Hızla değer kaybeden TL’den kaçışı durdurmak için 21 Aralık 2021’de Türkiye’yi ekonomik krize sürükleyen AKP iktidarı tarafından “icat edilen” ama yine TL’yi döviz kurlarına ve altına endeksleyen kur korumalı mevduat (KKM) hesapları özellikle son dönemde Hazine bütçesi üzerinde ciddi bir maliyet oluşturmaya başladı.
Bu hesaplar ABD Doları, Avro, İngiliz Sterlini, İsviçre Frankı ve gram altına dayalı olarak 3, 6, 9, 12 ay vadelerde açılabiliyor. Bugünlerde bankaların KKM hesaplarına uyguladıkları yıllık faiz oranları yüzde 15 ile 30 arasında değişiyor. Merkez Bankası ise KKM’lerin vade sonlarında banka faizi ile ilgili yatırım aracı arasındaki getiri farkının hesabı için her gün altı kez kur ve altın fiyatı ilan ediyor.
3 TRİLYON LİRAYA ULAŞTI
Bu kapsamda Merkez Bankası’nın 21 Temmuz için açıkladığı son kur ve altın fiyatları üzerinden hesaplanınca, en yüksek değer artışının son üç ayda yüzde 43.5 ile İsviçre Frankı, son bir yılda yüzde 77.9 ile gram altında olduğu görülüyor. Ayrıca altında üç aylık artış yüzde 36.6, frankta yıllık artış yüzde 71.3 oldu. Buna göre bankaların ilgili dönem faizleri ile döviz kurları ve altının geldiği değer seviyesi arasındaki fark devletçe tasarruf sahiplerine ödeniyor. Türkiye’de en büyük yatırım aracı olan dolarda ise değer artışı son 3 ayda yüzde 38.8, yıllık bazda yüzde 52.6 oldu.
BDDK verilerine göre 14 Temmuz itibarıyla KKM hesaplarında 2 trilyon 962 milyar lira bulunuyor. Bu rakam 14 Temmuz 2022’de 1 trilyon 69 milyar liraydı. Öte yandan Merkez Bankası önceki gün diğer TL mevduatlarından farklı olarak tüm vadelerde KKM hesaplarına yüzde 15 zorunlu karşılık getirdi. Bu hamle ile KKM’nin Hazine’ye getirdiği yükün azaltılması da hedefleniyor.