İki kızını ve eşini kaybeden bir babanın lisanından yazılan bu şiir, yalnızca kişisel bir acının değil, toplumsal bir soykırımın tanıklığını da gözler önüne seriyor.
“BİR AĞIT, BİR YAKARIŞ, BİR VİCDAN DAVETİ NİTELİĞİ TAŞIYOR”
Hem sözleri hem müziği sanatkarın kendisine ilişkin olan “Gazze’den Mektup”, klasik bir şiirden öte; bir ağıt, bir yakarış, bir vicdan daveti niteliği taşıyor. Hüzünlü melodilerle harmanlanan dizeler, dinleyiciyi sadece kulaklarıyla değil, kalbiyle de duymaya davet ediyor.
Sanatçı, yapıtını şu sözlerle anlatıyor:
“Bu mektup, sadece bir babanın feryadı değil; toprağa gömülen çocukların sessiz çığlığıdır. Kalemimle onların acısını taşımak, notalarımla bu çığlığı büyütmek zorunda hissettim. Zira Gazze, hepimizin vicdanıdır.”
“Gazze’den Mektup”, sanatın gücünü bir bellek olarak kullanıyor; unutturmuyor, görmezden gelmiyor ve susmuyor. Bir şiir, bir müzikten çok daha fazlası olarak, insanlığın ortak yarasına tutulmuş bir ayna niteliğinde.
Eser tüm dijital platformlarda ve Umut Mürare’nin şahsî YouTube kanalında yayında.