Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) 2021-2024 periyodundaki konser harcamalarının “kamu ziyanına sebebiyet verdiği” savı üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Başsavcılığın, 5’i tutuklu 14 kuşkulu hakkında “zimmet” kabahatinden 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar mahpus istemiyle hazırladığı iddianame Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’nca kabul edildi.
İDDİANAME
ABB’nin 2021-2024 yılları ortasında düzenlediği konserlere ait çeşitli haber siteleri ve toplumsal medya platformlarında yer alan “harcamalarda usulsüzlük yapıldığı iddiası” ile ilgili paylaşımların ihbar kabul edilerek, soruşturma başlatıldığı belirtildi.
ABB ve Toplumsal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen konser ve teknik hizmet alımlarında, piyasa rayiç bedellerine uygun olmayan ödemeler yapılarak kamu ziyanına yol açıldığı öne sürülen iddianamede, İçişleri Bakanlığı müfettişlerince düzenlenen rapor ile 17 Eylül 2025 tarihli eksper raporunda, 2021-2024 yılları ortasında gerçekleştirilen 32 konser hizmet alımında yüklenici firmalara piyasa bedelinin üzerinde ödeme yapıldığı ve bu suretle toplam 154 milyon 453 bin 221 lira fiyatında haksız menfaat sağlandığı kaydedildi.
İddianamede, şüpheliler ABB eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hacı Ali B, eski Kültür Aktiflikleri Şube Müdür Vekili Haluk E, eski Kültür ve Toplumsal İşler Dairesi Lider Vekili Hüseyin Z. ve Kültür Aktiflikleri Şube Müdür Vekili Celal A. ile şirket sahipleri Onur E, Selahattin Ç, Kaan A. ve Sıla E. hakkında, “zincirleme biçimde nitelikli zimmet” hatasından başka farklı 31 yıl 6 aya kadar mahpus cezası istendi.
ABB eski Kültür Aktiflikleri Şube Müdür Vekili Alp Aykut Ç, Kültür Aktiflikleri Şube Müdür Vekili Kurtuluş B, şirket sahipleri Arda A, Eren D, Levent E. ve Üstün A. hakkında ise “nitelikli zimmet” kabahatinden 18’er yıla kadar mahpus cezası talep edildi.
TEK FİRMADAN DİREKT TEMİN MEVZUATA AYKIRI
İddianamede, konser ve sahne suramı hizmetlerinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22/b hususuna dayanılarak tek bir firmadan direkt temin edilmesinin mevzuata muhalif olduğu, bu hizmetlerin monopol niteliği taşımadığı ve piyasada çok sayıda tertip firması ile yapım şirketinin bulunduğu belirtildi.
Gerçekleştirilen süreçlerin, Kamu İhale Kanunu’nun 5. hususunda düzenlenen “rekabet, saydamlık, eşit muamele ve kaynakların verimli kullanılması” prensiplerine terslik teşkil ettiği tabir edilerek, yapılan alımların Kamu İhale mevzuatının özüne ve ruhuna uygun olmadığı vurgulandı.
İddianamede, ABB çalışanlarıyla ihaleleri alan firma yetkilileri hakkında kâfi kuşku ve kanıt bulunduğu gerekçesiyle 23 Eylül 2025 tarihinde yakalama ve gözaltı talimatı verildiği bilgisi hatırlatılarak, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) kayıtlarına nazaran şüphelilerin birbirleriyle irtibatlı oldukları, Sulh Ceza Hakimliğinden alınan karar doğrultusunda yapılan aramalarda ele geçirilen cep telefonlarında konserlere ait WhatsApp yazışmalarının tespit edildiği bildirildi.
154 MİLYONDAN FAZLA MENFAAT SAĞLANDI
İddianamede, Hacı Ali B’nin 2020-2024 tarihlerinde ABB Toplumsal İşler Daire Başkanlığının harcama yetkilisi olduğu, şüphelinin 2020 yılında misyona gelmesinden sonra konser sayısında süratli bir artış yaşandığı ve şüphelinin soruşturmaya husus 32 konser hizmet alımını mevzuata ters olarak yaptığı öne sürüldü.
