Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, partisinin Konya vilayet binasında yaptığı basın açıklamasında, bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da yapan ve yol gösterici siyaset anlayışını sürdürmeye uğraş edeceklerini söyledi.
Bugünlerde ülke gündeminde toplu mukavele görüşmelerinin bulunduğunu belirten Destici, “3 milyondan fazla memurumuz ve tahminen bu sayıda memur emeklimizi ilgilendiren toplu mukavele görüşmeleri maalesef uyuşmazlıkla sonuçlandı. Şu anda top Hakem Heyetinde.” sözünü kullandı.
Konuyla ilgili Hakem Heyeti’ne gidilmeden evvel bir sefer daha masaya oturulması görüşünde olduklarını lisana getiren Destici, şöyle devam etti:
- “Biz emekçi görüşmelerinde de tıpkı şeyi söyledik. Personel görüşmeleri aşağı üst bizim dediğimiz noktada tamamlandı. O vakit da demiştik ki ‘8-10 puanlık, enflasyon üzerine bir refah hissesi verilsin ve bu kontrat tamamlansın.’ Orası o denli halloldu. Artık burada da tıpkı teklifimizi yapıyoruz.
- Memur ve memur emeklisi için de refah hissesi gündeme gelmeli. Emekçilerde olduğu üzere nasıl çalışanlara yüzde 8’lik bir refah hissesi verilmişse, hatta öbür birtakım haklarla yüzde 10’u bulmuşsa, biz de burada diyoruz ki, 2026 yılı için memurlarımıza ve memur emeklilerimize de yüzde 10’luk refah hissesi verilerek bu mukavele tatlıya bağlansın.”
Sebepsiz hayat pahalılığıyla kararlılıkla çabaya devam edilmesi gerektiğini lisana getiren Destici, haksız fiyat uygulayanlara, gerekirse çıkarılacak yeni maddelerle büyük yaptırımlar uygulanmasını istediklerini belirtti.
“ÇÖZÜM, FIRAT’I KONYA OVASI’NA AKITMAKTAN GEÇMEKTEDİR”
Konya Ovası’nın ülkenin en büyük tarım alanlarından olduğunu lakin son yıllarda bölgede önemli manada su sorunu yaşandığını belirten Destici, “Buranın bize nazaran tahlili, kesinlikle Fırat’ın batı koluyla Kızılırmak’ı birleştirip Konya Ovası’na akıtmaktan geçmektedir. Biz Fırat’ı maalesef kıymetlendiremiyoruz, aşağı gidiyor. Bize bir yararı var mı? Yok. Sonlarımız içinde çıkan suyun öncelikli kullanım hakkı bizimdir.” tabirlerini kullandı.
Destici, İsrail’in Gazze’ye hücumlarına ait de şu değerlendirmede bulundu:
“Maalesef İslam ülkeleri, Arap ülkeleri seyrediyor. Çok cılız sesler çıkıyor. Türkiye çok yüksek sesle konuşuyor, tekliflerini, ihtarlarını yapıyor, İslam ülkelerini birlikte hareket etmeye çağırıyor. Lakin o İslam ülkelerinden maalesef bugüne kadar güçlü bir ‘olur’ ya da ‘evet’ sesi gelmedi. Artık 25 Ağustos’ta yeniden Türkiye’nin davetiyle İslam İşbirliği Teşkilatı toplanacak. Daha evvel yaptığım öneriyi bir defa daha yapıyorum. İslam İşbirliği Teşkilatına üye tüm ülkelerin bir ortaya gelmesiyle evvel Birleşmiş Milletlere başvurarak, memleketler arası seviyede ve memleketler arası hukuka uygun formda yardım yapma istekleri bildirilerek, bu olmuyorsa İslam İşbirliği Teşkilatına üye tüm ülkelerin imzasıyla bir yardım kuruluşu oluşturulmalı ve havadan, karadan, denizden bu yardımlar Gazze’ye ulaştırılmalıdır.”
Yurt içinde de huzur ve güvenliğin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Destici, çocuğa tecavüz üzere bu ülkenin topraklarında ve ahlakında hiçbir halde kabul görmeyecek kabahatler için idam cezasının geri gelmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul’da Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesi olayına ait de Destici, “Ceza kanunları değişmeli. 18 yaşın altındakiler çocuk kabul edilerek ceza hukukumuzda ona nazaran yargılanıyorlar. Onları kullananlar, onlardan çete kuranlar da bunu bildikleri için onları kullanılıyorlar. Onun için burada bir yeni düzenlemeye gidilmeli ve bilhassa 15 yaş üstü, bu cins hadiselerde büyükler üzere ceza almalı ve o maddelerle yargılanmalıdır.” değerlendirmesini yaptı.
