Martin, ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Şurası’nda iştirakçilere hitap etti.
BM’nin kuruluşuna giden yolun 80 milyon kişinin hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı ve Avrupa’daki Musevilere karşı Holokost olduğunu aktaran Martin, insan haklarıyla ilgili standartların yok edilmesine İrlanda olarak karşı çıkmayı sürdüreceklerini vurguladı.
İrlanda’nın BM barış gücüne iştirakini 67 yıldır sürdürdüğünün altını çizen Martin, Sudan’daki insani krize de değindi.
Bölgedeki çatışmaların ikinci yılında sivillerin yaşadığı zorlukların arttığını lisana getiren Martin, “Dünya, Sudan’ı yüzüstü bıraktı. Bu çatışmaya dünyanın öbür yerindeki savaşlara verdiğimiz yansıyı vermemek, bizim ortak utancımız olmalı.” dedi.
Ülkesinin Ukrayna’ya takviyesini yineleyen Martin, İsrail’in Gazze’deki hücumlarına işaret ederek, “Filistin halkının bu denli yıldır maruz kaldığı fiziki ve ruhsal acının büyüklüğünü iddia bile edemeyiz.” halinde konuştu.
İrlanda’nın Filistin halkının yanında olduğunu vurgulayan Martin, hayatını kaybeden BM vazifelileri ve insani yardım çalışanlarını andı.
Martin, Gazze’deki gazetecilerin “Gazze’de ne olduğunu bilmiyordum.” diyen kalmasın diye yorulmadan ve kendi güvenliklerini düşünmeden çalıştığını söyledi.
“Gazze’de yaşananlar savunulamaz yahut legalleştirilemez.” diyen Martin, bu durumun insanlık onuruyla da bağdaşmayacağını lisana getirerek, şunları kaydetti:
- “Açlığın bir savaş enstrümanı olarak kullanıldığını görüyoruz. Yardımlar hudutta çürürken, bebekler açlıktan ölüyor. Beşerler, aileleri için yardım ararken vuruluyor. Okullar, mescitler, hastaneler, kültür kurumları taammüden amaç alınıyor, tabipler, yardım çalışanları, gazeteciler öldürülüyor, tekraren yerlerinden ediliyor.”
Martin, dünyanın en gelişmiş ordularından birinin savunmasız sivillere saldırdığını da vurgulayarak, “İsrail’in 2023’ten beri yürüttüğü savaşa, İsrailli siyasi ve askeri yetkililerin açıklamalarına bakılırsa İsrail, Gazze’de bir soykırım işlemekten sorumludur.” dedi.
Soykırımın memleketler arası hukuka nazaran en büyük hatalardan biri olduğunun altını çizen Martin, Milletlerarası Ceza Mahkemesinin İsrail’e karşı verdiği kararlara da değindi.
“Bilmiyorduk diyemeyiz.” tabirini kullanan Martin, “Mahkemenin açıkça belirttiği üzere ülkeler soykırımı önleyebilecekse mümkün olan tüm güçlerini kullanarak olabildiğince önlemelidir. Bu yasal ve ahlaki yükümlülüğümüzdür.” diye konuştu.
Martin, bilhassa tesir sahibi BM üyelerine seslenerek, “En yüksek sonuç için bu tesirinizi çabucak kullanın. İsrail’in savaşını sürdürmesine yardım edeceği eserleri sağlamış olan yahut hala sağlayanlara da sesleniyorum. Bunların Filistin halkı üzerindeki tesirlerini dikkatlice düşünün. Soykırım yapılırken, ticaret olağan biçimde devam edemez.” sözlerini kullandı.
Tarafsız olmanın işbirlikçi olmakla birebir manaya geldiğini söyleyen Martin, ülkesinin İsrail’le ticarete karşı attığı adımlar ve memleketler arası mahkemelerdeki yargılamalara iştirakle ilgili teşebbüslerini anlattı.
Martin, birtakım İsrail hükümeti üyelerinin İrlanda’ya girişini önlediklerini belirterek, Gazze’deki savaş suçlularının hesap vermesi gerektiğini vurguladı.
İsrail’in Filistin topraklarında işgalci olduğunu kaydeden Martin, “İki devletli tahlil, İsrail ve Filistin halkının yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşaması için tek barışçıl gelecek vizyonudur.” değerlendirmesini yaptı.
