Başkan Erdoğan’ın BM’deki tarihi çıkışı dünya basınında! Hangi gazete nasıl gördü?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kuruluna katılmak ve akabinde ABD Başkanı Donald Trump‘ın davetine icabetle Washington‘a yaptığı ziyareti tamamlayarak yurda dönüşünde, ortalarında Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk’ün de bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye dair kıymetli iletiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Trump ve bölgemizdeki birtakım ülkelerin önderleriyle yaptığımız toplantılar daima verimli geçti. Bugün Trump’la yaptığımız toplantıda da bu yapan yaklaşımı gördük. Gazze’deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmamız çok çok değerliydi. Sayın Trump toplantıda Gazze’deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini söz etti. Biz de Gazze’de ve Filistin’in tamamında evvel ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu. Beyaz Saray’daki görüşmemiz, New York’taki toplantımızın devamı niteliğindeydi. İki devletli tahlilin bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini söz ettik. Sayın Trump da mevcut durumun bu türlü devam edemeyeceğinin farkında. Türkiye olarak temel amacımız, Gazze’deki katliamların bir an evvel sona ermesidir. Çocukların, bayanların ve saf sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamak mümkün değildir. Kimsenin kuşkusu olmasın, Gazze’ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu sıkıntıyı gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz ve yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşü gazetecilere yaptığı açıklamada, BM Genel Kurulu ve Trump görüşmesinin verimli geçtiğini, Filistin’i tanıyan ülke sayısının 150’yi aştığını ve Türkiye‘nin Gazze‘deki katliamların son bulması için gayretlerini sürdüreceğini bildirdi.
GENEL KURUL’A FİLİSTİN DAVASI DAMGA VURDU
Genel Heyet görüşmelerine Türkiye olarak güçlü bir iştirak sağladıklarını belirten Erdoğan, bu yılki Genel Kurul’a özel olarak Gazze‘deki soykırım, genel olarak ise Filistin davasının damga vurduğunu vurguladı.
BM Güvenlik Kurulu üyesi Birleşik Krallık ve Fransa başta olmak üzere 10 Batılı ülkenin daha Filistin‘i tanıdığını açıkladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bilhassa Güvenlik Konseyi üyesi bu iki ülkenin tanıma kararlarının tarihi nitelikte olduğunu tabir etti. Bu noktaya gelinmesinde, Türkiye ve tarihin yanlışsız tarafında duran ülkelerin diplomatik çabalarının büyük tesiri olduğunu lisana getirerek, böylelikle Filistin’i tanıyan ülke sayısının 150’nin üzerine çıktığını söyledi. İki devletli tahlile verilen takviyenin hem nitelik hem de nicelik olarak artmasının olağanüstü kıymetli olduğunu lakin bu dayanağın alana yansıması için milletlerarası toplumun kararlı bir formda hareket etmesine ve önlem almasına gereksinim duyulduğunu belirtti.
Erdoğan, İsrail’in pervasız adımlar ve işgal siyasetleriyle bu uğraşları boğmayı amaçladığını belirterek, hem Genel Kurul’a hitabında, hem Amerikan Lideri Sayın Trump’la Gazze konulu toplantıda hem de Fransa ve Suudi Arabistan eş başkanlığında düzenlenen konferansta bilhassa bu konuya dikkat çektiğini ve bu istikametteki uğraşlarını sürdüreceklerini söz etti.
ERDOĞAN’DAN BM AÇIKLAMASI
Genel Kurul’a hitabında Türkiye için öncelik taşıyan başka milletlerarası sıkıntıları anlatma imkânı bulduğunu aktaran Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin legal haklarının savunulması başta olmak üzere Suriye, Ukrayna-Rusya Savaşı ve bölgeye barış, istikrar getirmek için sarf edilen uğraşlara değindiklerini bildirdi.
BM’deki temasları öncesinde Türk-Amerikan Toplumu temsilcileriyle bir ortaya geldiğini, iktisat alanındaki temaslar çerçevesinde de Türk ve Amerikan iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunduğunu söz etti. Ziyaret vesilesiyle Suriye, Libya, Kuveyt, Endonezya, Fransa, Kanada ve Vietnam’ın da ortalarında bulunduğu çok sayıda ülkeden muhataplarıyla görüşmeler yaptıklarını, heyette yer alan bakan ve milletvekillerinin de toplantılara iştirak ettiğini ve ikili temaslarda bulunduklarını kaydetti.
