Yıl başından bu yana Londra Metal Borsası’nda üç ay vadeli bakır fiyatlarındaki artış, yüzde 30’un üzerinde arttı. Çin’de Şanghay Vadeli İşlemler Borsası’nda en çok işlem gören haziran vadeli bakır sözleşmelerinde fiyat, ton başına 74 bin 630 yuana (11 bin 553 dolar) kadar yükseldi ve Mayıs 2006 döneminde görülen 76 bin 160 yuanlık rekor seviyeye yakınlaştı.
BAKIR FİYATLARI NEDEN ARTTI?
Küresel ekonomik toparlanmayla birlikte talebin artmasının yanı sıra arza dair endişeler, bakırda fiyat artışında etkili oldu. Özellikle yenilenebilir enerji sektöründe artan yatırımlar bakıra talebi artırdı.
Dünyanın en büyük bakır üreticisi Şili’de bakır sektörüne dönük sert bir faiz artışı öngören yasa tasarısının Kongre’nin alt kanadında onaylanması, arza dair endişe yarattı. ABD başta olmak üzere birçok ülkedeki parasal ve mali teşvikler de, emtia fiyatlarının artışında etkili oluyor.
Guotai Junan Futures Co. Macro Analisti Ji Xianfei, mevcut iyimser atmosfer içinde bakır fiyatlarının terse dönmesinin pek mümkün olmadığına dikkat çekti. Ji’ye göre bol likidite ve zayıf dolar bakırdaki ralliyi desteklemeye devam edecek.
DEMİRDE DE REKOR
Öte yandan, demir cevheri fiyatları da rekor kırdı. Çin’de çelik talebindeki güçlü artış, demir cevheri fiyatlarındaki yükselişte etkili oldu. Gösterge fiyat olan S&P Global Platts IODEX’te Çin teslimatlı demir cevherinin bin ton fiyatı 202,65 dolarla rekor kırdı. Yıl başından bu yana bu fiyattaki yükseliş, yüzde 27’ye ulaştı.
TÜRKİYE’DE ENFLASYONU YUKARI İTİYOR
Türkiye’de tüketici enflasyonunun nisanda yüzde 17,14 ile son 23 ayın zirvesine yükselmesinde TL’deki değer kaybı ile birlikte etkili olan faktörlerden biri küresel emtia fiyatlarındaki artış. Nitekim, üretici enflasyonu (ÜFE), nisanda yüzde 35,17 ile son 29 ayın zirvesine yükseldi. Merkez Bankası (TCMB) de emtia fiyatlarındaki artışın, enflasyonda yukarı yönlü risk yarattığına işaret ediyor.
Dünyada aşırı gevşek para politikaları enflasyon endişelerini artırırken, dünyada özellikle gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artışına gitmesi ve varlık alımlarını artırması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için büyük risk olarak değerlendiriliyor.
