Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Saygıdeğer Hanımefendiler beyefendiler sizi muhabbetle hürmetle selamlıyorum. Genel Kurul’un ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Tüm iş adamlarımıza şükranlarımı sunuyorum. 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı burada bilhassa yad ediyorum. Kendisi çok farklı bir cumhurbaşkanıydı. Onca pürüze karşın Türkiye önünde yeni ufuklar açmış evresinin ötesinde hizmetler yapmış siyaset ve devlet adamıydı. Rabbim ondan razı olsun, yerini inşallah cennet eylesin diyorum. İnsan yapıtıyla yaşar, merhum Özal da yapıtlarıyla, hizmetleriyle milletimizin kalbinde yaşamaya devam ediyor. Onun ülkemize bir armağanı olan DEİK, Türk iş dünyasının memleketler arası alandaki lokomotif kuruluşu olarak bu yıl 40. yaşını kutluyoruz.
Bize ilettiğiniz her bahis ile teğe bir ilgilendik. Elimizi taşın altına koyduk ve hamt olsun sizlerle Türkiye’nin üretim gücüne güç kattık. Dünyanın neresinde olursa olsun iş adamlarımıza, yatırımcılarımıza gerilerinde Türkiye Cumhuriyeti devleti olduğunu çok yakından hissettirdik. Süren çatışmaların getirdiği tedirginliklerin farkındayız. Jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. İş dünyamız fırtınalı denizde yol almaya çalışıyor. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimiz yeni pazarlar kurarak bu sancılı süreci yönetiyor. Potansiyel fırsatları dikkate alarak global sistemde ülkemizi en uygun noktada pozisyonlandırmaya çalışıyoruz. İnsan hayatını, onurunu merkeze alan, ülkemizi tansiyonların uzağından tutmak için siyaset izliyoruz. Ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarıma prim veriyoruz.
Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz. Türkiye için yüzünü ülkemizi çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye’de 14 yıl boyunca bunu yaptık. İsrail’in taarruzlarında bunu yaptık. Gazze soykırımına reaksiyon olarak İsrail ile ticari bağlantılarımızın kesilmesinde yeniden bunu yaptık. Kendi ülkesini batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler üzere değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Haklı çıkan da biz olduk. Rakiplerimiz bile ülkemizin istikrarlı duruşundan övgüyle bahsediyor. Türkiye barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Türkiye özgüvenli bir halde emellerine sağlam adımlarla ilerliyor. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız.
