İstanbul’da ayağındaki rahatsızlığı nedeniyle özel bir hastaneye götürülen ve MR çekimine alınan 7 yaşındaki Elif’in sağ el ve kolunda yanıklar oluştu.
İstanbul’da 7 yaşındaki Elif’in götürüldüğü hastanede MR çekilirken sağ el ve kolunda yanıklar oluştu. Başparmağı ve işaret parmağı arasında kalan bölgenin kemiğe kadar yandığı ortaya çıkarken aile, hastaneye tazminat davası açtı. Küçük Elif’in yanan eline ameliyatla doku nakli yapıldı ancak sağ başparmağının gelişmeyip küçük kalacağı öğrenildi.
ÖZEL HASTANEYE GÖTÜRÜLDÜ
İstanbul’da bankacı Elçin ve Burak Küçüksorgulu çifti, kızları Elif’i (7) ayağındaki aşil gerginliği nedeniyle Kadıköy Kızıltoprak’taki özel hastaneye götürdü. Doktorlar çocuğa MR çekilmesine karar verildi. 11 Haziran’da aynı hastanede MR odasına alınan küçük Elif’e anestezi uygulandı.
İKİ SAAT ODADAN ÇIKMADI
Akşam gazetesinin haberine göre, işlemin 45 dakika süreceği söylenmesine rağmen Elif, iki saat odadan çıkmadı. Hastane personelinden kızının durumuyla ilgi bilgi alamayan anne, paniklemeye başladı. Bir süre sonra MR çekiminden çıkarılarak odaya alınan Elif’in elinin kolunun sargılı olduğu görüldü. Sargı pansuman için açılınca kızının başparmağı ve işaret parmağı arasında kalan bölgenin kemiğe kadar yandığını gören anne fenalaştı. Hastanede birkaç saat bekletilen anne-kız, “Yarın pansuman için gelin” denilerek eve gönderildi.
HASTANEYE TAZMİNAT DAVASI
Küçük kızın tedavisine devlet hastanesinde devam eden aile, olayı gizlemeye çalışıp nasıl yaşandığına dair bilgi vermeyen özel hastane hakkında suç duyurusunda bulundu. Davacı Küçüksorgulu çifti 10 bin lira maddi, 1 milyon 500 bin lira da manevi tazminat talep etti. Savcılık soruşturmasında MR cihazının sürekli arızalandığı, çocuğun elinin de bu nedenle yandığı tespit edilirken sorumlu 4 kişi hakkında 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ayrıca söz konusu hastaneyle birlikte cihazla bağlantılı 3 şirketin de ihmali olduğu saptandı.
SAĞ BAŞPARMAĞI HEP KÜÇÜK KALACAK
Küçük Elif’in yanan eline ameliyatla doku nakli yapıldı ancak sağ başparmağının gelişmeyip küçük kalacağı öğrenildi. Davacı ailenin dilekçesinde, birinci sınıfa giden kızlarının kalem bile tutamadığı, kendisini arkadaşlarıyla kıyaslayıp ‘Benim elim neden onlar gibi değil’ diyerek ağladığı ve psikolojisinin bozulduğu anlatıldı.
