İTO’dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Avdagiç, İstanbul iş dünyası olarak beklentilerinin, hazine tarafından kaynak dayanağı sağlanarak, finansman şartları olağana dönene kadar TOBB Nefes Kredisi gibisi bir sistemin daima ve rotatif bir kredi sistemi haline getirilmesi olduğunu söz etti.
Avdagiç, TOBB Nefes Kredisi’nin bilhassa küçük ölçekli işletmelere nefes aldırdığının altını çizdi.
İsrail’in başlattığı Gazze soykırımının üzerinden 2 yıl 2 gün geçtiğini hatırlatan Avdagiç, Hamas-İsrail görüşmelerinin Gazze’de ateşkesle sonuçlanmasının memnuniyet verici olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
“İş dünyası olarak ateşkesi büyük bir memnuniyetle karşılıyor ve kalıcı barışa dönüşmesini diliyoruz. Ülkemizin Orta Doğu’da adil bir sistemin gerçekleşmesi, İsrail katliamlarının durdurulması ve başşehri Kudüs olan özgür Filistin devletinin tesis edilmesi için ortaya koyduğu uğraşı takdirle karşılıyor ve destekliyoruz. Bu ortada geçen hafta boyunca Gazze’yi dünya gündemine taşıyan Sumud gönüllülerini, Avrupa ülkelerinin meydanlarını ve statlarını Filistin rengine boyayan vicdanlı insanların eforlarını da şükranla anıyorum. Türkiye olarak Filistinlilerin haklı davasında bugüne kadar olduğu üzere bundan sonra da daima yanlarında olacağımızın altını bir defa daha çizmek istiyorum. Bundan sonraki süreçte, başşehri Kudüs olan bir Filistin devletinin gerçek manasıyla tesis edilmesini diliyorum.”
İki yıl boyunca İsrail bombardımanında hayatlarını kaybeden Filistinlileri rahmetle andığını belirten Avdagiç, “Gazzeli kardeşlerimizin tüm Filistinlilerle birlikte özgürce yaşayacakları günlere bir an önce kavuşmasını diliyorum.” tabirlerini kullandı.
TÜRKİYE İKTİSADI DİRENÇLİ GÖRÜNÜMÜNÜ KORUYOR
Avdagiç, dezenflasyon süreci devam ederken Türkiye iktisadının dirençli görünümünü koruduğunu belirterek, “Enflasyondaki yavaşlama ve finansal istikrarla birlikte mali transfer düzeneğinde kısmı düzgünleşme, enflasyonun akabinde finansmana erişimde de en berbatın geride kaldığına işaret ediyor. Bununla birlikte sanayi üretimindeki seyri de dikkatle izliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, “Nefes Kredisi, sahiden de bir evvelkine nazaran daha uygun maliyetiyle işletmelerimizi rahatlatacak. Başta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum.” açıklamasında bulundu.
Enflasyonla gayretin iktisatta temel öncelik olmaya devam ettiğini vurgulayan Avdagiç, aylık enflasyon artışının üçüncü çeyreğin sonunda üst taraflı bir eğilim gösterdiğini, buna karşın yıllık TÜFE’deki düşüş eğiliminin trendini koruduğunu kaydetti.
Avdagiç, “Son Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Siyaseti Heyeti’nde belirtildiği üzere enflasyonda eylül ayındaki yüksek oranlı artışın süreksiz olduğu kanaatindeyiz. Bununla birlikte çeşitli vesilelerle lisana getirdiğimiz üzere besin enflasyonu acil tahlil bekleyen sıkıntılarımızdan biri olmaya devam ediyor.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin besin enflasyonu diye bir sorunu yaşamaması gerektiğinin altını çizen Avdagiç, bu bahse ciddiyetle yaklaşılması gerektiğini, hiçbir nedenin yüksek besin enflasyonuna mecbur etmemesi gerektiğini vurguladı.
Tarımın Türkiye iktisadının bugün de yarın da değişmez yapı taşı olduğunu lisana getiren Avdagiç, “O nedenle tarımda üretimi artıracak ve potansiyel büyümeyi harekete geçirecek önlemleri en kısa vakitte planlayıp uygulamalıyız.” açıklamasını yaptı.
İTO Başkanı Avdagiç, enflasyonda yukarı taraflı risklerin artmasının Merkez Bankası’nın faiz indirim döngüsünü de olumsuz etkileyeceğini, bunun da finansman maliyetlerindeki gevşemeyi sınırlayacağını, münasebetiyle yıllık enflasyondaki düşüş eğiliminin kesintisiz sürmesini vazgeçilmez kıymette gördüklerinin altını çizdi.
Avdagiç, şunları kaydetti:
“Enflasyonda lakin aşağı istikametli seyrin devamı için kritik bir periyoda girildiğini de vurgulamak gerekir. Yaklaşan kış mevsimi nedeniyle giysi, besin ve güç başta olmak üzere oluşacak fiyat artışlarının tesirini sonlu tutmak, büyük ehemmiyet taşıyor. Ayrıyeten vergi, ceza ve harçlar için belirlenecek yine değerleme oranı da bir artış getirecek. Bunun da enflasyona kaçınılmaz yansıması olacak. Münasebetiyle, izleyen aylarda yıllık artış suratındaki düşüşün dikkatle takip edilmesi ve üst taraflı harekete neden olabilecek gelişmelere fırsat verilmemesi gerekiyor.”
