İTO’dan yapılan yazılı açıklamaya nazaran Avdagiç, Oda’nın Eylül ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemindeki bahisleri kıymetlendirdi.
Konuşmasında İsrail’in Gazze’de işlediği soykırıma dikkati çeken Avdagiç, “Gazze’de felaket, katliam ve soykırım artarak devam ediyor. İsrail şuurlu çocuk cinayetlerini canice sürdürüyor. Haber ajansları her gün açlıktan vefat eden çocuk ve Gazzeli Müslümanların haberlerini geçiyor. Ne yazık ki bu haberler sıradanlaşıyor. Bir sefer daha buradan soykırımcı İsrail’i lanetliyor, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Global Sumud Filosu’na, bu manalı seyahatlerinde muvaffakiyetler diliyorum” ifadelerini kullandı.
KATKI SAĞLAYACAK NOKTAYA GETİRMEMİZ GEREKİYOR
Ekonomideki gelişmelere değinen Avdagiç, faizlerdeki gerileme ve dezenflasyon sürecinin dikkatle izlenmeye devam edilmesi gerektiği vurguladı. Avdagiç, enflasyonun yavaşladığını, fakat dilek edilen düzeylerde şimdi olmadığını belirterek, “Enflasyondaki gerileme paralelinde TCMB’nin faiz indirim döngüsüne devam etmesi kıymetli. Çünkü bu, üretici ve ihracatçının rekabet gücünü tekrar kazanmasını ve sermaye yapısını güçlendirmesini de sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
İhracat ve yatırımların ekonomik büyümeye tesirinin kıymet taşıdığının altını çizen Avdagiç, “Bizim net ihracatçı olmamız çok değerli. Bu nedenle ikinci çeyrekte gördüğümüz net ihracatın büyümeye negatif katkı vermesinin dikkatle izlenmesi gerekiyor. Bu tabloyu bilakis çevirmeliyiz. Kesinlikle ihracatımızı büyümeye çok tesirli bir halde katkı sağlayacak noktaya getirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Sanayi, yatırım ve ihracatın hedeflenen ekonomik gelişimin sac ayakları olduğunu belirten Şekib Avdagiç, “Türkiye yeni büyüme öyküsünü bu sac ayaklarının üzerinde yazacaktır. Bilhassa uygulanan sıkı para siyaseti ve kur-enflasyon istikrarının üretim ve ihracat tarafında gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELERİN TÜRKİYE’YE 4 TESİRİ OLACAK
Küresel ekonomik gelişmelere değinen İTO Başkanı Avdagiç, küresel ekonomisi kısa vadede olumlu büyüme sinyalleri verse de ticaret savaşları, güç piyasası riskleri ve jeopolitik tansiyonların dünya iktisadının kırılganlığını artırmaya devam ettiğini söyledi.
Dünya ekonomisindeki son gelişmelerin Türkiye’ye 4 tesiri olacağını belirterek, bunları şöyle sıraladı:
“Birincisi FED’in faiz indirimleri finansman şartlarının güzelleşmesine katkı sağlayabilir. İkincisi ihracat pazarlarındaki toparlanma da ekonomik aktivitenin hızlanmasına tesirde bulunabilir. Bununla birlikte orta vadede hem petrol fiyatlarının hem de altının yüksek seyretmesi cari açığa olumsuz tesir edebilir. Dördüncü olarak çok kutuplu ticaret sistemi Türkiye için lojistik, üretim ve güç geçiş yollarında stratejik fırsatlar oluşturabilir.”
Avdagiç, “Yakın periyotta ABD tarifeleri, global büyüme ve enflasyonda belirleyici risk ögesi görünüyor. Global sermaye hareketlerinin gözü ise temel olarak ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz indirimlerinde olacak. Ayrıyeten petrol fiyatlarının arz ve jeopolitik risklere bağlı dalgalı seyretmesi öngörülürken, altının inançlı liman niteliğinin de güçlenmesi bekleniyor.” açıklamasında bulundu.
Küresel piyasaların gelişen ekonomiler için hem risk hem de fırsatlara işaret ettiğini kaydeden Avdagiç, kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Küresel büyümenin üst taraflı revize edilmesi, ticaret hacminde artış beklentisi ve faiz indirimleri gelişen piyasaları olumlu etkileyecek gelişmeler olarak öne çıkıyor. Bilhassa Avrupa ve ABD talebindeki toparlanmanın da ihracatçı gelişen ekonomileri hasebiyle Türkiye’yi de olumlu istikamette etkilemesi bekleniyor. ABD’nin yüksek tarifeleri ve Çin’deki yapısal problemler ise global ticaret zincirlerinde aksamalara yol açabilir. Bu da ihracata bağımlı gelişen ekonomiler üzerinde baskı ögesine dönüşebilir.”
