Dünyamızda, yaşamamız için gerekli şartların oluşmasını sağlayan dokuz kritik eşikten altısı aşıldı. Gerekli önlemler alınmaz ve küresel ısınma durdurulmazsa dünya, içinde yaşayan canlılar için güvenli bir yer olmaktan çıkacak.
Libya’da
yaşanan sel felaketi hem insanlar hem de diğer türler için büyük
bir yıkım getirdi. On binlerce insanın ve diğer türlerin can
kaybı, yerinden edilenler derken aşırı hava olaylarının ne
denli yıkıcı olduğunu gösteren kalp acıtıcı bir örnek Libya.
İklim krizi kaynaklı aşırı hava olayları tüm dünyaya yıkıcı
etkiler getirmeyi sürdürürken kişisel alışkanlıklarımızdan
kamusal ölçekteki davranış kalıplarına kadar birçok konuda
radikal sayılabilecek değişimler hemen uygulamaya alınmalı.
GIDA
TEHLİKESİ
Ülkemize
dönecek olursam yaz boyu devam eden yüksek sıcaklıklar ve
geçtiğimiz kıştan beri süregelen kuraklık ayçiçeği başta
olmak üzere gıda endüstrisini de olumsuz etkiledi. Şimdi de az
yağışlar. barajlarda azalan su seviyeleri, kurumaya yüz tutan
göller olarak karşımızda. Hem yakın çevremizde hem de küresel
ölçekte bir çöküş yaşanıyor. Bir sonbahar pazar sabahı
sizinle daha iç açıcı başlıklarda buluşmak isterdim ancak
bazen içinde bulunduğumuz durumun koşullarını öğrenmek, analiz
etmek ve buna göre bir planlama yapmak orta ve uzun vadede daha
dengeli bir yaşam sürmemize neden olur.
Geçen
çarşamba Science Advances bilimsel dergisinde yayımlanan yeni bir
araştırmaya göre, dünyadaki yaşamın sürmesi için gerekli
koşulları içeren dokuz gezegensel sınırın altısı aşıldı.
Bilim insanları ilk kez insanlık için güvenli bir yaşama alanı
tanımlayan dokuz sınır sürecinin tamamını haritalandırarak
gezegensel dayanıklılığın ayrıntılı bir taslağını sunuyor.
9
GEZEGENSEL SINIR NEDİR?
Gezegensel
sınırlar kavramı, insanlığın gelecek nesiller için gelişmeye
ve gelişmeye devam edebileceği bir dizi 9 gezegensel sınır sunar.
2009 yılında Johan Rockström ve Avustralya Ulusal
Üniversitesi’nden Will Steffen’in öncülük ettiği bir grup
dünya sistemi ve çevre bilimcisi tarafından oluşturulan sınırlar
şunlardır:
1-
İklim değişikliği
2-
Biyosfer bütünlüğü
3-
Arazi kullanımında değişiklikler
4-
Tatlı su kullanımı
5-
Kimyasal kirlilik
6-
Biojeokimyasal döngüler
7-
Stratosferik ozon incelmesi
8-
Atmosferik aerosol yüklemesi
9-
Okyanusun asitlenmesi
ALTI
EŞİK AŞILDI YEDİNCİSİ SIRADA
İklim
değişikliği, biyoçeşitlilik, kimyasal kirlilik, arazi kullanımı,
tatlı su kullanımı, biojeokimyasal döngülerde eşik aşıldı.
Sekiz farklı ülkeden 29 araştırmacının parçası olduğu
bilimsel çalışma, dünyanın artık insanlık için güvenli
çalışma alanının oldukça dışında olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre okyanus asitlenmesi neredeyse kırılma noktasına
geldi. (yedinci sınırda ihlal edilmek üzere). Stratosferik ozon
seviyeleri biraz iyileşti. Daha önce aşıldığı belirlenen tüm
sınırlar için ihlal düzeyi arttı.
Araştırmanın
baş yazarı Katherine Richardson’un basın toplantısındaki şu
sözleri ise 1.5 derece kritik eşiğini aşmamak için bu 9
gezegensel sınırın önemini ve uyarıcı niteliğini vurguluyor.
“Bir
insanda kan basıncının 120/80’in üzerinde olması kesin bir kalp
krizi anlamına gelmiyor ancak riski artırıyor. 3.5 milyar yıldır
dünya üzerindeki çevre koşulları yaşam ve iklim arasındaki
etkileşim tarafından belirleniyor. Çıkarabileceğimiz biyokütle
miktarına ilişkin sınıra saygı duymazsak, iklim sorununu
çözemeyeceğiz.”
