Eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı ABD’li amiral James Stavridis, Rusya’nın tahıl anlaşmasından çekilmesinin ardından NATO’nun, Karadeniz’de “güvenliği sağlamak” amacıyla yeni bir Earnest Will Operasyonu gerçekleştirmesini önerdi.
2009-2013 yılları arasında NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Komutanı emekli ABD’li amiral James Stavridis, Bloomberg’de yer alan “NATO devriyeleri Ukrayna’nın tahılını Putin’den koruyabilir” başlıklı bir yazısında, Rusya’nın, tahıl anlaşmasından ayrıldıktan sonra Karadeniz’deki Ukrayna limanlarına giden tüm gemilerin “potansiyel askeri kargo taşıyıcısı” değerlendirileceği açıklamalarına tepki gösterdi.
Stavridis, “Bu durum tahıl ve diğer tarım ürünleri nakliyatçılarının sigorta yaptırmalarını imkânsız olmasa da çok zorlaştıracak ve fiilen bir abluka yaratacaktır” ifadelerini kullandı.
Putin’in gıda tedarikini keserek açlığı silah olarak kullandığını savunan Stavridis, “Uluslararası hukuka göre bu tür ablukalar yasadışıdır ve açık denizlerdeki özgürlüğü doğrudan kısıtlayacaktır. Taraflar arasında ilan edilmiş bir savaş durumu yoktur, Putin’in kendi ifadesiyle bunun sadece “özel bir askeri operasyon” olduğunu hatırlayın” dedi.
Stavridis, Putin’in adımlarına karşı Karadeniz’de yeni bir “Earnest Will” önererek, “Bu başarılı operasyon, bugün yasadışı bir ablukanın nasıl kırılacağına dair kaba bir taslak sunmaktadır. Operasyonel olarak, Earnest Will’in çizgisinde bir yapı mantıklıdır” diye konuştu.
“Kırım’daki limanlar dışında faaliyet gösteren Rus Karadeniz Filosu’nun yerini takip eden devriyeler gerçekleştirmek” gerektiğini ve “tahıl gemilerine yönelik olası Rus hava saldırılarına karşılık vermek için önemli bir hava bileşenine” ihtiyaç olduğunu vurgulayan Stavridis, “Birkaç savaş uçağı filosu Türkiye’deki NATO üslerine ya da daha büyük olasılıkla Romanya ve Bulgaristan’da görevlendirilebilir. Uydu komuta ve kontrolü gerekli olacaktır; hava ve deniz insansız hava araçları entegre edilebilir” dedi.
“SON DERECE KARMAŞIK VE RİSKLİ”
Stavridis, bu adımların “son derece karmaşık ve riskli” olacağını belirterek, günün sonunda Rusya ve NATO’nun “fiili olarak doğrudan karşı karşıya gelebileceğini” söyledi.
Stavridis, “Başka riskler de var. Karadeniz’e geçişi kontrol eden Türkiye, işbirliği konusunda siyasi olarak isteksiz davranabilir. Earnest Will Operasyonu sırasında İran’a ait bir ticari uçağın korkunç bir şekilde düşürülmesinde olduğu gibi kasıtsız bir “ikincil hasar” olayı yaşanması ihtimali de var” diye konuştu.
Rusya’nın, bu durumda NATO ile doğrudan karşı karşıya gelemeyeceğini öne süren Stavridis, şunları kaydetti:
“Putin öfkelenir, homurdanır ve tehditler savurur ama NATO’yu ya da Karadeniz’deki savaş gemilerinden oluşan ABD liderliğindeki bir koalisyonu doğrudan savaşta karşısına alması pek olası değildir. Putin’in 1980’lerde İran’ın başına gelenleri görmesi iyi olur: çok sayıda savaş gemisi batırıldı ve abluka kırıldı.”
EARNEST WİLL OPERASYONU
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gerçekleştirilen en büyük deniz devriye operasyonu olan Earnest Will Operasyonu, 1987 ve 1988 yıllarında Kuveyt’e ait tankerlerin İran saldırılarına karşı Amerikan ordusu tarafından korunmasıydı.
ABD Donanması 23 Temmuz 1987’de Earnest Will Operasyonunu başlattı. USS Crommelin, USS Fox, USS Worden, USS Kidd ve USS Klakring Kuveyt petrol tankerlerine eşlik etmek üzere görevlendirilen ilk ABD savaş gemileriydi.
ABD Donanmasına ait savaş gemileri operasyonun en görünür kısmını oluştururken, AWACS radar uçakları gözetleme yaptı ve helikopterler de gemilere olası saldırılara karşı tetikte kaldı.