İsrail’in Gazze saldırıları Paşa Sarayı’nı yıktı
İsrail’in Gazze’ye Yönelik Saldırıları Tarihi Yapıları Tahrip Etti
Paşa Sarayı ve Aziz Porphyrius Kilisesi’ne Zarar Verildi
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik süren askeri saldırıları, bölgede sadece sivil kayıplara neden olmakla kalmadı, aynı zamanda tarihi ve kültürel mirasa da büyük zarar verdi. 13. yüzyıldan kalma Paşa Sarayı ve Aziz Porphyrius Kilisesi, bu saldırılarda en çok tahrip olan yapılar arasında yer alıyor.
Gazze’nin Tarihi Mirasına Zarar
Ekim 2023’ten bu yana süren acımasız çatışmalarda, 48 bin 400 Filistinli hayatını kaybetti ve 111 binden fazla kişi yaralandı. Ancak bu insani felaketin yanı sıra, Gazze’nin kültürel mirası da ciddi şekilde zarar gördü. Özellikle Paşa Sarayı ve Aziz Porphyrius Kilisesi, İsrail ordusunun hedef aldığı yapılar arasında yer aldı. Gazze’nin Eski Şehir bölgesinde bulunan bu tarihi yapılar, büyük hasara uğradı; sarayın duvarları, avluları ve bahçeleri tahrip oldu.

Paşa Sarayı’nın Tarihi Önemi
Paşa Sarayı, 13. yüzyıldan kalma tarihi yapısıyla büyük bir öneme sahiptir. Ayrıca, Napolyon’un bölgedeki 1799 askeri harekâtı sırasında geçici olarak ikamet ettiği bir yerdi. Bugün ise, antika eserler müzesi olarak hizmet vermekteydi. Ancak savaş sırasında müzeden bazı nadir eserlerin yağmalandığı bildirildi. Bu olay, bölgedeki kültürel soykırım iddialarını güçlendirdi.
Kültürel Soykırım Suçlamaları
Gazze’deki kültürel mirasa verilen zarar, sadece fiziksel bir tahribatla kalmayıp, bölgedeki halkın kimliği üzerinde de kalıcı etkiler bırakma potansiyeline sahip. Bu durum, İsrail’in saldırılarını sadece askeri ve siyasi bir çatışma olarak değil, aynı zamanda kültürel bir soykırım olarak değerlendiren eleştirileri beraberinde getirdi. Gazze’nin tarihi mirası, gelecekteki nesiller için büyük bir kayıp haline gelmiş durumda.
Uluslararası Tepkiler ve Hukuki Yansımalar
Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail’in Gazze’deki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkardı. Ayrıca, Gazze’deki kültürel mirasa verilen zarar, bir soykırım davasına yol açabilir. Bu gelişmeler, İsrail’in uluslararası arenadaki hukukî sorumluluğunu gündeme getirdi.