Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, sivillerin ve hastaların hayatını kaybetmesine yol açan akının, “Filistin halkına karşı işlenen sistematik hataların yeni bir halkası” olduğu belirtildi.
İsrail’in bu atağıyla milletlerarası hukuku ve insan haklarını açıkça ihlal ettiği vurgulanan açıklamada, İsrail’in gazetecileri, insani yardım çalışanlarını ve sıhhat çalışanını maksat almasının, memleketler arası toplumun acil ve kararlı adımlar atarak sivillerin korunmasını sağlamasını ve bu hataların faillerinin hesap vermesini mecburî kıldığı söz edilerek, Gazze’de yaşanan felaketin durdurulması için hemen harekete geçme daveti yapıldı.
“FİLİSTİN DEVLETİ” VURGUSU
Açıklamada ayrıyeten, Gazze Şeridi’ne yönelik “soykırım niteliğindeki savaşın” sona erdirilmesi, bölgede yaşanan insani felaketin giderilmesi ve 1967 hudutları temelinde, başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız, hâkim bir Filistin devletinin kurulmasını garanti altına alacak adil ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesinin kıymeti vurgulandı.
İsrail ordusu, sabah Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta yer alan Nasır Hastanesi’ne 2 farklı hücum düzenlemişti.
MISIR TELEVİZYONUNUN CANLI YAYININA YANSIMIŞTI
Nasır Hastanesine düzenlenen ikinci hücum Mısır televizyonunun canlı yayınına yansımıştı. İmgede İsrail ordusunun birinci akında ölen ve yaralananları tahliyeye çalışan sivil arama kurtarma takımı ile imaj almaya çalışan gazetecileri gaye aldığı görülüyor.
Gazze’deki Sıhhat Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Nasır Hastanesine düzenlenen taarruzlarda 5’ü gazeteci, biri arama kurtarma grubu çalışanı olmak üzere en az 20 Filistinlinin hayatını yitirdiği bildirilmişti.
Saldırıda, Reuters Haber Ajansı foto muhabiri Hüsam el-Mısri, Katar merkezli Al Jazeera televizyonu kameramanı Muhammed Selame, Independent Arabia ve The Associated Press (AP) ‘nin de ortalarında bulunduğu çeşitli medya kuruluşlarında gazetecilik yapan Meryem Ebu Dekka, ABD merkezli NBC News’te gazeteci olan Muaz Ebu Taha ve gazeteci Ahmed Ebu Aziz hayatını kaybetmişti.