-
HABER7
Türkiye’nin Uluslararası Barış Gücü olarak Gazze Şeridi’ne ayak basma sürecinde geri sayım sürüyor.
Türk bayraklarının insani yardım faaliyetleri kapsamında Gazze’de dalgalanmaya başlamasının akabinde bütün gözler Mehmetçik’in barış gücü olarak bölgeye adım atmasında.
Ateşkes mutabakatının ana aktörlerinden Türkiye’nin çatışmasızlık sürecinde de anahtar rol üstlenmesini sağlayacak Barış Gücü’yle ilgili yeni bir bilgi kamuoyuna yansıdı.
İSRAİL’İ ÇEKİN
Lübnan gazetesi El Ahbar ve Suudi medyası, Türkiye ile Endonezya’nın Gazze Şeridi’nde kurulması planlanan memleketler arası barış gücüne katılma koşulu olarak İsrail ile direkt çatışma olmayacağı garantilerini talep ettiğini öne sürdü.
Buna nazaran Türkiye ve Endonezya, Gazze’deki barış gücü misyonuna katılmaya prensipte hazır olduklarını belirtti. Lakin iki ülke de, İsrail ile direkt çatışmayı önleyecek ve sadece barış gücü statüsünü garanti altına alacak teminat istedi.
İsrail, bu talebe çekinceli yaklaştı. Tel Aviv idaresi, güvenlik denetiminden taviz vermek için, kayıp ve cesetlerin iadesi sürecinin tamamlanmasını şart koştu.
KADEMELİ İLERLEYİŞ
ABD idaresi, Filistin direniş sistemlerinin silahsızlandırılmasını talep ederken, bu süreç için bağlayıcı bir takvim açıklamaktan kaçınıyor.
ABD’nin gayesi, siyasi esnekliği korumak ve Hamas ile direkt çatışmayı önlemek. Bu nedenle Washington, kademeli ilerleme modelini savunuyor.
MISIR ÇEKİMSER
Habere nazaran, Mısır idaresi, Gazze’deki gelişmelere karşı temkinli bir tavır izliyor. Kahire, Hamas’ın altyapısının yok edilmesine yahut İsrail yerine savaşacak bir milletlerarası gücün modülü olmaya sıcak bakmıyor.
El Ahbar, Mısır’ın muhtemel bir güvenlik oluşumuna iştirakini şu üç koşula bağladığını yazdı. Mısır’ın koşulları olarak açık memleketler arası mutabakat, tanımlanmış ve hudutlu yetki, İsrail güçlerinin bu oluşumla birlikte hareket etmemesi sıralandı.
SUUD’UN MAKSADI 1967 HUDUTLARI
Suudi Arabistan ise “ertesi gün” planı çerçevesinde Filistin Yönetimi’nin güçlendirilmesi ve Hamas’ın kademeli olarak etkisiz hale getirilmesini öngörüyor. Riyad, 1967 hudutları içinde başşehri Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını uzun vadeli tahlilin temeli olarak görüyor. Ayrıyeten Gazze’de BM nezaretinde milletlerarası bir barış gücü konuşlandırılmasını ve geçiş idaresi ile Filistin Yönetimi’nin işbirliğini tavsiye ediyor.