Hacı Ali B’nin, soruşturmaya bahis 32 konser hizmet alımının 31’ini, şüpheliler Selahattin Ç. ve Onur E’ye ilişkin dört firmaya verdiği, bu firmalara “doğrudan temin” metodu ismi altında toplam 154 milyon 453 bin 221 lira meblağında menfaat sağlandığı aktarılan iddianamede, tutuklu bulunan ABB eski Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Hacı Ali B’nin tabirine de yer verildi.
Söz konusu konserler için ihale evraklarını tek tek inceleyerek firmalar ile görüştüğünü anlatan Hacı Ali B, konserlerin çoğunluğunu Selahattin Ç. ve Onur E. isimli bireylerin sahibi olduğu şirketlere verme sebebinin ise onların bu süreçleri meselesiz ve düzgün yapmaları olduğunu savundu.
Selahattin Ç. ile Onur E’ye ilişkin şirketler ortasında yüksek meblağlarda para transferleri gerçekleştirildiği tespiti yer alan iddianamede, MASAK raporuna nazaran Onur E’nin firmasında toplanan bu paraların, üçüncü bireylere çek ve kuşkulu faturalar aracılığıyla bankacılık sisteminden çıkarıldığı belirtildi.
Onur E’nin firması ismine kayıtlı hesaplardan toplam 365 milyon 576 bin 155 lira nakit paranın bankalardan elden çekilerek paranın izinin kaybettirildiği söz edilen iddianamede, bu durumun şüphelilerin konser işlerini direkt teminle yapılan alımlar yoluyla kurum parasını mal edinme kastıyla kullandıklarını gösterdiği, bu aksiyonların bütün halinde değerlendirildiğinde “nitelikli zimmet” kabahatini oluşturduğu belirtildi.
İddianamede, şu tespitlere yer verildi:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından 03.10.2025 tarihli yazıda, ‘Konunun yargı kararı ile mutlaklaşması ardından ve bir ziyan tespiti yapılması halinde bu zararın tazmini için yönetimimizce gerekli yargı yollarına başvurulacaktır.’ formunda yanıt verildiği, böylelikle şüphelilerin uhdelerine geçirdikleri zararın tazmin edilmediği anlaşılmıştır.
Tüm evrak kapsamındaki mevcut kanıtlardan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Toplumsal İşler Daire Başkanlığı tarafından yapılan soruşturmaya mevzu 32 konser hizmet alımlarını ayrıcalıklı tutularak imtiyaz tanınan firmalara direkt temin ismi altında fahiş fiyatlarla yapılarak şirketlerin uhdesine 154 milyon 453 bin 221,60 lira menfaat sağlanması formunda gerçekleşen aksiyonların, nitelikli zimmet cürmünü oluşturduğu anlaşılmıştır.”
SORUŞTURMA GEÇMİŞİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK incelemesi, Sayıştay incelemesi ve uzman raporlarına nazaran, ABB’de 32 konser hizmet alımında yönetimin, 154 milyon 453 bin 221,60 lira ziyana uğratıldığı tespit edilmişti.
Soruşturma kapsamında 23 Eylül’de ortalarında eski belediye bürokratlarının ve şirket yetkililerinin de bulunduğu 14 kuşkulu, “görevi berbata kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” kabahatlerinden gözaltına alınmıştı.
Emniyetteki süreçlerin akabinde Ankara Adliyesi’ne getirilen şüpheliler, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına söz verdikten sonra Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişti.
Şüphelilerden 5’i çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından, “zimmet” ve “kamu kurum yahut kuruluşların ihalesine fesat karıştırmak” cürmünden tutuklanırken, 9 kuşkulu ise isimli denetim kaidesiyle özgür bırakılmıştı.
