Suriye’yi alanda bölme emellerine ulaşamayan İsrail, Birleşmiş Milletler (BM) üzerinden ülkeyi parçalamak için harekete geçti. ABD’deki Yahudi lobisinin, BM daimi üyesi ülkeler üzerinden Suriye’ye Lübnan ve Irak gibisi bir anayasa dayatmaya çalıştığı ortaya çıktı. Suriye cumhurbaşkanının Arap, iki yardımcısının Dürzi ve Nusayri olmasını isteyen Tel Aviv, yeni sistemde başbakanlığın da Kürtlere verilmesini planlıyor. Suriye sonlarının yine çizilmesini hedefleyen İsrail, Golan dahil işgal ettiği bölgelerin kendisine bırakılmasını umuyor.
VAZGEÇMİYORLAR
Geçtiğimiz hafta BM’de yapılan Suriye özel oturumunda Lazkiye olayları ile ilgili savaş hatası sonucuna varılırken 2254 sayılı rejim periyoduna ilişkin kararın tekrar gündeme gelmesi dikkat çekti. Öte yandan Batılı aktörlerin Şam idaresiyle PKK ve ayrılıkçı Dürzilerle Nusayrileri Paris ve Amman üzere merkezlerde eşit temsil seviyesinde bir ortaya getirme teşebbüsleri de birebir kapsamda planlanan faaliyetler olarak kayda geçti.
Suriye Anayasa Bildirgesi Kurulu Lideri Dr. Abdulhamid Avvak, Batı’nın Suriye’yi 2254 üzerinden okumaya devam ettiği tespitinde bulundu ve şu kıymetli bilgileri paylaştı:
“Suriye tarihi bir dönüşüm yaşadı ve 14 yıllık kanlı çatışmaların akabinde yeni idare kuruldu. Batılılar açısından Esad-Baas rejiminin düşmesine karşın eski evraklar tam manası ile kapanmadı. BM Suriye Temsilcisi Geir Pederson da tıpkı kapsamda vazifesine devam ediyor. Şu anki siyasi idareyi de süreksiz hükümet statüsünde görüyorlar. BM idaresine 2254’ün kaldırılmasını direkt sordum. ‘Hayır’ dediler. Kendi ajandalarındaki siyasi dönüşüm gerçekleşene kadar vazgeçmeyecekler. Bu noktada İsrail faktörünün de devrede olduğunu bilmemiz gerekiyor. Onun yegâne hedefi istikrarsız İslam dünyası ve Suriye. Siyonist rejim, Sykes Picot’u ve doğal olarak kanlı bir bölünmüş harita dayatıyor. Tel Aviv, Suriye’nin istikrara kavuşmaması için tüm güçlerini seferber etti, hedefine ulaşıncaya kadar da vazgeçmeyecek.
“BÖLGESEL İNTİHAR OLUR”
İsrail’in ajandasını uygulamanın mevcut Orta Doğu, dünya ve Suriye tablosu dahilinde milletlerarası topluma hiçbir yararı yok. Amerika’da bulunan Yahudi niyet kuruluşlarının bilhassa Fransa, ABD, İngiltere üzere BM Daimi Üyesi ülkeler üzerinden uyguladığı baskının sonuçsuz kalacağına inanıyorum. Çünkü Lübnan ve Irak üzere Suriye’yi de kotalı siyasi idareye mecbur kılmak bölgede çok daha derin sorunlara sebebiyet verir. Bunun manası ‘Savaşla bölemedik Suriye’yi masada dilimleyelim’ demektir. Çok tehlikeli bir atılım. Elbette dış faktörler kadar içeride de bu emelleri besleyen, destekleyen odaklar, iş birlikçiler var. Lakin Cumhurbaşkanı ve başka idari şemayı etnik ögelere nazaran şekillendirmek Dürzi, Kürt, Arap, Türkmen, Mesihi fark etmeksizin herkese kaybettirir. Suriye katiyen Lübnan ya da Irak değil. Bu türlü bir operasyon tehlikeli sonuçlar doğurur. Tüm bu projelerin temelinde güçsüz bir Suriye gayesi yatıyor. Şam’da güçlü bir siyasi, askeri varlığın olmasını istemiyorlar. Zayıf, yönlendirilebilir, kukla bir otorite kalsın hedefi güdüyorlar. Aksi durumda İsrail’in güvenliği tehdit altında olur korkusu taşıyorlar. Tüm hesaplar bu temele nazaran yapılıyor. Bu türlü bir sistem başarılı olamaz. Suriye’ye istikrar getirmez. Bu tuzağa düşmemiz halinde bütün bölgede Dürziler, Nusayriler, Sünni Araplar, Türkmenler ve Kürtleri acımasız bir coğrafik savaşın modülü ve yüzlerce yıl sürecek kan davalarının modülü kılacaklar. Bizim daha fazla bölünmemiz İsrail’e hem yeni topraklar hem de siyasi, askerî, ekonomik manada yeni egemenlik alanı açar.”
“HEDEF ORYANTALİST FEDERASYON, TÜRKİYE BU TUZAĞI BOZMALI”
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Deniz Tansi’ye göre, İsrail’in emeli Suriye’de bir oryantalist federasyon inşa etmek. Tansi, “Devam eden bölge dizaynı Doğu Akdeniz’den Basra’ya uzanan devlet ve otoriteden mahrum bir alan ortaya çıkarmak. İsrail bu çerçevede BM’yi bir sefer daha araçsallaştırarak öncelikle Golan ilhakını tescil ettirmek istiyor. Başka yandan gevşek bir siyasi yapı dayatarak etnik farklılıkları yeni dizaynın faal ögesi haline getiriyor. Burada net bir fonksiyona sahip ABD-İsrail bloku var. Türkiye bugüne kadar birçok tuzağı bertaraf etti fakat BM üzerinden yapılmak istenen siyasi taksim hesabını da bozmak zorundayız. Zira bu bizim için gerçek manada bir beka sıkıntısıdır. İsrail istikrarsız adacıkları üzerinden devletsiz, müdafaasız, yönetilebilir alan tanzimi peşinde.” dedi.
