İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, “Köklerden Ufuklara Türk Savunma Endüstrisinin Yükseliş Hikayesi” kitabı kamuoyunun ilgisine sunuldu. Kitapta, Türk savunma endüstrisinin ulusal güvenliği güçlendirme, ekonomik kalkınmayı teşvik etme ve barış odaklı diplomasiye katkı sunma misyonu anlatılıyor.
Kitabın takdim yazısını kaleme alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihin direnişle dirilişin, inançla azmin, sabırla muvaffakiyetin harman olduğu anlarla yazıldığını belirtti.
“MİLLİ TEKNOLOJİ ATAĞI, BİR İSTİKLAL VE İSTİKBAL SEFERBERLİĞİDİR”
Milletin her ferdinin bu aziz topraklarda özgürlüğün bedelle, bağımsızlığın gayretle, güvenliğin ise fedakarlıkla elde edildiğini bildiğini söz eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bugün savunma endüstrimizde attığımız her adım, işte bu kadim anlayışın Türkiye Yüzyılı vizyonundaki tezahürüdür. Türkiye olarak, uzun yıllar boyunca savunma endüstrisi alanında oburlarının sunduğu sistemlere muhtaç bırakıldık. Ulusal güvenliğimizi korumak ismine muhtaçlık duyduğumuz savunma eserlerini ya geç ya da eksik temin etmek zorunda kaldık. Kimi vakit ise savunma endüstrisi alanındaki dışa bağımlılık siyasi bir baskı aracı olarak aleyhimize kullanıldı. Dışa bağımlılık zincirlerini kırmak bu noktada tarihi bir sorumluluk olarak önümüzde duruyordu. İşte bu şuurla ve milletimizden aldığımız güç ve ilhamla yola koyulduk. Kendi topunu döken, kendi gemisini inşa eden, kendi İHA’sını, SİHA’sını, füzelerini, radar sistemlerini, uydusunu, yazılımını, mühimmatını geliştiren bir Türkiye hayaliyle yola çıktık. Bu hayal, bugün artık bir hakikattir. Yıllar evvel başlattığımız Ulusal Teknoloji Atılımı, yalnızca bir sanayi ihtilali değil, tıpkı vakitte milletimizin özgüvenini ayağa kaldıran, geleceğe itimatla bakan nesillerin inşa edildiği bir istiklal ve istikbal seferberliğidir.”
“Köklerden Ufuklara” ismini taşıyan yapıtın büyük uyanışın, azimli yürüyüşün, inanç dolu eforun bir yansıması olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Sayfalarına sığan yalnızca teknolojik muvaffakiyetler değil, alın teriyle, akıl teriyle, gece gündüz demeden çalışan mühendislerimizin, teknisyenlerimizin, askerlerimizin ve vizyoner girişimcilerimizin öyküsüdür. Bu kitap, Türk milletinin ‘Biz de yaparız’ değil, ‘Biz en güzelini yaparız’ iradesinin yazıya dökülmüş halidir.” açıklamasını yaptı.
“TÜRK SAVUNMA ENDÜSTRİSİ GLOBAL BİR GÜÇ HALİNE GELMİŞTİR”
Bu büyük yürüyüşte geçmişten bugüne güçlü vizyonlarıyla savunma endüstrisine katkı sunan Şakir Zümre, Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil, Selahattin Reşit Alan, Ulusal Teknoloji Atağının en kıymetli destekçilerinden Özdemir Bayraktar ve savunma endüstrisinin öncülerini rahmetle yad ettiğini vurgulayan Erdoğan, şu tabirleri kullandı:
“İşte bu kahramanlarımızın fedakarlıkları ve uğraşları, bugün geldiğimiz güçlü pozisyonun temel taşlarıdır. Bizler, onların bıraktığı bu kutsal emanete sahip çıkarak, geleceğe daha kararlı, daha güçlü adımlarla yürüme sorumluluğundayız. Bugün Türk savunma endüstrisi 100 milyar doları aşan proje büyüklüğüyle, 3 bin 500’den fazla firması ve 100 bine yakın çalışanıyla, yalnızca Türkiye’nin değil, dost ve kardeş ülkelerin de gereksinimlerine yanıt veren global bir güç haline gelmiştir. Bilhassa insansız hava araçlarımız, akıllı mühimmatlarımız, elektronik harp sistemlerimiz ve ileri düzey yazılım altyapılarımız, tüm dünyada hayranlıkla takip edilmektedir. Ayrıyeten ehemmiyetle belirtmek gerekir ki savunma endüstrimizde yerlilik oranı yüzde yirmilerden yüzde seksenlere ulaşmış, tabir olunduğu üzere, hem eser çeşitliliğinde hem de teknolojik yetkinlikte tarihî bir düzeye erişilmiştir. Bu muvaffakiyet, bağımsızlık yolunda müşahhas bir gösterge olarak hafızalara kazınmıştır.”
“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINI ‘TÜRKİYE YÜZYILI’ YAPMAYA KARARLIYIZ”
Kitabın geçmişten günümüze savunma endüstrisinde yaşanılan zorlukları, gelişmeleri ve muvaffakiyetleri kayıt altına alırken, Türkiye Yüzyılı vizyonuna uzanan kutlu yürüyüşte geleceğe ışık tuttuğunu söz eden Erdoğan, “Bu vesileyle, bu yapıtın hazırlanmasında emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum. Her bir satırın, bu milletin evlatlarına ilham vereceğine, genç mühendislerin ve bilim insanlarının yüreğine kıvılcım düşüreceğine yürekten inanıyorum. Rabbim, bu kutlu yolda yürüyen herkese kolaylıklar ihsan etsin. Savunma sanayimizi daha ileriye taşıyacak adımlarımızı bereketli kılsın. Türkiye’nin yükselişine taş koymak isteyenler bilsinler ki bu millet, kelam konusu vatan olduğunda asla geri adım atmaz, atmayacaktır. Milletimizin azmiyle, devletimizin kararlılığıyla, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını ‘Türkiye Yüzyılı’ yapmaya kararlıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
