Şam’ın milletlerarası misyonlarının bulunduğu Mezze semtindeki ofisin açılış programı, protokol üyelerinin kurdele kısmıyla başladı.
Şam Valisi Yetenekli Mervan, merasimde yaptığı konuşmada, ofisin açılışının idari bir prosedür değil, insani yardımlaşmaya yönelik nitelikli bir adım olduğunu belirtti.
Valilik olarak insani yardım kuruluşlarının işlerini kolaylaştırmak için her türlü yardım ve takviyesi vermeye hazır olduklarını tabir eden Mervan, İHH’nin ofisinin güzel olmasını diledi.
Şam Kırsalı Valisi Amir el-Şeyh de ofisin açılışını çok bedelli bulduğunu lisana getirerek, dayanakları için Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkına teşekkür etti.
Yardımların Suriye için kıymetine işaret eden el-Şeyh, “Kardeşlik burada durmayacak. Açılan bu yeni yolla taçlanacak.” sözlerini kullandı.
Afet ve Acil Durum İdaresi Başkanlığı (AFAD) Milletlerarası İnsani Yardım Daire Başkanı Seyfettin Karabulut, uluslararası raporlara nazaran Türkiye’nin, gayri safi ulusal gelirine oranla en fazla insani yardım gerçekleştiren ülke pozisyonunda olduğunu söyledi.
Suriye iç savaşı mühletince sivil toplum kuruluşlarıyla yaptıkları yardım çalışmalarını anlatan Karabulut, “Sadece Suriye’de değil, dünyada nerede mazlum, muhtaçlık sahibi varsa AFAD’ın insani yardım davetine birinci ve en güçlü karşılığı veren sivil toplum kuruluşu İHH olmuştur.” dedi.
“İHH OLARAK DÜN OLDUĞU ÜZERE BUGÜN DE YARIN DA YANINIZDA OLACAĞIZ”
İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Işık ise Suriye’nin geride kalan 14 yılda ağır bir imtihan yaşadığını lakin küllerinden tekrar doğacağını belirtti.
Bölgede yaptıkları yardım çalışmalarına değinen Işık, “İHH olarak 2011’den itibaren bölgeye yaklaşık 1 milyar dolarlık insani yardım ulaştırdık. Bu sayı yalnızca bir istatistik değil, asırlardır mukadderat birlikteliği yaptığımız bu onurlu halkın tekrar hayata tutunma umuduna açık bir dayanağımızdır. Zira bir toplumun yine ayağa kalkmasının yolu geleceği inşa etmekten geçer.” değerlendirmesini yaptı.
Işık, Suriye halkına seslenerek, “Yalnız değilsiniz. Türkiye’deki ve dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin duaları ve takviyeleri sizinle birlikte. Biz İHH olarak dün olduğu üzere bugün de yarın da yanınızda olacağız.” sözlerini kullandı.
“SAVAŞ BİTTİ, ASIL UĞRAŞ ARTIK BAŞLIYOR”
Haber7’ye konuşan İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Ahmet Göksun “Şu anda Şam’a olmak hepimizi için başka bir memnunluk. Biz o kırsal bölgelerde çalışırken, tabiri caizse bir adım öteye gidemiyorduk. Daima yasaklı bölgelerdi bizim için. Fakat biz daima hudut çizgisindeki çalışırken biliyorduk buralarda mazlumlar var. Biz onlara da ulaşmak istiyorduk. Fetihle birlikte buradaki kardeşlimizle bir ortaya gelmek, onların yaralarına merhem olmaya uğraş etmek bizim için tanım edilemez bir memnunluk. Yalnızca biz gelmedik, dünyadan yardımlar gelmeye başladı. Bu çok önemli… Şunu unutmamak lazım; Savaşlar bittiğinde bazen gündemimizden çıkarmaya başlayabiliyoruz ancak savaşlar o denli yıkımlar bırakıyordu geride, tekrardan ayağa kaldırılması yıllar sürecek. Bir savaş bölgesi değil lakin zelzele bölgesi gözümüzün önünde. Önemli bir yıkım yaşandı. Güçlü bir devlet olmamıza karşın sarsıntı bölgesinde hala inşalar devam ediyor. Burada 13 14 yıldır savaş var ve yerle bir edildi. Ülkenin başındakiler kendi ülkelerini kendi insanlarını yok etti, çocukları yetim bıraktı. Artık tekrar ayağa kaldırılması için yapılması gereken çok iş var. Biz bugün bu ofisi bunun bir nişanesi olarak açtık. Daha fazla beşere ulaşmak için uğraşacağız.” dedi.
