İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ‘Casusluk’ soruşturmasında faal pişmanlıktan yaralanan İngiliz istihbarat örgütü MI6 ile temaslı olan Hüseyin Gün kuşkulu Hüseyin Gün’ün sözü ortaya çıktı. Hüseyin Gün, savcılıkta verdiği tabirinde, “Osint (açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında ‘darkweb’ üzere internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Necati Özkan bana Osint’e bir bakmamı istedi.
Osint’te yaptığımız araştırmada İBB’ye ilişkin çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. (Daha evvel İngiliz İstihbaratı irtibatları hakkında ifşalarda bulunduğu) Necati Özkan oradaki bilgilerin neye mal olabileceğini bilebilecek durumdaydı” dedi.
Yolsuzluk soruşturması kapsamında misyondan alınan ve tutuklanan eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası yöneticisi Necati Özkan ve Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında ‘casusluk’ hatasından başlatılan soruşturması sürüyor. 4 Temmuz’da tutuklanan kuşkulu Hüseyin Gün’ün ‘İmamoğlu Çıkar Gayeli Cürüm Örgütü’ ile örgütün ‘casusluk’ kontağı hakkında, emniyet ve savcılık beyanında aktif pişmanlık kararlarından yararlanma talebini ilettiği ve bu kapsamda tabir verdiği öğrenildi. Ayrıyeten, şüphelilerin sevk durumunun söz süreçlerinin tamamlanmasının akabinde değerlendirileceği kaydedildi.
‘NECATİ ÖZKAN, EKREM İMAMOĞLU’NUN SEÇİM KAMPANYASININ MENAJERİYDİ’
Hüseyin Gün, savcılıkta verdiği sözünde, “10 Haziran 2019’da manevi annem Seher A.’nın yönlendirmesi ile Necati Özkan ile tanıştım, sonrasında birinci seçim tarihi olan 31 Mart 2019 ile ikinci seçim tarihi olan 23 Haziran 2019 tarihleri ortasında seçim süreciyle alakalı bir arada çalıştık. Necati Özkan, Ekrem İmamoğlu’nun hem siyasi danışmanı hem de seçim kampanyasının menajeriydi. Benim ‘Piiq’ isimli firmam vardı ve Darren, Aaron ile Ed isimli ortaklarım vardı. Aaron eski istihbarat servisi çalışanıdır. Şirketteki tüm tahlil süreçlerini teknik grup ile birlikte Aaron yapardı. ‘Osint’ (Açık kaynak istihbaratı) programı vardır, bu program şemsiye programıdır. Bu şemsiyenin altında ‘darkweb’ üzere internette hassas bilgiye ulaşabileceğiniz bilgiler vardır. Bu, internetin yeraltıdır” dedi.
YAPTIĞIMIZ ARAŞTIRMADA İBB’YE İLİŞKİN ÇOK SAYIDA KURUMSAL MAİL VE ŞİFRELER VARDI’
Necati Özkan’ın kendisinden ‘Osint’ isimli programa bakmasını istediğini belirten kuşkulu Gün, “Osint’de yaptığımız araştırmada İBB’ye ilişkin çok sayıda kurumsal mail ve şifreler vardı. Bu mail ve şifrelerle belediyenin en derinlerindeki bilgiye ulaşabilme kabiliyeti veriyordu. Burada belediye içi yazışmalar ve bilgi akışı görülebiliyordu lakin yalnızca bilgi temini vardı. Rastgele bir müdahale yapılamıyordu. Necati Özkan da bu ‘Osint’ alemine hakimdi. Ben de esasen ofisindeyken genel bir bilgilendirme yapmıştım. Münasebetiyle, Necati Özkan oradaki dataların neye mal olabileceğini bilecek durumdaydı. Osint’te tekrar yaptığımız denetimlerde birinci gördüğümüz veriden daha fazlası olduğunu gördük. Beni Osint’e yönlendiren Necati Özkan’dır. Zati bir defa girdiğiniz vakit sonradan gelen bilgilere de sahip oluyorsunuz. Osint’deki datalar ya hacklenme yoluyla ya da birinin oraya yüklemesiyle orada olur. Bu sahip olduğumuz imkanın yalnızca yüzde 10’udur. Biz ayrıyeten elimizdeki yazılımla toplumsal medya hesapları üzerinden iç yazışmaları görüp buna nazaran algı oluşturmaya çalışıyorduk” biçiminde konuştu.
“YAZIŞMALARDA ‘MAYOR’ OLARAK GEÇEN KİŞİ EKREM İMAMOĞLU”
Şüpheli Gün sözünün devamında, “Yaptığımız tahlilleri ben Necati Özkan ile paylaşıyordum. Bizim şirket olarak sahip olduğumuz çok geniş yetkileri olan yazılımın mucidi Amerika istihbarat servisinde kapalı operasyon direktörüydü. Bu programın ismi ‘pq’dur ve bu kişi benim ortağım olan Aaron’du. Aaron esasen istihbarattan emeklidir. Ben yaptığım tahlilleri Necati Özkan’a verirdim, bunları lidere iletmesini söylerdim. O da lidere iletirdi. Lider olarak kastedilen kişi Ekrem İmamoğlu’dur. Yazışmalarda ‘Mayor’ olarak geçen kişi de Ekrem İmamoğlu’dur. 2019 seçiminden sonra Melih Geçek, Necati Özkan, Yavuz Saltık ve Şenay isimli şahıslar vardı. Bu toplantıda ‘İstanbul Senin’ isimli bir projenin tanıtımını yaptık ama o periyot bu türlü bir uygulama yoktu. Melih Geçek isimli şahıs bildiğim kadarıyla da IT konusunda en yetkili şahıslardan birisiydi. Toplantıda Geçek’i özel kesimde IT olarak tanıttılar, yakın vakitte da belediyede çalışacağını söylediler” diye konuştu.
Şüpheli Hüseyin Gün, öbür şüphelilerden Merdan Yanardağ‘ı da manevi annesinin tanıştırdığını söyleyerek, “Dönem periyot elden cüzi ölçülerde para verirdim, parayı kanalına dayanak amacıyla verirdim. Merdan Yanardağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı röportaj yayınında sorulmasını tanım ettiğim soruları ilettim ve birebir olmasa da emsal nitelikte sorular soruldu. Benimkisi büsbütün tavsiyeydi. Genel olarak 2019 seçimlerinde tahlil ve raporlamalar yaparak İmamoğlu’nun seçim kampanyasına dayanak oldum. İrtibatım Necati Özkan’laydı. Özkan da İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde bizimle çalıştı. Yönlendirmelerimiz de büyük oranda buydu. Bazen de uymadığı noktalarda serzenişlerimiz oldu. Seçim sonrasında da manevi annem Seher ile birlikte çalışma ofisinde Saraçhane’de belediye binasında tebrik ettik. O da bize yardımlarımız için teşekkür etti. Dolaysıyla teşekkür etmesinden de anlaşılacağı üzere tüm faaliyetlerimizden haberdardı” ifadelerini kullandı.
