Amerikan Washington Post gazetesinin, salı günü yapılan son duruşmadaki bilgilerden yola çıkarak derlediği haberinde, ABD idaresinin son aylarda Filistin’e dayanak veren kimi bireylerle ilgili gözaltı süreçlerine ışık tutuldu.
ÖZTÜRK’ÜN GÖZALTINA ALINMASI İÇİN ÖZEL ÜNİTE KULLANILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Haberde, salı günkü son duruşmada ortaya konan bilgi ve dokümanlara nazaran ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İç Güvenlik Soruşturma Ünitesi, Filistin destekçisi üniversite öğrencilerinin gözaltı süreçlerinde birinci defa kullanıldı.
Geleneksel olarak uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticareti üzere ağır hatalara odaklanan soruşturma ünitesinin, öğrencilerin gözaltına alınmasında kullanılmasının bir birinci olduğunun altı çizildi.
Habere nazaran kelam konusu ünite, bakanlığın talimatının akabinde harekete geçerek ABD’de vize ile bulunan çok sayıda üniversite öğrencisinin hesaplarını ve paylaşımlarını takip etmeye ve raporlamaya başladı.
Bu raporlama sürecine dahil edilen Öztürk’ün de gözaltına alınmasına karar verildi ve Türk doktora öğrencisi “vize iptali” münasebetine dayandırılarak 25 Mart günü meskeninin önünde bu özel ünite takımları tarafından gözaltına alındı.
RÜMEYSA ÖZTÜRK’ÜN GÖZALTINA ALINMASI
Massachusetts eyaletindeki Tufts Üniversitesinde doktora eğitimi alan Türk öğrenci Rümeysa Öztürk, 25 Mart akşamı arkadaşlarıyla iftar yapmaya giderken yüzleri maskeli 6 Göçmenlik ve Gümrük Koruma Dairesi (ICE) vazifelisi tarafından gözaltına alınmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk’ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin hudut dışı edileceğini açıklamıştı.
Rubio, “Hamas destekçisi” ve (İsrail karşıtı) “deliler” olarak tanımladığı 300’den fazla yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini belirtmişti.
ABD’li federal yargıç Denise Casper, ICE görevlilerince gözaltına alınan Türk öğrenci Öztürk’ün hudut dışı edilmesine karşı durdurma kararı vermişti.
Rümeysa Öztürk’ün doktora eğitimi aldığı Tufts Üniversitesi de öğrencilerinin özgür bırakılmasını talep ederken, Rektör Sunil Kumar mahkemeye yaptığı açıklamada, Öztürk’ün tutuklanmasının “okulun milletlerarası topluluğunu felç ettiğini” ve artık okulun güvenliği konusunda telaş duyduklarını kaydetmişti.
