İstanbul Pendik’te bir kişi, konutunu kiraya verdikten 3 yıl sonra eşi ile boşanma evresinde olduğunu münasebet göstererek kiracısının tahliyesini istedi. Kiracı konutu tahliye etmeyince süreç yargıya taşındı. Mahkeme boşanan konut sahibinin muhtaçlığı olduğuna ikna oldu.
Ev sahibi-kiracı davaları adliye koridorlarında bir oldukça yaygınlaştı. Tahliye, kira artışı ve kontrat ihlali üzere hususlar en sık karşılaşılan uyuşmazlıklar ortasında yer alıyor. İstanbul’da boşandığı için konut muhtaçlığı olduğunu söyleyen konut sahibi de mahkemeye başvurdu.
‘BOŞANIYORUM ÇIK’ DEDİ
İstanbul’un Pendik ilçesinde bir kişi dairesini 9 Ocak 2021 tarihinde 1.150 TL’ye kiraya verdi. Yaklaşık 3 yıllık müddetin sonrasında mal sahibi, eşi ile boşanma evresinde olduğunu ve bir meskene muhtaçlığı olduğunu münasebet göstererek kiracısını çıkarmak istedi.
İhtarname yetmedi, dava açtı
- Bu kapsamda 29 Eylül 2023’te kiracıya ihtarname çekildi. Bu sırada kiracı dairede aylık 8 bin TL’ye oturuyordu. İhtarname sonrasında ise kiracı, konutu tahliye etmedi. Bunun üzerine mesken sahibi bir tahliye davası açtı.
Mahkemede şahitler dinlendi ve mesken sahibinin sahiden yeni bir konuta gereksinimi olup olmadığı teyit edilmeye çalışıldı. Dava sürecine ait gelişmeler sonrasında ise mahkemeden dikkat çeken bir karar çıktı.
Konuyu Milliyet’e kıymetlendiren avukat Gizem Gonce şu sözleri kullandı:
- “İstanbul Pendik’te bir kişi dairesini 09.01.2021 tarihinde 1.150 TL bedelle kiraya verdi. 1 yıllık yapılan kira kontratı her yıl zaten yenilendi.
- Aradan geçen süreçte ise mülk sahibi eşi ile boşanma etabında olduğunu münasebet göstererek kiraya verdiği konutuna geçme gereksiniminden kaynaklı olarak taşınmazın boşaltılması gerektiğini kiracıya ihtarname yoluyla bildirdi.
- Söz konusu ihtarname 29 Eylül 2023 tarihinde gönderildi. İhtarname gönderildiğinde ise kiracı aylık 8 bin TL’ye dairede oturmaktaydı.
KİRACI KONUTTAN ÇIKMASI
Ev sahibi ihtarname gönderdikten sonra kiracı meskeni tahliye etmedi. Bunun ardından mülk sahibi 2024 yılı Kasım ayında gereksinim sebebiyle tahliye davası açtı.
Kiracı meskeni tahliye etmek istemediğini, konut sahibinin konuta muhtaçlığı olmadığını ve tahliyenin makûs niyetle açıldığını ileri sürdü.
EV SAHİBİ MUHTAÇLIĞINI İSPATLADI
Mahkeme ise şahitleri dinledi. Mülk sahibi kendi muhtaçlığı nedeniyle davayı açtığını, eşi ile boşanma kademesinde olduğunu, farklı yaşamak istediğini beyan ettiğini ve dinlenen şahitte da gereksinimin beyan edildiği, boşanma evrakının incelenmesi ardından eşinin üzerinde kayıtlı dava konusu taşınmaz dışında bir mesken daha olduğu ve bu meskenin konut sahibinin eşine ilişkin olduğu ve kızıyla birlikte bu yerde ikamet ettiği anlaşıldı.
Sonuç olarak mesken sahibinin dava konusu olan meskene geçmek istediği ve belgeye celp edilen tüm beyanlarla birlikte konut sahibinin diğer bir taşınmazı olmadığı, mesken sahibinin muhtaçlığını ispat ettiği kanaatine varıldı.
MAHKEME TAHLİYE KARARINI VERDİ
Bir kişinin kendine ilişkin bir meskende oturmasının yasal hak olduğu, muhtaçlık olgusunun sunulan kanıtlarla de ispat edildiği anlaşıldığından açılan tahliye davasının kabulüne karar verildi. Mahkeme tarafından karar 7 Temmuz’da verildi.
Avukat Gonce şunları da ekledi:
“Her ne kadar boşanma etabında olan bir mesken sahibinin, şimdi boşanma gerçekleşmeden de konut gereksiniminin olduğunun Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ispatlanması, samimi, gerçek bir muhtaçlığın olduğunun kanıtlanması kıymetli bir konudur.
Burada boşanma davası açılmıştı ve gereksinim o noktada başlamıştı. Açılan tahliye davası sürecinde de gereksinim hala devam etiği için mahkeme 8 ay içerisinde tahliye kararı vermiş oldu.”
