Bakan Bayraktar, İtalya’nın Milano kentinde gerçekleşen Gastech 2025 Forumu’nun açılışı programı kapsamında gerçekleştirilen Bakanlar Paneli’nde konuştu.
Türkiye’nin güç muhtaçlıkları ve arz güvenliğini ele alma planlarına değinen Bayraktar, talep artışının hakikat formda hesaplanmasındaki zorluklara işaret etti.
Bayraktar, “Türkiye’de (enerji) talebimizin önümüzdeki 30 yıl içinde 3 katına çıkmasını bekliyoruz. Şu anda güç tarafında yaklaşık 350 teravat saat elektrik tüketiyoruz. Bunun önümüzdeki 30 yıl içinde 1000 teravat saat olmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Elektrifikasyonun Türkiye’de de çok değerli bir mevzu olduğunun altını çizen Bayraktar, şöyle devam etti:
“Talep artıyor ve tıpkı vakitte bu talep artışını farklı güç kaynaklarıyla, yenilenebilir güçle karşılamaya çalışıyoruz. 2035 yılında yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 4 katına çıkaracağımız konusunda çok önemli yenilenebilir güç amaçlarımız var lakin diğer bir güç kaynağına gereksinimimiz var. Doğal gaza gereksinimimiz var. Nükleer güç üretimine gereksinimimiz var. Bu yüzden klâsik, büyük ölçekli nükleer güç santralleri inşa ediyoruz. Ayrıyeten, önümüzdeki 30 yıl içinde en az 5 milyar vat civarında küçük modüler reaktörler inşa etmeyi de planlıyoruz.”
Bakan Bayraktar, vatandaşlar için uygun maliyetli güç arzına da sahip olunması gerektiğini söyledi.
KARADENİZ’DE ÜRETİMİ ARTIRIYORUZ
Karadeniz’de 5 yıl evvel büyük gaz keşfi yaptıklarını hatırlatan Bayraktar, “Şimdi bu alandan gaz üretiyoruz ve bu üretimle Türkiye’de 4 milyon haneye gaz sağlıyoruz. Daha fazla gaza gereksinimimiz var, bu nedenle Karadeniz’de üretimi artırıyoruz. Ayrıyeten, ortaklarımızla öteki projelere de bakıyoruz. Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu’nun farklı bölgeleri bu kaynaklar ortasında.” diye konuştu.
Bayraktar, gaz altyapısına önemli yatırımlar yaptıklarını belirterek, kelamlarını şöyle tamamladı:
“2030 yılına kadar yıllık gereksinimimizin yüzde 20’sine denk gelen 12 milyar metreküp gazı Türkiye’de depolamayı hedefliyoruz. Birebir vakitte yine gazlaştırma kapasitemize de ağır yatırım yaptık. 7-8 yıl içinde kapasitemizi beş katına çıkardık. Bu da daha fazla enerjiyi Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırmamıza imkan tanıyor. Hasebiyle bir yandan kendi güç arz güvenliğimizi sağlarken, öteki yandan Avrupa piyasalarına bol ölçüde gaz sunmayı hedefliyoruz.”
