Çin’in Şiyan kentinde düzenlenen UCLG Dünya Konseyi’nin “UNIDO Belediye Liderleri Diyaloğu” oturumunda konuşan UCLG ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kentlerin en değerli sorunlarından birisinin iklim değişikliği olduğunu belirterek, her kentin bu mevzuyla ilgili tesir alanlarının farklı olduğunu söyledi.
Dünyada farklı kentlerin iklim kriziyle ilgili yaşadığı meselelerin altını çizen Lider Altay, “Bu sorunları aşmak için bir ortaya gelmemiz gerekiyor. Kimilerimiz kuraklıkla uğraşıyoruz, kimilerimiz çok yağışlarla, bir kısmımız okyanuslar altında kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya. UCLG olarak bilhassa iklim değişikliğinin tesirlerinin azaltılması konusunda yapmış olduğumuz çalışmalar bedelli belediye liderlerimize, mahallî yöneticilere çok değerli bir vizyon kazandırıyor. UCLG platformlarındaki en kıymetli gündemlerimizden birisi barışın sağlanması, sonra kentlerimizin iklim değişikliğine hazırlanması. Umarım ki bu çabayı birlikte yürütecek ve kazanacağız. Öteki talihimiz yok, elimizde tek bir dünyamız var” tabirlerini kullandı.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE GAYRET HUSUSU, KENTLERİN VE TOPLUMLARIN DAYANIŞMASINI GEREKTİRİR”
Başkan Altay, UCLG Dünya Kurulu Siyaset Tartışması: “Tanca’ya Yanlışsız – Mahallî Kamu Hizmeti Sunumu, Bir Sonraki Global Kalkınma Gündeminin Merkezinde: UCLG’nin Geleceği” temalı ikinci oturumda da konuştu.
Sanayicileri yenilenebilir güce, karbon nötr üretim süreçlerine ve kaynak verimliliğine teşvik ettiklerini belirten Lider Altay, “Yeşil Organize Sanayi Bölgesi modelimizle; düşük karbonlu üretimi, atıkların tekrar kullanımını ve su tasarrufunu bir ortada ele alıyoruz. Ayrıyeten, girişimcilik ekosistemimizi destekleyen Konya Teknoloji Vadisi Projemiz ile güç verimliliği, akıllı tarım ve etraf dostu ulaşım alanlarında yenilikçi teşebbüslerin doğmasına öncülük ediyoruz” dedi.
Bu alandaki çalışmaların her birinin, hem çevresel hem ekonomik sürdürülebilirliği birebir potada buluşturma eforunun somut bir göstergesi olduğunu vurgulayan Lider Altay, “Çünkü bizler biliyoruz ki; yaşanabilir kentler, sırf ekonomik büyümeyle değil; beşere yakışır bir sistemin kurulmasıyla mümkündür. Bu nedenle, planlamalarımızda insanı merkeze alan, tabiata saygılı bir kentleşme anlayışını temel alıyoruz. Yaya öncelikli bölgeler, bisiklet yolları, yeşil alanlar ve toplu taşımayı teşvik eden projelerle karbon ayak izimizi azaltıyor; kent sakinlerimizin günlük hayat kalitesini yükseltiyoruz. Ayrıyeten Yeni Ulaşım Master Planımız ile elektrikli ulaşımın yaygınlaşmasını ve düşük karbonlu hareketliliğin kent geneline entegre edilmesini hedefliyoruz. Biz Konya olarak, çevreci ve sürdürülebilir bir kentin sadece çevreyi korumakla kalmayıp tıpkı vakitte toplumsal hayatı da gözetmekle mümkün olabileceğine inanıyoruz. Sizler de hak verirsiniz ki, bu maksatlara ulaşmak tek bir kentin gücüyle mümkün değildir. İklim değişikliğiyle gayret hususu, kentlerin ve toplumların dayanışmasını gerektirir. Bu nedenle, UCLG çatısı altında kentler ortası bilgi paylaşımı, ortak projeler ve karşılıklı öğrenme süreçlerini büyük bir değerle destekliyoruz” tabirlerine yer verdi.
“ÇATIŞMALAR, ÇEVRESEL TAHRİBAT, EŞİTSİZLİKLERİN DERİNLEŞMESİ, İNSANLIĞIN ORTAK GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR”
UCLG Dünya Konseyi’ne farklı coğrafyalardan katılan belediye liderleri ile lokal ve bölgesel önderlere seslenen Lider Altay, “Bilindiği üzere dünya birbirine bağlı lakin giderek daha kırılgan hale gelen bir periyottan geçiyor. Süregelen çatışmalar, çevresel tahribat, eşitsizliklerin derinleşmesi ve demokratik kurumlara olan inancın zayıflaması üzere global problemler insanlığın ortak geleceğini tehdit ediyor. Bu türlü bir periyotta lokal ve bölgesel idarelerin tek sorumluluğu sırf hizmet sunmak değil, tıpkı vakitte umudu canlı tutmak, adaleti güçlendirmek ve dayanışmayı artıran bir nizam inşa edebilmektir. Bizler bu anlayışla 2030 gündeminin ve global kalkınma maksatlarının alanda gerçeğe dönüşmesi için kararlılıkla çalışıyoruz. Global taahhütleri vatandaşlarımızın günlük hayatına dönüştürerek yerelden globale bir tesir zinciri oluşturuyoruz ancak 2030 gündeminin son evresine yaklaşırken bu gayeleri taşıyan çok taraflı sistemin de değerli bir imtihandan geçtiğine şahit oluyoruz. Bu nedenle UCLG çatısı altındaki mahallî idare topluluğunun ortak siyaset önceliklerini güçlendirmemiz gerekiyor. Lokal idarelerin gücünden, kentlerimizin tarihi mirasından ve esaslı geçmişinden ilham alarak geleceği inşa etmeliyiz” dedi.
