Malezya Milletlerarası Ticaret ve Sanayi Bakanlığına bağlı Malezya Dış Ticareti Geliştirme Merkezi (MATRADE) uyumunda her yıl gerçekleştirilen Malezya Milletlerarası Helal Fuarı (MIHAS), bu yıl “Helal Harikalığın Zirvesi” temasıyla düzenlenirken, 45 bin ziyaretçi, 2 bin 400 stant ve 80 ülkeden alıcıyı ağırlıyor.
Fuarda, AA muhabirine açıklamalarda bulunan Sahari, Müslüman nüfusun talebine dayalı yapılan hesaplamalara nazaran, global helal iktisadının büyüklüğünün 2020 yılında yaklaşık 3 trilyon dolara ulaştığını belirtti. Sahari, “Küresel helal iktisadının büyüklüğü, mevcut varsayımlara nazaran 2030 yılına kadar 5 trilyon dolara ulaşacak.” açıklamasında bulundu.
Helal pazarındaki talebi karşılamada tedarik konusunda yaşanan zorlukların altını çizen Sahari, şunları kaydetti:
“Çünkü tedarik, bu pazarın yalnızca yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu da yüzde 80 üzere büyük bir arz-talep açığına yol açıyor. İşte bu nedenle Malezya hükümeti, ‘Helal Diplomasisi’ olarak isimlendirilen çok stratejik bir teşebbüsü hayata geçirdi. Temelde bu teşebbüs, helal konseptimizi ve ekosistemimizi uluslararasılaştırmak ve dünya genelinde helal ekosistemimizi birbirine bağlamak üzerine heyetidir.
Amacımız, ikili ticaret, yatırım ve kaliteli istihdamda artış sağlamaktır. Müslüman kardeşlerimizin helal besin eserlerimize ve hizmetlerimize daha kolay erişimini istiyoruz. Gelecekte daha fazla ülkenin helali ulusal gündemleri haline getirmesini, helali yeni ekonomik büyüme kaynağı olarak görmesini ve Malezya ile ikili işbirliği yoluyla karşılıklı ekonomik yararları ayrıntılı biçimde tartışarak işbirliği yapmasını istek ediyoruz. Böylelikle helal aracılığıyla ekonomik hünerlerimizi artırabiliriz.”
‘DAHA FAZLA ÜLKE HELAL İKTİSADINA KATILMAK İSTİYOR’
HDC CEO’su Sahari, şu anda helal sertifikalarının, 48 ülkeden 92 sertifikasyon kuruluşu tarafından kabul görmüş durumda olduğunu, daha fazla işbirliği yapıldığında, daha uygun bir tedarik zinciri geliştireceklerini belirtti.
Malezya’da sertifikasyonu teşvik eden ve kesimi destekleyen özel kurumlar bulunduğunu belirten Sahari, zira her iki bileşenin de gelişmesi gerektiğini vurguladı. Sahari, tüketicilerin kaliteli besin, eser ve hizmet aradığını belirterek, yalnızca logo ya da sertifika satın almadıklarını, bu yüzden de yalnızca bir helal sertifikası logosunun kâfi olmadığını lisana getirdi.
Küresel helal iktisadının büyümekte olduğunu söz eden Sahari, “İnsanlar boykot yapabilir, olumsuz görüşler lisana getirebilir. Lakin sayılar palavra söylemez. Datalar, helal eserlere olan talebin süratle arttığını ve giderek daha fazla ülkenin helal iktisadına katılmak istediğini açıkça gösteriyor.” diye konuştu.
Sahari, çeşitli ülkelere yaptığı resmi ziyaretlerde, hem Müslüman hem de gayrimüslim ülkelerin başkanlarının Malezya Başbakanı Enver İbrahim’den ve Malezya hükümetinden kendi ülkelerindeki helal sanayisinin gelişimi konusunda takviye talep ettiğini tabir ederek, “İnsanlar artık helal tarafında ilerliyor. Helal, yalnızca dini bir sorun olmaktan çıkıp kültür ve ömür stili haline geldi. Beşerler helali bilhassa besin kalitesi ve güvenliği açısından talep ediyorlar.” açıklamasında bulundu.
