Venezuela’nın konut sahipliğinde çevrimiçi düzenlenen ALBA 13. Harika Doruğu, ABD’yi kınayan ortak bir bildiriyle tamamlandı.
ABD’nin uyuşturucuyla uğraş ismi altında Venezuela yakınlarındaki Karayip Denizi’ne gönderdiği 3 savaş gemisinin bölgedeki barış ve istikrara tehdit oluşturduğu vurgulanan bildiride, kelam konusu teşebbüs kınandı.
Bildiride, “Bu teşebbüs, milletlerarası hukukun açık bir ihlali manasına geliyor. Bu sebeple, bölgenin toprak bütünlüğünü ve siyasi bağımsızlığını ihlal eden her türlü tehdit yahut askeri aksiyonun derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz.” sözlerine yer verildi.
MADURO’DAN AÇIKLAMA!
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da açılış konuşmasında, Latin Amerika, Karayipler, ABD, Afrika ve tüm toplumsal hareketlere seslenerek, Venezuela halkının egemenlik, barış, kendi yazgısını tayin, geleceği ve kendi kalkınmasını savunma hakkını desteklemeye çağırdı.
‘KENDİ KELAMLARININ KÂFİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORLAR’
İsim vermeden ABD’yi maksat alan Maduro, “Latin Amerika’yı kendi art bahçeleri üzere görüyorlar. Çılgınca tehditlerde bulunuyorlar. Halkların bayraklarını indirmesi, topraklarını ve vatanlarını teslim etmesi için sadece kendi kelamlarının kâfi olduğunu düşünüyorlar.” dedi.
KÜBA’DAN TEPKİ
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz Canel de konuşmasında, ABD’nin Karayip Denizi’nin güneyine savaş gemileri göndererek yeni bir emperyalist güç gösterisi yapmaya çalıştığını savundu.
Maduro’yu uyuşturucu kaçakçılığıyla ilişkilendiren savların “iftira niteliğinde” olduğunu vurgulayan Canel, “Emperyalizm, hegemonyacı ve saldırgan bir akın planını hayata geçirirken, milletlerarası hukuk, Birleşmiş Milletler Kaidesi ve devletlerin iç işlerine müdahale, tehdit, zorbalık ve buna karşı alınmış onlarca yıllık bölgesel ve üniversal karar ve bildirilerin koyduğu hudutlara uymadığını açıkça ortaya koyuyor.” tabirlerini kullandı.
‘BİRLİK ÇAĞRISI’
Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce de tüm Latin Amerika halklarından bölgeyi tehdit eden “faşizme” karşı birlik olmasını istedi.
Arce, “Şüphesiz, faşizm bizi tehdit ediyor ve Latin Amerika halkları direnmeye ve zafer kazanmaya hazırlanmalı. Halklarımızın gerçek güvenliği, savaş gemilerinin varlığıyla ya da yabancı birliklerin konuşlandırılmasıyla değil, daha fazla entegrasyon, daha fazla toplumsal adalet, daha fazla demokrasi ve daha fazla egemenlikle inşa edilir.” açıklamasında bulundu.
LATİN AMERİKA HALKINA SESLENDİ
Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega ise Latin Amerika halklarına seslenerek, şunları söyledi:
“Washington’un tehdidine karşı tüm Latin Amerika’nın birleşik ve güçlü bir reaksiyon vermesi gerekiyor. Latin Amerika ve Karayip devletleri topluluğundan net bir cevap gelmedi, bu korkaklıktır, teslimiyettir, boyun eğmektir. Latin Amerikalı yöneticiler, halklarının egemenliğini savunmak için onurlarını ortaya koymaları gerekiyor.”
ABD Başkanı Donald Trump, daha evvel imzaladığı bir kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde gayret gerekçesiyle ordunun daha fazla ve faal kullanılması talimatı vermiş, Trump’ın bu kararı “uluslararası hukuka uygun olup olmaması” istikametinden tartışma yaratmıştı.
CNN’e açıklama yapan iki üst seviye ordu yetkilisi ise Trump’ın talimatının akabinde yapılan çalışma sonucunda bölgeye 4 bin deniz piyadesi gönderme kararı alındığını belirtmişti.
MADURO REST ÇEKMİŞTİ
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 18 Ağustos’ta ABD’nin mümkün müdahalesine ait yaptığı açıklamada, “Denizlerimizi, gökyüzümüzü ve topraklarımızı biz savunuruz, biz özgürleştiririz, biz gözlemleyip devriye gezeriz. Hiçbir imparatorluk Venezuela’nın kutsal topraklarına dokunamaz ve Güney Amerika’nın kutsal topraklarına dokunmamalıdır.” sözlerini kullanmıştı.
