Doç. Dr. Damla Cankurtaran, özellikle çocuk ve ergenler özelinde yapılan çalışmalarda duruş bozuklukları oranının yüzde 35’in üzerinde olduğunu söyledi. Doç. Dr. Cankurtaran, “Her 10 çocuktan 4’ünde duruş bozuklukları görülebiliyor” dedi.
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Damla Cankurtaran, halk dili ile ‘duruş‘un (postür) iskelet ögelerinin vücutta bir zedelenme ve dejenerasyona neden olamayacak şekilde dengeli ve düzenli dizilimi olduğunu belirterek, “Bu dengeli ve düzenli dizilimin herhangi bir nedenle bozulması ise duruş bozukluklarına neden olur. Toplumda sık görülen duruş bozuklukları, omurganın öne doğru aşırı eğilmesi, halk arasında ‘kamburluk‘ olarak bilinen ‘omurga eğriliği‘ olarak bilinen skolyoz, boyun düzleşmesi, bel çukurunun aşırı artması, başın ileri pozisyonda durması gibi çeşitli duruş bozuklukları görülebilir” dedi.
Son zamanlarda duruş bozukluklarının toplumda görülme sıklığının arttığını kaydeden Doç. Dr. Cankurtaran, “Çocuk ve ergenler özelinde yapılan çalışmalarda duruş bozuklukları oranı yüzde 35’in üzerinde olduğunu bildiren çalışmalar mevcut. Her 10 çocuktan 4’ünde duruş bozukluğu görülebiliyor. Bu da çalışmalarda tüm duruş bozuklukları açısından yüzde 35’in üstünde gösterilmiş” diye konuştu.
OKUL ÇANTASININ AĞIRLIĞI ÖNEMLİ”
Doç. Dr. Cankurtaran, duruş bozukluğunun en önemli etkeninin çocuklukta kazanılan ya da sonra da edinilen yanlış alışkanlıkların yanı sıra bazı genetik hastalıklar olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Cankurtaran, “Günümüzde ise cep telefonu, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik cihazların yaygın kullanımı da duruş bozuklukları açısından önem arz etmektedir. Tedavide öncelikle yanlış alışkanlıkların düzeltilmesi ve doğru duruşun hastaya öğretilmesi oldukça önemlidir. Bunun için doğru yatış, doğru oturma pozisyonları, bireylere öğretilmeli, bireylerin bilgisayar kullandıkları sırada bilgisayarları mutlaka göz hizalarına getirmeleri, cep telefonu ve tablete bakarken uzun süre başlarını öne doğru eğmemeleri, herhangi bir ağırlık taşırken 2 elle eşit olarak ağırlığın paylaştırılması gerekmektedir. Çocuklarda okul çantasının ağırlığı önemli. Çocuğun taşıdığı çantanın ağırlığı, çocuğun ağırlığının yüzde 5’i ila 20’si arasında olmasına özen gösterilmeli” dedi.
Doç. Dr. Cankurtaran, her bireye özgü hazırlanmış postür egzersizleri, eklem hareketi açıklığı içeren, solunum, aerobik egzersizleri içeren egzersiz programlarının düzenli olarak mutlaka yapılması gerektiğini belirterek, “Çocukta bir duruş bozukluğu görüldüğü takdirde bir fizik tedavi hekimine başvurulmalıdır. Çocuğun ayrıntılı muayenesinden sonra eğer gerekli görülürse, hekim tarafından bir görüntüleme yöntemi istenebilir” diye konuştu.
“YÜKSEK TOPUKLU AYAKKABI KULLANILMAMALI”
Doç. Dr. Cankurtaran, bel çukuru ve skolyoz rahatsızlığının da duruş bozukluğu rahatsızlığının diğer çeşitleri olduğunu belirterek, “Bel çukuru için özellikle oturma pozisyonumuza dikkat edilmesi ve uzun süre ayakta durulmasından kaçınılması gerekmektedir. Uygun oturma pozisyonunda mutlaka omuzlar geride, sırtımız dik. Otururken kalçalarımız oturma arkalığına temas etmesi gerekmektedir. Dizler otururken kalçalardan hafifçe yüksekte olması lazım. Ve ayaklar mutlaka desteklenmelidir. Yüksek topuklu ayakkabılar kullanılmamalıdır. Daha alçak topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir” dedi.