TRUMP’LA KAPSAMLI GÖRÜŞME VE 100 MİLYAR DOLAR HEDEFİ
Ziyaretin ikinci ayağında, Amerikan Başkanı Donald Trump’la çok kapsamlı bir görüşme yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisiyle gündemdeki birçok sıkıntıyı değerlendirdiklerini söyledi. Ticaret ve yatırım ilgilerini müşterek menfaatler temelinde geliştirmek için atılabilecek adımları görüştüklerini tabir etti.
100 milyar dolar ticaret hacmi gayesine ulaşmak için gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi dahil, ticareti kolaylaştırıcı adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğunu belirten Erdoğan, savunma alanında iş birliğinin önünü açacak adımları yapan bir bakış açısıyla irdelediklerini aktardı. Görüşmenin temel hususlarından birini de Gazze’deki mezalimin sonlandırılmasına yönelik atılabilecek adımların teşkil ettiğini kaydetti. Suriye’deki istikrarın koruması ve Ortadoğu’da barış ortamının hâkim kılınabilmesi konusunda da çok detaylı fikir teatisinde bulunulduğunu kelamlarına ekledi.
TRUMP GÖRÜŞMESİNİN TÜRK-AMERİKAN MÜNASEBETLERİNE YANSIMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray’da Trump ve heyeti tarafından pek uygun ağırlandıklarını belirterek, Washington’dan mutlu ayrıldıklarını söyledi. “Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar hoş bir ziyaretti” diyen Erdoğan, Trump’la samimi, yapan ve verimli bir atmosferde görüşmeleri gerçekleştirdiklerini aktardı. Trump ile bağının geçmişten bu yana çok yeterli olduğunu, birinci devrinde farklı bir diyaloglarının bulunduğunu ve bunun devam ettiğini söz etti. Bu durumun, Türk-Amerikan alakalarına de olumlu yansıyacağına inandığını lisana getirdi.
“Bugüne kadar, dostlarımızla konuşurken açık, net ve prensipli bir lisan kullandık ve kullanıyoruz” diyen Erdoğan, Trump’ın da açık konuşmayı seven, kanılarını perdesiz dillendiren bir siyasetçi olduğunu söyledi. Amerika ile bağları, karşılıklı hürmet temelinde ilerlettiklerini belirterek, tek görüşmeyle her sıkıntıyı halletmenin mümkün olmadığını, fakat bu temasın birçok hususta manalı ilerleme sağlamalarına yol açtığını kaydetti.
İki ülkenin ticaret hacmi ve potansiyelinin ortada olduğunu, 100 milyar dolarlık ikili ticaret maksatları olduğunu ve önderler olarak bunu harekete geçirecek politik iradeye sahip olduklarını vurguladı. Görüşmede ticaret ve yatırımların yanı sıra Gazze’deki insani felaketi ve Suriye konusunu da ele aldıklarını lisana getirdi. Trump’ın global barış vizyonunu desteklediğini belirterek, akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat olduğunu ve kısa müddette bir açılım sağlamayı umduğunu söz etti.
TRUMP İLE GAZZE GÖRÜŞMESİ: KENDİSİ DE BU TÜRLÜ DEVAM EDEMEYECEĞİNİN FARKINDA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ve bölgedeki kimi ülkelerin önderleriyle yaptıkları toplantıların daima verimli geçtiğini belirterek, Trump’la yaptıkları toplantıda da bu yapan yaklaşımı gördüklerini söz etti. Gazze’deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmanın çok çok kıymetli olduğunu vurguladı. Trump’ın toplantıda Gazze’deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini söz ettiğini aktardı.
Kendilerinin de Gazze’de ve Filistin’in tamamında evvel ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattıklarını ve orada bir anlayış birliği oluştuğunu söyledi. Beyaz Saray’daki görüşmenin, New York’taki toplantının devamı niteliğinde olduğunu belirten Erdoğan, iki devletli tahlilin bölgede kalıcı barışı sağlayacak formül olduğunu, mevcut durumun sürdürülemeyeceğini söz ettiklerini kaydetti. Trump’ın da mevcut durumun bu türlü devam edemeyeceğinin farkında olduğunu lisana getirdi.
Türkiye olarak temel gayelerinin, Gazze’deki katliamların bir an evvel sona ermesi olduğunu belirten Erdoğan, çocukların, bayanların ve temiz sivillerin hayatını kaybettiği bir tabloyu güvenlik gerekçesiyle açıklamanın mümkün olmadığını söz etti. Gazze’ye kalıcı ve adil barış gelene kadar bu sıkıntıyı gündemde tutmaya devam edeceklerini ve bunun için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapacaklarını kelamlarına ekledi.
