Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez ziyareti dönüşü uçakta ortalarında Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni ve Haber7 Muharriri Mehmet Acet’in de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Lider Erdoğan, KKTC’de seçim kazanan Tufan Erhürman’la ilgili soruya dikkat çeken bir karşılık verdi. Erdoğan ayrıyeten NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg anılarını yazdığı kitaba ait de açıklamada bulundu.
KKTC SEÇİMLERİ
SORU: Sayın Cumhurbaşkanım, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan seçimleri Tufan Erhürman kazandı. Siz kendisini tebrik ettiniz. O da size teşekkür etti. Yeni periyotta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-Türkiye alakaları nasıl olur, nasıl değerlendirirsiniz?
Lider Erdoğan’ın karşılığı şu halde;
Kuzey Kıbrıs’la ilgili şu ana kadar AK Parti iktidarında bağlarımız nasıl olduysa bundan sonra da yeniden birebir formda devam edecektir. Bizim Kuzey Kıbrıs’a yan bakmamız, karşıt bakmamız asla mümkün değil. Yapılan değerli bir seçimdir ve Kıbrıs Türkünün iradesi bizim için çok saygındır. Bunun için kendilerini tebrik ettik. Bu kadar yatırımı biz Kuzey Kıbrıs’a boşuna yapmadık. Yıllar yılı biz Kuzey Kıbrıs’a giderdik.
‘BUYURUN SİZLERİ BEKLİYORUZ’ DEDİK
Cumhurbaşkanlığı binası küçüktü, orada bizi karşılarlardı, orada törenlerimizi yapardık. “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yakışan bir parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı binasını yapmak gerekir” dedik ve hızla de parlamento binasını ve Cumhurbaşkanlığı makamını orada inşa ettik. Güney Kıbrıs’ta ise bu türlü bir şey yok.
Seçim yapıldı biz de demokrasiye inanan bir lider olarak telefonla, seçimi kazanan adayı tebrik ettik. “Şu anda bir Körfez ziyaretim var. Körfez ziyaretinden sonra kapımız sizlere açık, buyurun, sizleri bekliyoruz” dedik. Kendileri de bu ziyareti gerçekleştireceklerini söylediler. Yabancı değiliz birbirimize, görüşeceğiz. İnşallah bu hafta sonuna kadar bu ziyaret gerçekleşirse kendileriyle etraflıca Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti alakalarını, ele alacağız.
NATO GENEL SEKRETERİ’NİN ANISI: HATIRLAMAZ OLUR MUYUM?
SORU: NATO eski Genel Sekreteri Jens Stoltenberg anılarını yazdığı bir kitap çıkardı ve orada sizinle yaptığı görüşmelere de bir yer ayırdı, birtakım örnekler verdi. Bu görüşmelerin çok samimi, havada geçtiğini vurguladı. Siz bilhassa Batılı başkanlarla yaptığınız görüşmelerde, yürüttüğünüz bağlantılarda bu çeşit samimi temasların Türkiye’nin tezlerini anlatma noktasında ne kadar katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Haşlanmış mısır ikram etmişsiniz, hatırlıyor musunuz?
Başkan Erdoğan şu formda karşılık verdi:
Hatırlamaz olur muyum? Esasen gelen konuklarımıza mevsim ne ise ona nazaran mısırsa mısır, kestaneyse kestane, daima ikramda bulunuruz. Sayın Stoltenberg gerçekten NATO Genel Sekreterleri içerisinde olumlu yaklaşımları olan bir isimdi. Ailece konuğum olmuştu, Boğaz’da ailece seyahat yaptığımız bir dostumuz, arkadaşımızdı. Bunlar sıradan olaylar değil. Diplomasinin gereği bu. Onun için de bu cins bağlantılar kıymet arz ediyor. Şu andaki Genel Sekreter arkadaşımız Mark Rutte ile de münasebetlerimiz çok yeterli. Sayın Stoltenberg’in bunları hatıratının içerisinde kıymetlendirmiş olması, ilgilerimizin devamının ne kadar değerli olacağını göstermesi bakımından da isabetli olmuş. İnşallah ilk görüşmemizde bu kitabı da karşılıklı analiz ederiz.
