-
Haber7-ÖZEL
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent geçtiğimiz günlerde Fox News’e verdiği bir röportajında, “Avrupalı mevkidaşlarımızın ya seslerini yükseltmesi ya da susması vakti geldi” diyerek “Sürekli ‘ABD şunu yapmalı, ABD bunu yapmalı’ diyorlar anca kendileri rastgele bir yaptırım yahut tarife uygulamadı” diyerek reaksiyon göstermişti.
AVRUPA BÜYÜK BEDELLER ÖDÜYOR
İtalya Savunma Bakanı Danışmanı Gianclaudio Torlizzi ise ABD Hazine Bakanı’nın verdiği röportajda Avrupa Birliği’nin ABD’ye nasıl bağlı kaldığının bir göstergesi olduğunu ispatlar nitelikte bir tahlil hazırladı.
Torlizzi, Avrupa’nın günümüzde tek taraflı iklim siyaseti, denetimsiz ticaret fazlalarının ve güvenliğinin NATO’ya bırakılması sonrası büyük bir bedel ödediğine değindi.
AVRUPA’NIN ABD’YE “TESLİMİYET BELGESİ”
AB ülkelerinin dış dayanağa giderek daha bağımlı hale geldiği ve elindeki tüm imkânları tüketerek, Aksi Marshall Planı ve 2. Dünya Savaşı sonrasında yapılan yardımların zıddının işlediğini, o devir ABD’nin Avrupa’yı yardım için ayağa kaldırdığını fakat günümüzde tam aykırısı olduğunu söz ederek, “Şimdi ise Avrupa’dan ABD’ye yanlışsız devasa bir kaynak ve teknoloji transferi oluyor” dedi.
Torlizzi “teslimiyetin belgesi” diyerek, AB’nin 1 Eylül’den itibaren ithal edilen doğal kaynaklar, uçak ve uçak modülleri, jenerik ilaçlar ve bunların bileşenleri ile kimyasallara en çok kayrılan ülke tarifesi uygulayacağını ve yüzde 15 tarife getiren ticaret muahedesinin bölgede “yeni bir başlangıç” değil, teslimiyet evrakı olduğuna değinerek, “Avrupa artık oyunun kurucusu değil, giderek yalnızca oyunun oynandığı bir alana dönüşüyor.” dedi.
“AVRUPA ABD’YE BAĞIMLILIĞI KALICI HALE GELİYOR”
Torlizzi; Yani ‘yeniden inşa’ değil, tam aykırısı: Avrupa’nın bağımlılığını kalıcı kılmak. Enerji/savunma/sanayi yatırımları ABD’ye kayarken, Eski Kıta üretim kapasitesini/stratejik özerkliğini kaybediyor.
FRANSIZ ANALİST “AB’NİN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ ÇIKMAZ” DİYEREK AÇIKLADI
Avrupa’nın içine düştüğü çıkmazı yeni perspektifi ile açıklayan Fransız Milletlerarası Alakalar Uzmanı Daniel Foubert ise, “En yeterli gelenekler, inanç, aile, egemenlik- bir kenara atılırken, yolsuzluk, tertip ve itaat bir dogma haline getirildi” diyerek, “AB ilham vermiyor, boğuyor. Avrupa’nın büyüklüğünün bir ortaya gelmesi değil, Avrupa’nın kurumsallaşmış başarısızlıkları. Ve uluslar içlerindeki en iyiyi geri alana kadar, Brüksel en berbatın başşehri olarak kalacak” ifadelerini kullandı.
STRATEJİK ÖZERKLİĞE SAHİP ÜLEKER ORTASINDA TÜRKİYE’DE YERİNİ ALDI
Avusturyalı Stratejist Velina Tchakarova, ulusal çıkarları ve jeopolitik gayeleri kelam konusu olduğunda buna nazaran hareket edebilecek ‘stratejik özerkliğe’ sahip ülkeler sıralaması yaparak tahlilinde Türkiye’ye de yer verdi.
Tchakarova birinci 4’ü, ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye halinde belirtirken akabinde, İsrail, Suudi Arabistan, İran, Fransa, Birleşik Krallık, Brezilya olarak sıraladı.
Countries that have 'strategic autonomy' to act accordingly when it comes to their national interests and geopolitical goals:
– USA
– China
– Russia
– India
– Türkiye
Israel, SA, Iran, France, UK, Brazil, etc. are second-tier countries with a partial strategic autonomy.— Velina Tchakarova (@vtchakarova) August 20, 2025
