İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Akit’te köşe yazarı olan Ali Karahasanoğlu, birtakım ‘toplama çıkarma’ işlemleri yaparak Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın “Büyük işsizlik geliyor. Son 10 yıldır yapılan ekonomi politikası hataları çok pahalıya patlıyor, patlayacak” şeklindeki sözlerini hedef aldı.
AKP’ye yakınlığıyla bilinen, sıklıkla muhalif kişi ve kurumları hedef göstermesiye tanınan Yeni Akit’in son gündemi Prof. Dr. Özgür Demirtaş oldu.
Gazetenin yazarlarından Ali Karahasanoğlu, Demirtaş’ın “Büyük işsizlik geliyor. Son 10 yıldır yapılan ekonomi politikası hataları çok pahalıya patlıyor, patlayacak” şeklindeki ifadesini köşesine taşıdı.
TOPLAMA ÇIKARMA YAPTI…
“Son 10 yıla bakıyorum. ‘Bir mesaj mı verilmek isteniyor’ diye, özellikle ’10 yıl geriye’ gidiyorum. ‘Özgür bey, ‘laf olsun, torba dolsun’ diye 10 yıl demiş olamaz. 10 yılın bir anlamı olmalı’ diyor ve 2023’ten 10 çıkarıyorum. ‘2013 yılını’ buluyorum” sözleriyle özetlediği bir hesaplamaya varan Karahasanoğlu, şöyle devam etti:
“2013 yılında neler olmuştu? 2013 Haziran’ında gezi isyanı.. Birkaç ay sonrasını hesapladığımızda da.. 17-25 Aralık FETÖ’nün emniyet darbesi.. Ama bunun ikisinin de, ‘Ekonomi politikaları hataları’ başlığında değerlendirilecek bir yanları yok..”
‘AK PARTİ’NİN İKTİDAR YILLARINI NİYE İKİYE ARIYORLAR’
“O zaman sormak zorunda kalıyorum.. Birçok politikacıdan da benzer açıklamalar duyduğumuz için, özellikle ve önemle soruyorum.. Özgür Demirtaş ve benzeri muhaliflere, ‘2013 öncesi ve 2013’den sonraki dönem’ diye, AK Parti’nin iktidar yıllarını niye ikiye ayırıyorlar..
2002-2013 arası, ilk dönem. O dönem büyük başarıların elde edildiği dönem.
Ve.. 2013 sonrası.. Her şeyin berbat edildiği dönem.. Bu noktada düşünüyorum, 2013’te ne oldu ki, Ortaçağ’ın kapanıp, Yeniçağ’ın başlamasındaki İstanbul’un fethi mihenk taşı kabul edildiği gibi..
2013 yılı da, tersine bir mihenk taşı olarak mı damgalanmak isteniyor, diye merak ediyorum.. 2013 yılındaki ekonomi politikalarında önceki yılların aksine farklı bir uygulama, göremiyorum.. Var ise, Özgür Demirtaş çıkıp anlatsın. (…)”