“GAZZE’NİN YİNE AYAĞA KALDIRILMASI İÇİN KENTLERİN DE ATEŞKES SÜRECİNE DAYANAK OLMASI ŞARTTIR”
İki yıldır Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çeken Lider Altay, “Bizlere özellikle barış noktasında mahallî idarelerin nedenli büyük bir ahlaki sorumluluk taşıdığını göstermiştir. Yakın periyotta ülkem Türkiye’nin de bulunduğu garantörlerin ve pek çok ülkenin takviyesiyle gerçekleşen ateşkesle barış konusunda kıymetli bir evre kat edilmiştir. Bu ateşkesin başta Gazze olmak üzere tüm dünyada kalıcı barışın ve huzurun kapılarını aralamasını temenni ediyoruz. Lakin ateşkes demek her şeyin düzeldiği manasına gelmez. Gazze’nin tekrar ayağa kaldırılması için kentlerin de bu sürece takviye olması şarttır” cümlelerini kullandı.
“UCLG HEM KENTLERİN SESİ HEM DE GLOBAL VİCDANIN KURUMSAL SÖZÜ OLMALIDIR”
Yerel kamu hizmetlerinin kentlerin ve demokrasinin en somut yüzü olduğuna vurgu yapan Lider Altay, şöyle devam etti: “Su, sıhhat, barınma, ulaşım, besin, kültür üzere temel muhtaçlıklar tüm insanlığın hak ettiği müreffeh bir hayat için gerekli ögelerdir. Bu hizmetleri adil, erişilebilir ve sürdürülebilir bir biçimde sunduğumuzda ise global adalet yerelden yükselen bir sesle güçlenecektir. UCLG’nin geleceğinde lokal kamu hizmeti anlayışı sıradan bir idare faaliyeti olmasının çok daha ötesinde adeta bir insanlık mukavelesi haline gelmelidir. UCLG bugün hem kentlerin sesi hem de global vicdanın kurumsal tabiri olmalıdır. UCLG, çok taraflı sistemin tekrar formlandığı bu devirde mahallî idarelerin uygulayıcısı olmasının yanı sıra eşit ve ortak olarak tanınmasını da sağlamalıdır. Bu maksatla karar alma sistemlerimizi, yönetişim modellerimizi ve global varlığımızı güçlendirmemiz gerekiyor” açıklamasını yaptı.
Başkan Altay, konuşmasının sonunda ise Hz. Mevlana’nın “Aynı lisanı konuşanlar değil, birebir duyguyu paylaşanlar anlaşır” kelamından alıntı yaparak, “Biz tıpkı duyguyu paylaşıyor, daha adil, daha barışçıl, daha yaşanabilir bir dünya dileği için çaba gösteriyoruz ve bu arzuyu gerçeğe dönüştürecek en güçlü irade yerelden yükselen iradedir” dedi.
“GAZZE’NİN YİNE İNŞASINA ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKİYOR”
UCLG Lideri ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, UCLG Dünya Kurulu kapsamında yapılan UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı’nda Gazze’nin tekrar inşasına öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze’de barışın sağlanmasında emeği geçen herkese teşekkür eden Lider Altay, bu süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşunun Gazze’nin sesi olduğuna dikkat çekti. Lider Altay, “Öncelik kanın durmasıydı, sonra yaşadıklarımızı, yaşayanları, nerede eksik kaldığımızı, neyi eksik yaptığımızı, bundan sonra ne yapmamız gerektiğini konuşmak için bir fırsat ortamı oluşturulması gerekiyordu. Onun için ateşkesi çok değerli bulduğumu buradan bir kere daha tabir etmek istiyorum. Artık, temel insan haklarının tekrar tesis edilmesi ve besin, su, giysi, barınma, sıhhat hizmetleri ve tedaviye erişimin sağlanması büyük kıymet taşıyor” tabirlerini kullandı.
“GAZZE HALKININ YAŞADIKLARINI ASLA UNUTMAYACAĞIZ”
Soykırımcı İsrail’in ve Gazze’de insanlık cürmü işleyenlerin cezalandırılması ve İsrail’in tazminat ödemesi gerektiğini belirten Lider Altay, İsrail’in soykırımını asla unutmayacaklarını ve milletlerarası arenada her vakit bu mevzunun takipçisi olacaklarını söyledi. Lider Altay, “Savaş bitti fakat yapılanlar unutulmamalı, İsrail tazminat ödemeli. Lahey’deki Memleketler arası Ceza Mahkemesi’nin karar ve kararlarının uygulanması gerekiyor. Gazze halkının yaşadıklarını asla unutmayacağız. Adalet arayışımız sürecek ve sorumluların hesap vermesi için çalışmaya devam edeceğiz. UCLG olarak ya da seçilmiş belediye liderleri olarak sesimizi birlikte çıkarabilirsek kesinlikle çok güçlü olarak karşı taraftan duyulacaktır. Dünyanın neresinde bir savaş varsa dünyanın neresinde bir zulüm varsa, güç durumda olan kentler varsa, badiresi olan bir vatandaş varsa kent yöneticileri olarak bunun sorumluluğunu üstümüzde hissetmemiz gerekiyor. Bütün vazifelerimizden başka insan olarak bu olaya reaksiyon vermeliyiz ki ortadan uzun yılar geçtikten sonra çocuklarımızın gözlerine bakıp onlara adaletten, insanlıktan bahsedebilelim” diye konuştu.
