CHP İzmir İl Başkanlığı, üniversitelerde yemek ücretlerine yapılan fahiş zamları kentte bulunan üniversitelerin önünde düzenlediği basın açıklaması ile protesto etti. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu üniversite rektörlerine seslenerek “Sizler, ticarethane işletmiyor, üniversite yönetiyorsunuz. Öğrencileriniz müşteri değil bu ülkenin geleceğidir. Bu üniversitelerde okuyan her bir gencimizi kendi çocuklarınız gibi görmüyorsanız derhal istifa edin. Yok ‘Onlar bizim de çocuklarımız’ diyorsanız, bir baba, bir anne gibi davranın, bu zamları geri alın” dedi.
CHP İzmir İl Başkanlığı, CHP Bornova, Buca ve Çiğli İlçe Başkanlıklarının katılımıyla, üniversitelerde yemek ücretlerine yapılan fahiş zamlarla ilgili, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi önü ve Katip Çelebi Üniversitesi Kampüsü önünde eş zamanlı basın açıklaması yaptı. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, basın açıklamasını Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü önünde gerçekleştirdi. Ege Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği binası önünde gerçekleşen basın açıklamasına İl başkanı Aslanoğlu’nun yanı sıra il yönetim kurulu üyeleri, Bornova CHP İlçe Başkanı Ertürk Çapın, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ve çok sayıda yurttaş katıldı. Eylemde “Müşteri değil öğrenciyiz”, “Açlıkla sınav olmaz”, “Rektör bizimle eyleniyirr” yazılı dövizler dikkat çekti.
Grup adına açıklama yapan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “İzmir’de ve tüm ülkede, devlet üniversitelerinin yemek ücretlerine yaptıkları yüzde 250’yi bulan zamlar konuşuluyor. Gençlerimiz hem açlığa, hem de kimsesizliğe terkedilirken Saray sessiz, YÖK sessiz, Gençlik ve Spor Bakanlığı sessiz. Bu sessizler korosu kendi itibarları için israf denizlerinde yüzerken, üniversitelerde okuyan kardeşlerimiz, bazı günlerde yarı aç-yarı tok bir şekilde derslere giriyor. Bu ülkede üniversite öğrencileri karnını doyuramıyorsa bunun ayıbı itibarından tasarruf etmeyenlere aittir. 5-6 lira olan yemek ücretleri, 20 liraya çıkartılarak ve porsiyonlar küçültülerek yapılan şey öğrencilere zulümdür, ayıptır, günahtır. Denilebilir ki ‘20 lira bu zamanda çok fazla ücret değil.’ Ama unutulmasın ki öğrencinin tek masrafı da yemek değil. Yandaşın vergisini üstlenen, devlet ihalelerindeki dolar farkını üstlenen, Kur Korumalı Mevduatta Faizi üstlenen iktidar, öğrencilerinin yemek ücretini üstlenemiyorsa bu utanç onlara yeter.Bu ülkede yaşanan şey ekonomik krizin çok ötesinde, ekonomik buhrandır. Eylül ayı zam şampiyonu eğitim ücretleri olmuştur. Yani defterden harçlara, kalemden çantaya kadar en fazla artan ürünler öğrencilerimizin mecburen masrafını yaptıkları ürünlerdir” dedi.
“AKADEMİK EĞİTİMLERDE BAŞARI İÇİN SAĞLIKLI BESLENME ŞARTTIR”
Aslanoğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Üniversite öğrencilerini yurtsuz bırakarak, fahiş kiralarla ev tutmaya mecbur bırakanlar, bu zalimlik yetmezmiş gibi, şimdi de üniversite öğrencilerimizin lokmalarına göz dikmiştir. Fırat’ın kıyısında kaybolan kuzuların sorumluluğunu alan Sayın Erdoğan, yapılan zamlar yüzünden karnı doymayan, ailesine daha fazla yük olmamak için yarı aç yarı tok yatan, hakkını aradığı için üniversite yönetimince etiketlenip, baskı altına alınan, Ege Üniversitesi’ndeki, Dokuz Eylül Üniversitesi’ndeki, Katip Çelebi Üniversitesi’ndeki kuzularımızı niye görmezden geliyorsunuz? Üniversitelerde alınacak akademik eğitimlerde başarı için sağlıklı beslenme şarttır.
“KENDİ ÇOCUKLARINIZ GİBİ GÖRMÜYORSANIZ İSTİFA EDİN”
Kendi üniversitesinde okuyan öğrencilerinin, porsiyonlarını küçülterek, yemek fiyatlarına fahiş zamlar yaparak bu çocuklarımızın geleceği ile oynayan rektörlere de bir çift sözümüz olacak elbette. Sizler, ticarethane işletmiyor, üniversite yönetiyorsunuz. Öğrencileriniz müşteri değil bu ülkenin geleceğidir. Bu üniversitelerde okuyan her bir gencimizi kendi çocuklarınız gibi görmüyorsanız derhal istifa edin. Yok ‘Onlar bizim de çocuklarımız’ diyorsanız, bir baba bir anne gibi davranın, bu zamları geri alın. On binlerce öğrencinin okuduğu, yüzlerce akademisyen ve bilim insanının yer aldığı bu üniversiteler kendi buluşları, projeleri ve kaynaklarıyla kar edebilir olmalıdır. Öğrencilerimizin lokmasına ve ailelerinin cebine göz dikerek gelir elde etmeye çalışmak, tek kelimeyle iş bilmezlik ve zorbalıktır.
“GÖZDAĞI VERİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Sağlıksız bir ortamda eğitim alan, lokmasına göz dikilen, barınma problemiyle yalnız bırakılan bu çocuklardan, bu şartları kabullenmesini kimse bekleyemez. Elbette ses yükseltecek, demokratik yollarla hakların arayacak ve protesto edecekler. Biz üniversite öğrencilerimizin sesinin kısılmasına, rektörlerle, güvenlik görevlisiyle gözdağı verilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu zamları yapıp, öğrencilerimizin lokmasına göz dikenler, bu işin duyulmasından utanıyorlarsa, yapacaklar tek şey bu zamları geri almaktır. Bu zamlar geri alınıncaya kadar, üniversite gençliğimizin yanında olmaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz. AKP İktidarı ve üniversite yönetimlerini insaflı olmaya davet ediyor ve yaptıkları zamları geri almaya çağırıyoruz”