YARDIMLARIN TESİRİNİ ALANDA GÖRÜYORUZ
İHH’nin Şam ofisi açılışında Haber7’ye konuşan Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği Süreksiz Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu, Türkiye’nin uzun yıllardır sürdürdüğü insani diplomasiye dikkat çekerek şu tabirleri kullandı:
“Devletlerin, hatta birçok kurumun ulaşamadığı devirlerde yapılan yardımlar insanları çok etkiliyor. Konutları yıkılmış, zorluk içerisindeyken uzanan bir yardım eli, refah zamanlarındakinden çok daha değerli. Bu nedenle Türk STK’larının o birinci günden bugüne eğitimde, insani yardımlarda, barınma takviyesinde yaptıkları çalışmalar Suriyelilerin gönlünde taht kurmuş durumda. Mesela burada İHH’nın, AFAD’ın ve Kızılay’ın ismini bilmeyen yok. Buraya geldikten sonra çalışmak isteyen yardım kuruluşlarının sayısı 100’ü geçti. Bu, aslında Türk halkının ne kadar hassas olduğunun göstergesi. Şu anda devletimizin dayanağının yanı sıra STK’ların alandaki katkısı da çok olumlu sonuçlar doğuruyor.”
Suriye’nin hem acil insani yardıma hem de yine inşaya yönelik önemli muhtaçlıkları bulunduğunu vurgulayan Köroğlu, “Geçmişte Türkiye, savaşın tesiriyle daha çok Suriye’nin kuzeyinde faaliyet yürütüyordu. Artık ise başşehir Şam merkezli bir tertiple insani yardımların ulaştırılması sağlanacak.” dedi.
Köroğlu, İHH’nin sahip olduğu kapasiteyle ve onun öncülüğünde doğan birçok kuruluş aracılığıyla Suriyelilerin muhtaçlıklarının karşılanmasına kıymetli katkılar sağlayacağını belirterek, öteki Türk yardım kuruluşlarının da Şam’da ofis açmasını beklediklerini lisana getirdi.
Törene, BM’nin Suriye’deki temsilcileri ile memleketler arası yardım kuruluşlarının, İHH ile partner kuruluşların, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile davetliler katıldı.
ESED’İN KİMYASAL SİLAHLARLA SALDIRDIĞI COBAR YİNE AYAĞA KALKACAK
Eli kanlı Esed rejimi başşehir Şam’ın doğu bölümlerinde yer alan Cobar bölgesine uzun mühlet kimyasal silahlarla saldırarak mahalleyi adeta hayalet bir kente çevirmişti. Savaşın ağır izlerini taşıyan, duvarları yıkılmış ve hayalet kasabaya dönüşmüş sokaklarda artık yine hayat başlıyor.
İHH İnsani Yardım Vakfı, Şam’daki ofisini açmasının akabinde birinci adımı Cobar’da attı.
Bir vakitler 300 bin insanın yaşadığı bölgede başlatılan projeyle, oturulabilir durumdaki meskenler onarılarak yine yaşanabilir hale getirilecek.
Cobar’da düzenlenen programda bölge halkıyla buluşan İHH yetkilileri, “Bu topraklarda ömrü yine ayağa kaldırmak için elimizden geleni yapacağız” iletisini verdi. Proje kapsamında meskenlerin tamiratı yapılarak, savaşın gölgesinde hayatta kalmaya çalışan insanların ömür şartları güzelleştirilecek.
Yıkıntılar ortasından yükselen bu umut adımı, savaşın yok ettiği bir kentin tekrar dirilişine kapı aralayan en kıymetli proje olacak.