İSRAİL YALNIZLAŞIYOR, TÜRKİYE’NİN UĞRAŞLARI MEYVESİNİ VERİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul’da bir sefer daha görüldüğünü; İsrail’in zulmüyle, işlediği insanlık hatalarıyla artık yalnızlaşmaya başladığını söyledi. Kelamın bittiği yerde fotoğrafların hislere tercüman olduğunu belirterek, bir deri bir kemik kalmış çocuğun ayaklarının her şeyi lisana getirdiğini kaydetti. O yavrunun işler acısı halinin bir yandan zalimleri işaret ettiğini, bir yandan da zulme seyirci kalanlara temelli bir hakikat tokadı indirdiğini vurguladı. Yıkıntılar ortasındaki insanların, ellerinde kovalarla, tencerelerle bir kap yemek alabilmek için bakan çaresiz gözlerin, Gazze’yi anlattığını tabir etti.
O karelerin kendilerine, “duramazsın”, “dinlenemezsin”, “yorulamazsın” dediğini belirten Erdoğan, kendilerinin de anlattıklarını, deva aradıklarını, onlara yardım için çabaladıklarını söyledi. Adaleti ve vicdanı savunanlar olarak bugün dünden daha güçlü olduklarını, Filistin davasının bugün dünden çok daha fazla bilindiğini lisana getirdi. Vicdanlı insanların tüm çığlıklarının, İsrail’i bugün dünden çok daha rahatsız ettiğini kaydeden Erdoğan, bir avuç ülkenin dışında İsrail’in yanında duran kalıp kalmadığını sordu.
Artık kimin haklı, kimin haksız, kimin mazlum, kimin zalim olduğunun görüldüğü için bu tablonun ortaya çıktığını belirten Erdoğan, “İki devletli çözüm” dediklerinde duymazdan gelenlerin, artık tıpkı safta yer aldığını söyledi. Gazze’nin çocukları, Kudüs’ün onuru, Mescid-i Aksa’nın haysiyeti için konuştuklarını lisana getiren Cumhurbaşkanı, bu denli katliama, soykırıma, insan hakları ihlallerine imza atanların hem hukuk, hem tarih önünde hesap vereceğini söz etti. O gün geldiğinde tıpkı bugün olduğu üzere Gazze’nin, Filistin toprağı olacağına ve bu yaraların sarılacağına inandığını söyledi.
FİLİSTİN’İ TANIMA KARARLARININ ANLAMI
Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanıma adımlarının manalı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulmün karşısında tarafsız kalmanın, aslında zalimi cesaretlendirdiğini vurguladı. Bu kararların tam manasıyla gayesine ulaşmasının yolunun, İsrail’e yönelik milletlerarası baskıyı artırmaktan geçtiğini kaydetti. İsrail’i iki devletli tahlile yaklaştıracak formülün, memleketler arası toplumun, hukukun, sivil toplum kuruluşlarının, kanaat başkanlarının bir ve bir arada tavır takınmaları olduğunu belirtti.
Netanyahu ve katliam şebekesi ne derse desin, umudun daima var olduğunu lisana getiren Erdoğan, Filistin’i tanıyan bütün ülkelerde zalimlerin boğuk sesinin, mazlumların çığlığını bastırmakta yetersiz kaldığını söyledi. Yıkıntılar ortasında özgür Filistin hayalleri kuran çocukların yalnız olmadığını belirterek, ülkeler, önderler ve en değerlisi halkların, onları gördüğünü, duyduğunu, bildiğini söz etti.
Bu yıl, Filistin’le ilgili ana salonda yapılan toplantının değerine dikkat çeken Erdoğan, “13 yıldır Birleşmiş Milletler toplantılarında bu türlü bir tepe olmamıştı. Macron’un yönettiği, Suudi Arabistan temsilcisinin bulunduğu o toplantıdaki iştirak birinci kere bu kadar yüksek, bu derece heyecan dolu” dedi.
Filistin’i tanıma iradesi gösteren devletlerin, “adalet hala var, vicdan hala susmadı” bildirisini çok güçlü bir biçimde ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, artık, diplomatik olarak tanımanın da gerekleri yapılmalı ve bu devletin mazlum, mağdur halkının yanında yer almaları gerektiğini söyledi.
Birlikte Filistin’i bu zulüm ve soykırım karanlığından kurtaracaklarına inandığını söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistinli çocuklar, bayanlar, erkeklerin dünyanın başka bölgelerindeki beşerler kadar yaşama hakkına sahip olduğunu lisana getirerek kelamlarını sonlandırdı.
