Kuraklık, yüksek sıcaklık ve yağış azlığı nedeniyle bu sene barajlardaki doluluk oranlarında azalma meydana geldi. Bu nedenle İzmir’de muhakkak bir müddet planlı su kesintileri uygulanmıştı. Dünyaca ünlü turizm bölgesi Bodrum da birebir külfet ile karşı karşıya…
Kuraklık ve düşen yağış ölçüsü kıyı kentlerinde hissedilir hale gelirken, Bodrum’da içme suyunun karşılandığı Geyik ve Mumcular barajlarında doluluk oranlarının kritik düzeylere geriledi.
PLANLI SU KESİNTİLERİ UYGULANACAK
Bu kapsamda, MUSKİ tarafından yapılan açıklamada, “Bodrum ilçemizin içme suyu muhtaçlığının büyük bir kısmını karşılayan Mumcular Barajı’ndan Yarımada’ya sağlanan su, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Mumcular Ovası’nın ziraî sulama gereksinimini karşılamak için 8 Eylül itibariyle durdurulmuştur. Mumcular Barajı’ndan Bodrum’a verilen suyun kesilmesi nedeniyle başta Bodrum merkez mahalleleri olmak üzere ilçe genelinde planlı su kesintileri uygulanacaktır. Su dağıtımı, dönüşümlü sistemle gerçekleştirilecek olup, kesinti programı ayrıyeten ilan edilecektir” tabirleri kullanıldı.
‘İÇME SUYU TEMİNİNDE ZORLUKLAR YAŞANIYOR’
İçme suyu temininde yaşanan zorluğa dikkat çeken MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Kısmı Su Kaynakları Anabilim Kolu Lideri Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “İzmir’den sonra Bodrum’da da planlı kesintiler başladı. Sonbaharın sonuna gerçek rezervuarlarda kuruma olacağını öngörmüştük. Şu an için bir kuruma kelam konusu değil lakin Mumcular ve Geyik barajlarında yapılan tahsisatın sonuna geldiğimizi görüyoruz. Mumcular Barajı’ndan artık Bodrum’a su verilmeyeceği duyuruldu. Kalan suyun ise ziraî sulama için tahsis edildiği söyleniyor. Her iki barajda 60 milyon metreküp bir hacmimiz kelam konusu, 20 milyon metreküpe yakın bir kayıp kaçağımız var. Ortalama nüfusun Bodrum’da 500 bin kişi olduğunu düşünürsek bu ise 30 milyon metreküplük bir su gereksinimi demek. Temel sıkıntımız rezervuarları dolduramamak ve hakikat bir formda işletememek” dedi.
‘DURUMUN DAHA MAKÛS HALE GELECEĞİ GÖZÜKÜYOR’
Doç. Dr. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
- “Diğer taraftan 15 milyon metreküp bir yer altı suyu kelam konusu. Bunları etkin bir biçimde kullanamazsak önümüzdeki yıllarda durumun daha makûs hale geleceği gözüküyor. ‘Acil durum’ demek istemiyorum, aslında acil değil. Bu durumu biliyorduk. Yıllardan beri daima içme suyu temininde gerek patlaklar gerekse iletim çizgilerinin gerçek biçimde işletilememesinden kaynaklı zorluklar yaşanıyor. Rezervuarlardaki su ölçüsü azalınca bu iki gerilim birleşip, önümüzdeki günlerde sonbaharın sonlarına hakikat daha sıkışık hale geliyor. Kuraklık tesirlerinin devam etmesi durumunda her geçen yıl rezervuarların durumu bir ölçü daha kötüleşiyor. Geçen sene Milas’ın Akgedik Barajı’ndan su temini sağlanmış süreksiz de olsa bir ölçü rahatlama yaşanmıştı. Şu anki durumda ek su temini kelam konusu değil.”
