Dünyanın En Güçlü Bayanı müsabakasında ABD’li Jammie Booker’ın diskalifiye edilip unvanın İngiliz sportmen Andrea Thompson’a geçmesi, strongwoman dünyasını karıştırdı. Tertibin “biyolojik cinsiyet” kuralı sebebiyle birinci seçilen Jammie Booker, müsabakadan diskalifiye edildi.
Buyurun, ayrıntıları birlikte inceleyelim.
Bu hafta sonu gerçekleşen Dünyanın En Güçlü Bayanı müsabakası bir anda spor dünyasının en hararetli tartışmasına dönüştü.
Arlington, Texas’te yapılan Official Strongman Games’de 2025 ‘World’s Strongest Woman’ unvanını alan isim ABD’li atlet Jammie Booker olmuştu.
Ancak yarışın üzerinden yalnızca birkaç gün geçmişken tertip, Booker’ın “biyolojik cinsiyet” kuralını ihlal ettiğini belirterek sporcuyu diskalifiye etti ve kupayı ikinci olan İngiliz strongwoman Andrea Thompson’a verdi.
Organizasyonun yayınladığı açıklamada, yarışta bayanlar kategorisinde yarışmak için sportmenlerin doğumda kayıtlı cinsiyetlerine nazaran müracaat yapmaları gerektiği vurgulandı.
Booker’ın trans bayan olduğu savları, yarış bittikten sonra internette geçmişine dair paylaşımlar yapılmaya başladığında gündeme gelmişti.
Resmî konseye bu istikamette şikayetler ulaşınca da tertip olayı incelemeye almıştı.
Jammie Booker’ın doğumda ‘biyolojik olarak erkek’ biçiminde kayıtlı olduğu ve bu sebeple de Booker’ın sonucunun silindiği açıklandı.
Booker, şu ana dek ne cinsiyet kimliği tartışmalarına ne de diskalifiye kararına dair bir açıklamada bulunmadı.
Bu kararın akabinde Dünyanın En Güçlü Bayanı müsabakasında sıralama büsbütün değişti.
Yıllardır strongwoman dünyasının en tanınan isimlerinden olan Andrea Thompson resmen 2025 Dünya’nın En Güçlü Bayanı ilan edilirken, Avustralyalı Allira-Joy Cowley ikinci, Kanadalı Jackie Osczevski ise üçüncü sıraya yükseldi.
Andrea Thompson, Britanya basınına verdiği röportajlarda “Hayatımın en keyifli anlarından biri olması gereken bu zaferin tartışmaların gölgesinde kalmasından” tabirlerini kullandı ve bir yandan kupayı almanın gururunu yaşarken, öteki yandan toplumsal medyada alevlenen tartışmalarla uğraştığını lisana getirdi.
Şimdi durum bir oldukça karışık!
Bir kesim, tertibin “doğumda kayıtlı cinsiyet” kuralını savunup alınan kararı “kadın atletler için adalet” olarak yorumlarken, öbür kesim ise bunun trans atletleri dışlayıcı olduğunu, sporun kapsayıcılık prensibine ziyan verdiğini savunuyor.
Sosyal medya ise tam manasıyla ikiye bölünmüş durumda: Bazıları Andrea Thompson’ı “gerçek Dünya’nın En Güçlü Kadını” diye kutlarken, bazıları de Jammie Booker’ın maksat haline getirilmesinden rahatsız.
