Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları yakın vakitte, terör örgütü SDG’nin Şam idaresi ile imzalanan mutabakata uymadığını ve Türkiye’nin Suriye ordusuna dayanak vermek maksadıyla muahede imzaladığını belirtti. MSB kaynaklarının bu açıklaması soykırımcı İsrail basınında gündem oldu. İsrail basını, Türkiye ile Suriye’nin askeri işbirliğinin Tel Aviv idaresini endişelendirdiğini yazdı.
TÜRKİYE İLE SURİYE ORTASINDA ORTAK EĞİTİM VE DANIŞMANLIK MUTABAKAT MUHTIRASI
MSB kaynakları dün yaptığı açıklamada Suriye’de SDG ismini kullanan terör örgütü PKK/YPG’nin Şam’a entegre olma konusunda rastgele bir ilerleme kaydetmediklerini belirterek, “10 Mart 2025 tarihinde Suriye hükümeti ile terör örgütü SDG (PKK/YPG) ortasında imzalanan mutabakattan bu yana, terör örgütü SDG mutabakat kaidelerinin hiçbirisini yerine getirmemiş, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü bozacak teşebbüslere devam etmiştir. Son olarak terör örgütü SDG’nin 8 Ağustos’ta Haseke’de düzenlediği konferansta lisana getirdiği ayrılıkçı telaffuzlar Suriye hükümeti ile imzaladıkları mutabakata uymamaktadır. Beklentimiz imzalanan mutabakata tam olarak uyulması ve alanda bir an evvel tatbikiyle istikrarlı, huzurlu, inançlı ve terörsüz Suriye’nin inşasıdır.” tabirlerini kullandı.
MSB kaynakları ayrıyeten, Suriye ordusuna takviye vermek hedefiyle Ortak Eğitim ve Danışmanlık Mutabakat Muhtırası imzalandığını belirtmişti. MSB kaynakları muhtıra hakkında, “Bu imzayla (Suriye ile) iş birliği alanında kayda paha bir adım daha atılmış oldu. Kelam konusu muhtıra ile askeri eğitim ve iş birliğinin koordinesi, planlanması, danışmanlık ile bilgi ve deneyim paylaşımı, savunma gereksinimleri doğrultusunda askeri teçhizat, silah sistemleri, lojistik materyaller ve ilgili hizmetlerin tedarikinin sağlanması ve gereksinim halinde kullanımına yönelik teknik takviye ve eğitim verilmesi konuları hedeflenmiştir.” açıklamasında bulundu.
“SDG’YE KARŞI OPERASYON HAKKINI GİZLİ TUTUYOR”
Times of Israel gazetesi, MSB’nin açıklamalarını yakın takibe aldı. Haberde, “Şam ile SDG ortasında mart ayında varılan ve SDG’yi Suriye’ye entegre etmeyi amaçlayan mutabakatın uygulanmamasından ötürü Türkiye’nin giderek daha fazla rahatsızlık duyduğu” belirtildi. Times of Israel, “Ankara’nın, gerekli görülmesi halinde SDG’ye karşı operasyon başlatma hakkını gizli tuttuğunun” altını çizdi.
Haberde, “SDG’nin mart ayında varılan mutabakatın hiçbir kuralını yerine getirmediği” tabirine yer verilerek, “Ankara’nın SDG’nin provokatif ve ayrılıkçı aksiyonlarının Suriye’nin siyasi birliğini baltaladığı tarafındaki suçlamasını yineledi.” tabirleri kullanıldı.
“TÜRKİYE’NİN SABRI GİDEREK TÜKENDİ”
Türkiye’nin Suriye ile askeri iş birliği muhtırası imzalaması İsrail medyasında gündem oldu. The Jerusalem Post gazetesi, “Türkiye yeni muahede kapsamında Suriye’ye silah sistemleri ve teçhizat sağlayacak” başlıklı haberinde, “SDG’nin Suriye’ye entegrasyonunu öngören mart ayındaki muahedenin hayata geçirilememesinden ötürü Türkiye’nin sabrının giderek tükendiği” değerlendirmesinde bulundu. Haberde, Türkiye’nin, Beşşar Esad’ın geçen yıl devrilmesinden bu yana Suriye’nin en önemli dış müttefiklerinden biri olduğu bildirildi.
İsrail basını haberinde, “Türkiye, Suriye silahlı kuvvetlerinin eğitilmesi ve yine yapılandırılması, ülkenin ve devlet kurumlarının yine inşası ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü muhafaza eforlarının desteklenmesi konusunda taahhütte bulunmuştur.” sözlerini kullandı. The Jerusalem Post ayrıyeten, MSB’nin açıklamaları hakkında “Ankara, SDG’ye karşı askeri müdahale ihtarında bulundu.” yorumunu yaptı.
“TÜRKİYE VE SURİYE GÜVENLİK İŞ BİRLİĞİNİ SIKILAŞTIRIYOR”
Walla haber sitesi ise manşetinde “Türkiye ve Suriye güvenlik iş birliğini sıkılaştırıyor” başlığını kullandı. Haberde, Türkiye ve Suriye’nin, aylar süren müzakerelerin akabinde bir güvenlik muhtırası imzaladığı belirtildi. Haberde, “Anlaşmaya nazaran Ankara, Şam’a çeşitli lojistik gereçler ve araçlar sağlayacak ve gerekirse Suriye ordusunu eğitecek.” tabirleri kullanıldı. Haberde ayrıyeten, MSB’nin SDG açıklamaları hakkında, “Türkiye, SDG’ye karşı sabrının tükendiği sinyalini verdi” değerlendirmesi yapıldı.
Walla, Ankara’nın Şam üzerindeki artan nüfuzunun, Ahmed Şara’nın yeni hükümetini potansiyel bir tehdit olarak gören İsrail’i endişelendirdiğini bildirdi.