Dünyamızda, yaşamamız için gerekli şartların oluşmasını sağlayan dokuz kritik eşikten altısı aşıldı. Gerekli önlemler alınmaz ve küresel ısınma durdurulmazsa dünya, içinde yaşayan canlılar için güvenli bir yer olmaktan çıkacak.
Libya’da
yaşanan sel felaketi hem insanlar hem de diğer türler için büyük
bir yıkım getirdi. On binlerce insanın ve diğer türlerin can
kaybı, yerinden edilenler derken aşırı hava olaylarının ne
denli yıkıcı olduğunu gösteren kalp acıtıcı bir örnek Libya.
İklim krizi kaynaklı aşırı hava olayları tüm dünyaya yıkıcı
etkiler getirmeyi sürdürürken kişisel alışkanlıklarımızdan
kamusal ölçekteki davranış kalıplarına kadar birçok konuda
radikal sayılabilecek değişimler hemen uygulamaya alınmalı.
GIDA
TEHLİKESİ
Ülkemize
dönecek olursam yaz boyu devam eden yüksek sıcaklıklar ve
geçtiğimiz kıştan beri süregelen kuraklık ayçiçeği başta
olmak üzere gıda endüstrisini de olumsuz etkiledi. Şimdi de az
yağışlar. barajlarda azalan su seviyeleri, kurumaya yüz tutan
göller olarak karşımızda. Hem yakın çevremizde hem de küresel
ölçekte bir çöküş yaşanıyor. Bir sonbahar pazar sabahı
sizinle daha iç açıcı başlıklarda buluşmak isterdim ancak
bazen içinde bulunduğumuz durumun koşullarını öğrenmek, analiz
etmek ve buna göre bir planlama yapmak orta ve uzun vadede daha
dengeli bir yaşam sürmemize neden olur.
Geçen
çarşamba Science Advances bilimsel dergisinde yayımlanan yeni bir
araştırmaya göre, dünyadaki yaşamın sürmesi için gerekli
koşulları içeren dokuz gezegensel sınırın altısı aşıldı.
Bilim insanları ilk kez insanlık için güvenli bir yaşama alanı
tanımlayan dokuz sınır sürecinin tamamını haritalandırarak
gezegensel dayanıklılığın ayrıntılı bir taslağını sunuyor.
9
GEZEGENSEL SINIR NEDİR?
Gezegensel
sınırlar kavramı, insanlığın gelecek nesiller için gelişmeye
ve gelişmeye devam edebileceği bir dizi 9 gezegensel sınır sunar.
2009 yılında Johan Rockström ve Avustralya Ulusal
Üniversitesi’nden Will Steffen’in öncülük ettiği bir grup
dünya sistemi ve çevre bilimcisi tarafından oluşturulan sınırlar
şunlardır:
1-
İklim değişikliği
2-
Biyosfer bütünlüğü
3-
Arazi kullanımında değişiklikler
4-
Tatlı su kullanımı
5-
Kimyasal kirlilik
6-
Biojeokimyasal döngüler
7-
Stratosferik ozon incelmesi
8-
Atmosferik aerosol yüklemesi
9-
Okyanusun asitlenmesi
ALTI
EŞİK AŞILDI YEDİNCİSİ SIRADA
İklim
değişikliği, biyoçeşitlilik, kimyasal kirlilik, arazi kullanımı,
tatlı su kullanımı, biojeokimyasal döngülerde eşik aşıldı.
Sekiz farklı ülkeden 29 araştırmacının parçası olduğu
bilimsel çalışma, dünyanın artık insanlık için güvenli
çalışma alanının oldukça dışında olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre okyanus asitlenmesi neredeyse kırılma noktasına
geldi. (yedinci sınırda ihlal edilmek üzere). Stratosferik ozon
seviyeleri biraz iyileşti. Daha önce aşıldığı belirlenen tüm
sınırlar için ihlal düzeyi arttı.
Araştırmanın
baş yazarı Katherine Richardson’un basın toplantısındaki şu
sözleri ise 1.5 derece kritik eşiğini aşmamak için bu 9
gezegensel sınırın önemini ve uyarıcı niteliğini vurguluyor.
“Bir
insanda kan basıncının 120/80’in üzerinde olması kesin bir kalp
krizi anlamına gelmiyor ancak riski artırıyor. 3.5 milyar yıldır
dünya üzerindeki çevre koşulları yaşam ve iklim arasındaki
etkileşim tarafından belirleniyor. Çıkarabileceğimiz biyokütle
miktarına ilişkin sınıra saygı duymazsak, iklim sorununu
çözemeyeceğiz.”