Arguvan’a bağlı Şotik Mahallesi’nde 1992’den bu yana arıcılık yaptığını belirten Mehmet Ali Çıplak, arıcılığı bir tutku olarak gördüğünü belirtti. 90’lı yıllarda bal randımanının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Çıplak, son yıllarda üreticilerin Kafkas ve İtalya’n arı çeşitlerine yöneldiğini bu çeşitlerin hastalıklara karşı dayanıksız olduğunu ve mahallî ekolojiye ahenk sağlayamadıklarını söz etti.
FİYATLAR BELİRLİ OLDU
Yeni dönemle birlikte bal fiyatlarının da belirlendiğini kaydeden Çıplak, “Kara kovan balını bin 200 TL, süzme balı ise 750 TL’den satışa sunduk. Bu fiyatlar maliyet ve dönem masrafları dikkate alınarak belirlendi. Birçok arıcı da bu fiyat aralığında hemfikir” dedi.
OVANIN DEĞİL YAYLANIN BALI KALİTELİ
Balın kalitesinde coğrafik koşulların büyük rol oynadığını belirten Çıplak, “Ovada üretilen bal genelde kaliteli olmuyor. Arıyı yaylaya çıkardığınızda, yüksek rakımlı bölgelerde elde edilen bal hem daha kaliteli hem de daha sağlıklı oluyor. Bu yıl ise orta verimlilikte bir dönem geçirdik” tabirlerini kullandı.
ŞEKERLENMİŞ BAL DOĞALDIR
Bal çeşitleri hakkında da bilgi veren tecrübeli Çıplak, süzme balların bir kısmının ham yani dinlendirilmemiş bal olduğunu belirterek, “Ham bal, daha fazla element içerir. Dinlendirilmiş bal ise 40-45 derecede ısıtıldığı için birtakım besin pahalarını kaybedebilir. Ayrıyeten şekerlenmiş bal da doğal bir süreçtir ve bu, balın uydurma olduğu manasına gelmez. Balınızı piyasadan değil, direkt arıcılardan alın. Arı hile yapmaz, balını dürüstçe üretir. Kaliteli balın adresi arıcılardır” diye konuştu.
