alternatif işlerde çalışıyor. Bu çok kıymetli bir şey. Zira oradan da bize prim geliyor. Bu türlü bir döngü.
Kim istemez ki emekliliği. Vatandaşımızın şu korkusunu anlamış değilim. Emeklilik tamam lakin bu bir sonuç zati. Sen kâfi ki çalış, üretim yap, ailene gelir sağla. Esasen emeklilik primini ödüyorsun”
SGK BÜTÇESİNİN YÜZDE 67’Sİ EMEKLİ AYLIĞINA GİDİYOR
2,5 milyon kişinin birebir anda emekli olmasının sisteme yük olduğunu kaydeden Işıkhan, “SGK bütçemizin yüzde 67’sini emekli aylığı ödemelerine harcıyoruz. 2023-2024 yılları içerisinde EYT’nin tam maliyeti 844 milyar TL. Bu yıl ise sayı 1,2 trilyon. Her yıl katlanarak bu sayı artacak. Bu sayısı da her yıl bütçeye koymak zorundayız. Zira hak eden ve edecek emeklilerimiz var. Bu planlamayı sürdürülebilir sağlamalıyız” dedi.
Bakan Işıkhan EYT olmasaydı maaşların daha yüksek olup olmayacağına ait soruya ise şu halde karşılık verdi:
“Bütçeye ayırdığımız hissesi hesaba katın. 844 milyar TL geçen yıl. Bu yıl 1,2 trilyon TL. EYT hak edilmiş bunu eleştirmiyorum yanlış değerlendirilmesin. Elbette ödemek zorundayız. Lakin bu bir teori tabi, bir varsayım. Bu da gerçekleşti artık. Biz EYT’nin yaratmış olduğu mali yükle çaba etmenin tek yolunun istihdam olduğunu düşünüyoruz”
EMEKLİLER İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR
Memur ve kamu personelleri için toplu mukavele süreçlerinin tamamlandığını kaydeden Işıkhan, emekliler için de iktisat uyum şurasının çalışmalar yaptığını vurguladı.
En düşük emekli aylığı alan emekli sayısının yaklaşık 4 milyon olduğunu belirten Işıkhan, “Bu çalışmanın detaylarını inşallah ilerleyen vakitte sizlerle de paylaşacağım” dedi.
7200 PRİM GÜNÜ İÇİN TARİH VERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaadi olan 7200 prim günü için de açıklamada bulunan Bakan Işıkhan, şu cümleleri kurdu:
“Bu da gündemimizde yer alan bir husus. Natürel 9.000 günden 7.200, 1200 güne indirilmesi yani 25 yıldan 20 yıl emeklilik halkının tanınması konusu. Sayın Cumhurbaşkanımız son seçimde bu türlü bir vaatte bulunmuştu. Bu vaat natürel bizim için buyruk niteliğinde. Biz bu hususta Maliye Bakanlığımızda çalışmaya başlayacağız. 2028 yılından evvel inşallah esnafımıza 7200 muştusunu Sayın Cumhurbaşkanımızın vermesi için biz bakanlık olarak Maliye Bakanlığımızla birlikte çalışıp bunu gündemden çıkarmamız lazım. Ancak burada esnaf derken esnafın kapsamını küçük esnaf mı herkesi mi alacağız? Bu kapsamı ve değerlendirmeyi yapmamız lazım. Zira artık kabul etmemiz lazım ki Bağ-Kur esnafımızın durumu da bilhassa prim ödeme noktasında zorlandığını görüyoruz. Prim tahsilat oranımız biraz düşük öbür SSK’lı tahsilatımıza nazaran. Ben bu bahiste çalışmalarımıza başladığımızı tabir edeyim. Önümüzdeki aylarda yani 2026’nın birinci çeyreğinde ya da ikinci çeyreğinde bu mevzuyu bir nihayete erdirmeyi hedefliyoruz”
ÖZEL DAL ÇALIŞANLARINA DOĞUM İZNİ
2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesi kapsamında uygulanmaya başlayan projelere de değinen Bakan Işıkhan, kamuda verilen doğum izni haklarının özel bölüme de gelip gelmeyeceğine ait merak edilen soruyu şu formda yanıtladı:
“Tabii adım adım gereksinim duyulan hususlarda harekete geçiriliyor. Politikalarımızı belirleyip aksiyona döküyoruz. Bunların başında örneğin şu an mevcutta bayan emekçilerimizin doğumdan evvel 8 hafta sonrasında 8 hafta toplamda 16 hafta analık izini kullanabiliyor. Çalışma hayatındaki istikrarları sağlarken özel bölümü de düşünmemiz lazım. Kamuda bunları yapabiliyoruz çok rahat ancak tıpkı hakların biraz daha altındaki uygulamaların özel dal tarafından uygulandığını da görüyoruz. Ben birçok özel bölüm temsilcisiyle, patronla de görüştüm. İnanılmaz fırsatlar sağlıyor.”
