Bu yaz özellikle Z kuşağının dikkatini çeken bir moda akımına dönüşen “mermaidcore”, pek görülmeyen ve bu yüzden de değer verilmeyen deniz canlılarının yaşamı için farkındalık yaratabilir.
Her yaza başka bir moda akımı
damgasını vuruyor. Her yaz gardıroplarda yerini alan yeni giysiler
aynı zamanda gezegenimizin kaynaklarının kısıtlılığını da
düşününce derin sorgulamalar barındırıyor.
Hızlı moda
dünyanın üçüncü büyük kirleticisiyken ve iklim kriziyle
beraber küresel ölçekte yaşanan su krizlerini de hesaba katınca
satın aldığımız ürünlerin görünüşleri kadar üretim
süreçlerine ve kullanım sürelerine de bakmak gerekli. Hatta son
zamanlarda gündemde olan geri dönüşüm konusu da satın alma
ölçütlerimize eklenmeli.
BARBIE İLE YARIŞIYOR
Gelelim
bu yazın öne çıkan akımlarından biri olan “mermaidcore”a.
Mayıs sonunda ülkemizde de gösterime giren Amerikan müzikal
fantezi filmi “Küçük Denizkızı”, bildiğimiz küçük
denizkızı öyküsü ama bir o kadar da bu öykünün ötesinde.
Tıpkı “Barbie”de olduğu gibi bu filmde de beden politikaları
sorgulamaları ve öykünün ana yapısında yer alan karakterlerin
dönüşümleri öne çıkıyor. Birkaç yıldır modada pembe
“Gümbür gümbür geliyorum” derken Barbie ile zirveyi ele
geçirdi. Yine benzer bir yaklaşım, “mermaidcore” için de
geçerli. “Mermaid” denizkızı ve “normcore” iddiasız,
ortalama görünümlü giysilerle karakterize edilen “unisex”
moda akımı anlamlarına geliyor. Bu iki kelimenin birleşiminden
oluşan “mermaidcore” çevreye duyarlı bir moda yaklaşımı
denildiğinde de öne çıkan bir akım.
ISLAK
VE DOĞAL SAÇLAR
Denizden
yeni çıkmış gibi görünen ıslak ve doğal saçlardan pastel
tonları kullanmayı sevenlere kadar (ve tabii Disney prenslerinden
Ariel’i sevenler de buna dahil) birçok kişiyi etkileyen
“Mermaidcore” görünümü yaratmak için genelde hakim olan
birkaç yöntem mevcut.
“Peki bu akımda bir denizkızına dönüşmek
nasıl oluyor?” derseniz pullu/payetli, deniz kabuğu deseninin yer
aldığı giysiler veya aksesuarlar, akışkan katmanlı kesimler,
örme parçalar, ıslak görünümlü saçlar, makyajda parıltılı
tonlar size yardımcı olabilir.
1
MİLYON DENİZ CANLISI ÖLÜYOR
Denizkızları
yaşamlarını sualtı dünyasında devam ettiren mitolojik
varlıklardır. Yani karaya değil su dünyasına aittirler, evleri
sualtı dünyasıdır. Denizkızlarına inanalım veya inanmayalım
bu akım sualtı yaşamı adına farkındalığı büyütmek için
bir fırsat olabilir. Her 10 turistten 8’i kıyı bölgelerini
ziyaret ediyor ve denizlere her yıl 8 milyon ton plastik karışmasına
neden oluyor.
Tekstil endüstrisinde kullanılan gereçlerin yüzde
60’ını plastikler oluşturuyor. Yıkanan çamaşırlarla bile her
yıl 500 bin tondan fazla mikroplastik denizlere karışıyor.
Denizlerdeki plastik kirliliği yüzünden her yıl ortalama 1 milyon
deniz canlısı yaşamını kaybediyor. Giderek ısınan bir dünyada
yaşıyoruz ve kara yaşamını yaratan su yaşamının kirletilmesi,
sömürüsü 1.5 derece eşiği aşmamıza bizi daha da
yakınlaştırıyor. Susuz yaşayamayacağımız halde suya ve su
yaşamına verilen değeri arttırmak adına yeri geldiğinde
“mermadcore” gibi bazı akımlar yardımcı olabilir.
TIKTOK’TA
YAYILDI
TikTok’ta
386 milyondan fazla ileti “mermaidcore” ile eşleşmiş durumda.
Tabii içerik tasarımı olarak “çevreye duyarlı”
diyebileceğimiz akımlarda en büyük tehlikelerden biri hızlı
moda markalarının da seçkilerinde yer almış ve doğal olarak
hızlı tüketimin bir parçası da olmuş olmaları. Öte yandan
unutmamak gereken bir şey var ki sualtı yaşamındaki
denizkızlarını esin alan bir akım için bir şey satın almanız
gerekmiyor.
İlk olarak alışverişi kendi dolabınızdan yapın,
akışkan bir elbise veya etek, ıslak saçlar, deniz yaşamındaki
canlıları simgeleyen deniz kabukları, balıklar olan aksesuvarlar
veya büyüklerinizin dolabındaki örme bikiniler size yardımcı
olabilir. “Bende hiçbiri yok” diyorsanız da yerel, etik ve
sürdürülebilir yaklaşımı benimseyen bir markadan zamansız ve
yıllarca kullanacağınız birkaç parça satın alabilirsiniz.
Çünkü çocukluğumuzun kahramanlarından biri olan denizkızı
modası kim ne derse desin hiçbir zaman geçmez!